Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan bugün yayımlanan yazısında mecliste son dönemde öne çıkan isimlerin performanslarını değerlendirdi

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

- Özgür Özel: Sınıf başkanlığı seçimine hazırlanır gibi bir hali var... Sınıfın çalışkanı gibi bir edası var... Öğretmenin her sorusu karşısında derhal parmağını kaldırır gibi bir enerjisi var.
*

- Mustafa Elitaş: Kürsüde öyle güzel kâğıt yırtıyor ki... Sanırsın Japon kâğıt katlama kursuna gitmiş ve başarılı olamayıp yarıda bırakmış.

*

- Binali Yıldırım: Süleyman Demirel’in eski Meclis konuşmalarını akla getiren bir performans... Yani çokça rakam, bir-iki dokundurma, üç-beş espri falan.

*

- Naci Ağbal: Bir teknokrattan polemik ustası bir siyasetçi yaratan gerginlik... O sakin, o ılımlı, o işine odaklı Naci Ağbal gitti, yerine polemik yapan, laf yetiştiren, atılan lafları savuşturan bir Naci Ağbal geldi.

*

- Süleyman Soylu: Son dönemlerin olay adamı... Cevval, dinamik, enerjik, savaşçı... Söz, İsimsizler, İçeride falan gibi... Reytingi yüksek, öfkesi derinde, gücü makamından...

*

- Kemal Kılıçdaroğlu: Belge sallamayı öyle çok sevdi ki... Elinde belge olmasa da mutlaka sallayacak bir şey buluyor kürsüde... Bir de kürsü yumruklamasını çok iyi becermeye başladı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

*

- Engin Altay: Saldırı sanatından ziyade müdafaa sanatına yatkın... Refleksleri iyi. Hazırcevap... Görseli olan çıkışlar yapmak konusunda mahir... Kısacası “a star is born” gibi bir durum.

*

 
- Naci Bostancı: Kavganın, gürültünün tam ortasında “Hegel der ki...” diye cümleye başlayarak entelektüel birikimini konuşturan ve kavganın, gürültünün tadını kaçıran bir yapısı var. Biraz da bu nedenle kavga, gürültü sevenler tarafından pek sevilmeyen bir isim...

*

- Ayşenur Bahçekapılı: HDP odaklı kavgalar, hep onun başkanlık ettiği oturumlarda çıkıyor... Oysa bütün HDP’liler, onun eski dostu sayılır. Bu açıdan talihsiz olduğunu söyleyebilirim.

*

- Sırrı Süreyya Önder: Tıpkı eski güzel günlerde olduğu gibi yine Bal Mahmut kıvamında sohbetler çıkarıyor Meclis kürsüsünden... Fakat güzel günler eskide kaldığından mıdır nedir tat vermiyor.

Yazının tümünüğ okumak için tıklayınız