Korsanlar 16 sayfalık ifade verdi

Korsanlar 16 sayfalık ifade verdi
expand

Lefkoşa-İstanbul seferini yapan Atlas Jet uçağını kaçıran, dün tutuklanan Mısır asıllı Filistin uyruklu Momnen Abdül Talikh ile Mehmet Raşat Özlü, Cumhuriyet Savcısı'na üçer saatte toplam 16 sayfalık ifade verdi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Eylemin gerçekleştiği 18 Ağustos Cumartesi günü teslim olan, dört gün süreyle Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sorgulanan  ve dün adliyeye sevk edilen iki hava korsanı, Cumhuriyet Savcısı Sabri Yılmaz'a ifade verdi.
 
Talikh'den Özlü'ye "kollama ve yardım"

Korsanların ifadelerinden bir yıl kadar önce Talikh'in KKTC'de öğrenim gören kardeşi M. Talikh'in arkadaşı olduğu için Mehmet Reşat Özlü ile tanıştığı, Arapça konuşmaları nedeniyle samimiyetlerinin arttığı ve son bir ayda ise parasal destek de sağlayarak, Özlü ile aynı evde yaşamaya başladığı anlaşıldı.
 
Yetkililer, Şanlıurfa doğumlu Mehmet Reşat Özlü'nün ekonomik durumunun kötü olduğunu, öğrenim hayatının da başarılı geçmediğini ve KKTC'de inşaat işlerinde çalıştığını bildirdi.
 
Yetkililer ayrıca, Talikh'in, "kollama ve yardım" amacıyla, Mehmet Reşat Özlü'yle geçen ay Girne'de taşındıkları evin kirasını ve depozitosunu ödediğini kaydetti.
 
Annesi Mısır, babası Filistin uyruklu 33 yaşındaki Talikh'in bir süre Mısır ve Libya'da kaldıktan sonra çocukluğundan itibaren ailesinin de halen yaşadığı Suudi Arabistan'da kaldığı ve kardeşinin öğrenim için bulunduğu KKTC'ye bir yıl önce geldiği de belirlendi.
 
Özlü'nün ifadesine göre, Talikh, Girne'de kaldıkları ev ve internet kafe arasında geçen bir yaşantıya ve anti sosyal bir kişiliğe sahip.
 
Uçak kaçırma planı olaydan 5 gün önce yapıldı

Uçak kaçırma eyleminin yönlendiricisinin Talikh olduğu, iki hava korsanının, eylemi, olayın gerçekleştiği günden beş gün önce planladıkları da öğrenildi.
 
Talikh ifadesinde, uçağın kaçırılma noktasını önce Hollanda olarak düşündüğünü, ardından da "ABD ve İsrail'in etkisinde kalmayacak ülke olarak İran'ı belirlediğini ve uçağı Tahran'a indirmeyi planladığını" belirtti.
 
Uçak kaçırma fikrinin doğmasıyla Talikh'in, internette 'Google Earth'deki uydu fotoğraflarından Tahran-Lefkoşa ve Lefkoşa-İstanbul arasındaki mesafelerini incelediği de tespit edildi.
 
Talikh ifadesinde ayrıca, kaçırdıkları uçağı Tahran'a indirmeleri halinde tutuklanacaklarını bildiğini, ancak sonrasında Hizbullah ve Hamas terör örgütlerinin kendilerine yardım edeceğini, bu terör örgütlerinin yapılanmalarının bulunduğu Afganistan'daki "Cihat Bölgesi'ne" gitmeyi hedeflediklerini söyledi.
 
Talikh: "El Kaide eğitimi aldım"
 
Söz konusu terör örgütlerinin herhangi bir üyesiyle eylemin öncesinde bağlantı kurup kurmadığı yönünde ifade vermeyen Talikh, "El Kaide'de eğitim aldım, ama bir eylem gerçekleştirmedim. Hamas ve Hizbullah'ın İran'da bize yardımcı olacağına eminim. Bunu biliyorum" dedi.
 
