Kızıltepe davasında dört beraat

Mardin'in Kızıltepe ilçesinde Ahmet Kaymaz ve 12 yaşındaki oğlu Uğur Kaymaz'ın öldürülmesinden sorumlu oldukları iddiasıyla yargılanan dört polis memuru beraat etti.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Ahmet Kaymaz ve oğlu, 21 Kasım 2004’te güvenlik güçlerinin düzenlediği operasyon sırasında "terörist" oldukları gerekçesiyle öldürülmüştü. Sanık polislerin, "meşru müdafaa sınırının aşılması suretiyle müstakil faili belli olamayacak şekilde adam öldürmek" suçundan 15 yıla kadar hapsi isteniyordu.
 
Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuksuz yargılanan sanık polis memurları Salih Ayaz, Mehmet Karaca, Yaşafettin Açıkgöz ve Seydi Ahmet Döngel hazır bulundu.
 
Mahkeme heyeti, savcının sanık polis memurları için beraat talebinde bulunmasının ardından duruşmaya ara verdi.
 
Yaklaşık 30 dakika süren aranın ardından, mahkeme heyeti, olayın "meşru müdafaa" sınırları içinde gerçekleştiğini belirterek, dört polis memurunun beraatine karar verdi.

Sanık avukatları mahkemenin kararını alkışlarken, Kaymaz ailesi kararı alkışla protesto etti.
 
"Pirana balığı dolu dere" benzetmesi
 
Duruşma sonrası kararı değerlendiren sanık avukatı Veysel Güler, davayı alırken ve dosyayı okuduğunda, özel harekat polisi dört sanığın, adeta "pirana balığı dolu bir dereye düştükleri"ni hissettiğini söyledi.
 
Güler, "Yurtiçinden ve dışından şer güçlerin hepsi, bir araya gelerek bu polis memurlarına saldırdılar" dedi.
 
Müdahil avukatlarından Selahattin Demirtaş ise müdahil vekilleri olarak, maktuller Ahmet ve Uğur Kaymaz'ın yakınları olarak bu karardan tatmin olmadıklarını belirtti.
 
Karar temyiz edilecek
 
Demirtaş, "Bu nedenle kararı daha duruşma salonunda temyiz ettik. Gerekçeli kararın yazılmasını bekleyeceğiz. Gerekçeli karar tarafımıza tebliğ edildikten sonra temyiz başvurusu yapacağız. Dosyanın Yargıtay'dan döneceği ve kararın bozulacağı umudunu taşıyoruz" dedi.

Ölen Ahmet Kaymaz'ın kardeşi Murat Kaymaz da kararı kamuoyunun taktirine bıraktıklarını belirterek, "Karar adil değil. Hakim baskı altında kalıyor" dedi.
 
TARAFLARIN SAVUNMALARI

Müdahil avukatı: "Tek sorumlular sanıklar değil"
 
Müdahil avukatlardan Tahir Elçi, mahkemenin delillerle doğrudan temas etmesi gerektiğini savunarak, "Bu nedenle olay yerinde keşif yapılması yönündeki talebimizi yineliyoruz. Olay yeri görülüp sanık savunmalarıyla karşılaştırılmadan gerçeğin ortaya çıkması mümkün değildir" dedi.
 
"Bu olaydaki sorumlular, sadece huzurdaki sanıklar değildir. Sanıklara yön veren, operasyonu icra eden Mardin Emniyet Müdür Yardımcısı Kemal Dönmez ile Özel Harekat'ta görevli Rıza Murat Yiğitoğlu'nun huzurda dinlenmesini talep ediyoruz" diyen avukatın talebi, "dosyaya yeni bir delil sağlamayacağı" gerekçesiyle
reddedildi.
 
Sanık avukatı: "Maktüllerin evinde Kürdistan haritası bulundu"
 
Sanık avukatlarından Veysel Güler ise, müdahil avukatlarının acılı bir aileyi temsil ettiklerini belirttiklerini, ancak buna rağmen ölen Ahmet Kaymaz'ın eşi Makbule Kaymaz'ın hiçbir duruşmaya gelmediğini ve davayla ilgisini göremediklerini savundu.
 
Olayda delil oluşturulduğunu ve bazı delillerin karartıldığının iddia edildiğini belirten Güler, "Delil oluşturulsaydı bir-iki kurşun da eve ve tankere sıkarlardı. Olay gece olmuştur. Bu unutulmasın. Planlama ve tasarlama yoktur. Olay tesadüfen yaşanmıştır. Polisler, suçlu mu masum mu olduğu belli olmayan, tanımadığı, bilmediği kişilere neden ateş etsinler?" dedi.
 
"Sanıklardan Seydi Ahmet Döngel çatışmada yedi kez ateş ettiğini söylüyor ama kovanlar ortada yok. Delil gizleme olsa bunu söylemez ve şu anda karşınızda olmazdı. Yağmur ve çamur vardı. Kovanların yerleri değişmiş olabilir" diyen Güler, "Maktüllerin evinde terör örgütü PKK'nın sözde lideri Abdullah Öcalan'a ait kitap, Kürdistan haritası, militanları öven şiirler, militan fotoğraflı takvimler bulundu. Sanıklar, kendilerine yapılan saldırıya karşı koymuşlardır" diyerek sanıkların beraatlerini talep etti.
 
Mahkeme heyetinin söz verdiği sanık polis memurları da avukatlarının beyanlarına katıldıklarını ifade ederek, beraatlerini talep etti.
 
Savcının sanık polis memurları için beraat talebinde bulunmasının ardından duruşmaya ara verildi. Yaklaşık 30 dakika süren aranın ardından, mahkeme heyeti dört polis memurunun beraatine karar verdi. 
 
Kızıltepe olayı
 
Ahmet Kaymaz ve 12 yaşındaki oğlu Uğur Kaymaz, 21 Kasım 2004’te güvenlik güçlerinin düzenlediği operasyon sırasında "terörist" oldukları gerekçesiyle öldürülmüştü.
 
Olayın ardından Kaymaz ailesi, Ahmet Kaymaz ve oğlunun kasıtlı olarak öldürüldüğünü söylemiş ve "yargısız infaz" yapıldığını savunmuştu.
 
Mardin Valiliği ise, baba-oğulun "terör örgütü elemanı oldukları ve çıkan çatışmada öldürüldükleri"ni duyurmuştu. Ancak olayın meydana geldiği bölgede herhangi bir çatışma izine rastlanmaması ve ölenlerden birinin 12 yaşında bir çocuk olması bir takım kuşkuları da beraberinde getirmişti.
 
Mardin'den güvenlik gerekçesiyle Eskişehir'e alınan davanın ilk duruşmasında olaylar çıkmış, 1'i polis, 6 kişi yaralanmıştı.