İfadesinde, Suudi Arabistan'daki yaşamın Filistin uyruklu kişiler için çok zor olduğunu anlatan Talikh, Suudi Arabistan'da yaşadığı yıllarda internet kafe işlettiğini ve kısa süreyle otelde çalıştığını söyledi.
 
Talikh'in KKTC'de de güvenlik görevlisi olarak işe başladığı ve iki gün sonra ayrıldığı yönünde bilgilere ulaşılırken, Talikh'in çalışmamasına karşın kaynağı belirlenmeyen paralarla yaşamını sürdürdüğü belirlendi.
 
Lise mezunu olan Talikh'in, ifadelerinde Filistin halkını çok sevdiği, "aşırı dinci olmadığı, ancak aşırı milliyetçi" yaklaşımları gözlemlendi.
 
İfadesinde, eylemi "kararlılıkla" planladığını belirten Talikh, başarısızlık olasılığını aklına getirmediğini, "Direk kokpite girerek, uçağı Tahran'a yönlendirecektik" sözleriyle ifade etti.
 
Talikh'in kararlılığıyla ilgili Cumhuriyet Savcısı'na, "Hayatım o kadar anlamlı değil" dediği öğrenildi.
 
Korsanlar 'pişman'

Momnen Abdül Aziz Talikh, ifadesinde, Filistin halkına destek veren Türkiye'yi, uçak kaçırma eylemlerinin hiçbir şekilde hedefi görmediklerini söyledi.
 
Talikh ayrıca, uçakları araştırırken Türk Hava Yolları uçağını özellikle hedef haline getirmekten kaçındıklarını ve Türk uçağı olduğunu bilmedikleri özel hava yolu şirketi Atlas Jet'i tercih ettiklerini belirtti. 
 
Talikh ve Mehmet Reşat Özlü ifadelerinde, Türkiye sınırlarında sona eren eylemleri için her ikisinin de "pişmanlık" duyduklarını söyledi.
 
Talikh'in ayrıca, Cumhuriyet Savcısı Sabri Yılmaz'a, "Türk Savcısının karşısına şüpheli olarak çıkmaktan utanıyorum" dediği bildirildi.
 
Talikh: "Bomba görünümlü paketi ben hazırladım"
 
Hava korsanı, Talikh ifadesinde, eylemin araştırmasını, planlamasını ve bomba görünümü verilen paketi kendisinin hazırladığını söyledi.
 
Talikh'ten, Filistin'le ilgili "aşırı milliyetçi yaklaşımlar" nedeniyle önemli ölçüde etkilendiği belirtilen Mehmet Reşat Özlü de, Talikh'i, savcılık ifadesinde de "Çok zeki" diye tanımladı.
 
Uçağı El Kaide'li olduklarını söyleyerek kaçıran Momnen Abdül Aziz Talikh'in, terör örgütünün kampındaki eğitimin yanı sıra örgütün aktif eylemlerinde bulunup bulunmadığı ve bağlantılarına ilişkin istihbarat çalışmalarının, Interpol ve diğer uluslararası kuruluşlarla işbirliğiyle sürdürüldüğünü bildiren savcılık yetkilileri, eylemin terör örgütüyle ilişkisinin bulunup bulunmadığının da araştırıldığını söyledi.
 
Filistin uyruklu korsanın, sorgusunda, uçak kaçırma eyleminde herhangi bir talimat alıp almadığına ya da kimlerle bağlantı içinde olduğuna yönelik bilgi vermediği, "eylemin amacı"nı de net olarak yanıtlamadığı öğrenildi.
 
Önce gemi fikri
 
Hava korsanları ifadelerinde, uçağı kaçırmadan önceki günlerde İran'a gitmek üzere önce gemi yolculuğunu düşündüklerini, ancak uzun süreceği için bu düşünceden vazgeçtiklerini anlattı.
 
Korsanların, nedenini açıklamadıkları bir şekilde "KKTC'den acele çıkmamız lazım"sözleriyle, uçak kaçırma planlamalarına başladıkları öğrenildi.
 
Özlü: "Bir amacım yoktu"
 
Mehmet Reşat Özlü'nün terör örgütleriyle bağlantısı bulunduğuna yönelik tespit olmadığı, Özlü'nün KKTC'deki öğrenim hayatında ekonomik sıkıntıları nedeniyle inşaat işçiliği yaptığı da belirlendi.
 
Özlü, ifadesinde, eyleme katılmayı, "Terör amacı gütmeden, KKTC'deki öğrenimindeki başarısızlığı, sıkıntılı yaşantısı, ailesine ve memleketindeki yakınlarına karşı duyduğu mahcubiyet duyguları arasında anlık düşünceyle" karar verdiğini söyledi.
 
Özlü, Şanlıurfa'daki köyünde üniversiteyi kazanan tek öğrenci olduğunu belirterek, "Uçak kaçırmada bir amacım yoktu. KKTC'deki hayatım çok kötüydü. Ne örgütle bağlantım var, ne aşırı dindarım" dedi.
 
Savcılık yetkilileri, Mehmet Reşat Özlü'nün, eylemin başlangıcında, Talikh'in El Kaideli olduklarını ve elindeki pakette bomba olduğunu ve uçağı kaçırdıklarını söylemesiyle panik yaşayan yolculara, Türkçe konuşarak, "Sakin olun" dediği, bunun üzerine de Talikh tarafından Arapça konuşması için uyarıldığını belirtti.
 
Özlü'nün, uçak kaçırma eylemi sırasında babası ile telefonda konuştuğu, babasının kendisine, "Teslim ol" dediği bilgisine de ulaşıldı.
 
Adım adım soruşturma
 
Antalya Cumhuriyet Savcılık yetkilileri, soruşturma kapsamında hava korsanlarının KKTC'nin Girne kentinde kaldıkları evde araştırmalar yapıldığı ve Momnen Abdül Aziz Talikh'in yaptığı telefon görüşmelerin araştırıldığını belirtti.
 
Yetkililer, eylemin amacının ile terör bağlantısı olup olmayacağına yönelik soruşturmanın adım adım ilerleyeceğini kaydetti.
 
Yetkililer ayrıca, araştırmalar ve uluslararası kuruluşlarla yapılan istihbarat bilgileri çerçevesinde Filistin uyruklu hava korsanının ifadesine yeniden başvurulabileceğini söyledi.
 
Hukuki sürece ilişkin de bilgi veren savcılıkyetkilileri, hava korsanlarının, uçağı kaçırdıkları sırada El Kaide terör örgütünün adını kullandıklarını hatırlatarak, terör suçlamaları kapsamında yapılacak yargılamanın İzmir'deki özel yetkiye sahip mahkemede yapılacağını bildirdi.
 
Antalya Cumhuriyet Savcılığı soruşturmanın tamamlanmasının ardından yetkisizlik kararı vererek, hava korsanlarıyla ilgili dosyayı ileriki süreçte dava açılmak üzere İzmir'e gönderecek.
 
Baba Özlü: "Oğlum bu işe zorlandı"
 
Bu arada, tutuklanan Özlü'nün babası Halil Doğan Özlü, "Oğlum uçak kaçırma olayına zorlanmıştır" dedi.
 
Talikh'in uçağa bindikleri sırada Özlü'ye, elinde bomba süsü verilen paketi göstererek "Sen de Arap değil misin? Gel bu uçağı İran'a beraber kaçıralım" dediğini iddia eden baba Özlü, oğlunun korktuğunu ve bu nedenle uçak kaçırmaya mecbur kaldığını savundu.
 
Baba Özlü, "Talikh, ifadesinde oğlumu bu işe zorladığını itiraf ediyor. Oğlumun bir örgütle bağlantısı çıkmamıştır, sabıkası da yoktur, kandırılmıştır" dedi.

Yolcu uçağında 5 saatlik eylem

Lefkoşa-İstanbul seferini yapan 5 mürettebat ve 140 yolcu taşıyan Atlas Jet'e ait uçak, iki hava korsanı tarafından 18 Ağustos'ta Tahran'a kaçırılmak istenmişti.
 
Uçak yakıt ikmali için Antalya Havaalanı'na inmiş, 5 saat süren eylem saat 13.00 gibi korsanların teslim olmasıyla sona ermişti.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow