Medeniyetler İttifakı'na evsahipliği yapıyoruz

Medeniyetler İttifakı'na evsahipliği yapıyoruz

Medeniyetler İttifakı'na evsahipliği yapıyoruz

Medeniyetler İttifakı'nın 2. Forumu bugün İstanbul'da yapılıyor. Foruma katılımın, Ocak 2008'deki Madrid forumuna göre yüzde 100 arttığı bildirildi.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, foruma 1200 civarında gazeteci, 1500 civarında da kayıtlı misafir katılıyor.

Forumda somut projelerin de yavaş yavaş ortaya çıkmakta olduğuna işaret eden kaynaklar, insanlar arasında temas kurma ve birbirini tanıma gayreti içinde olmanın önyargıları yıkmak açısından yararına değinerek, projelerin de bu fikir üzerinden geliştirildiğini belirtti.

Medeniyetler İttifakı İkinci Forumu'nda, 5 ülke Devlet Başkanı ve Başbakan, 31 ülke de Dışişleri Bakanı düzeyinde temsil ediliyor.

Başbakan, Rasmussen'in kolunu sordu

Çırağan Sarayı'ndaki açılış oturumu öncesinde NATO Genel Sekreterliği'ne yeni seçilen Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen'in kolunun askıda olduğu görüldü.

Salona giriş sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Rasmussen'in koluna ne olduğunu sordu ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın Başbakan'a bilgi verdi. Rasmussen'in İstanbul'da otelinin merdivenlerinden düştüğü ve omzunun çıktığı bildirilmişti.

Başbakan Erdoğan, Rasmussen ve İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay bir süre sohbet ettiler.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni, İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Azerbaycan'dan Devlet Başkanı İlham Aliyev'in kızı Leyla Aliyev, Katar Prensesi Şeyha El Tani, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın eşi Zeynep Babacan, İran'ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi de foruma katılanlar arasında bulunuyor.

Öte yandan, açılış oturumunun ardından Türkiye'yi tanıtım filmi katılımcılara izletildi.

Öğle yemeğinde buluştular

Başbakan Erdoğan, "Medeniyetler İttifakı İkinci Forumu"na katılan konuklar onuruna öğle yemeği verdi.

Çırağan Sarayı'ndaki yemekte Başbakan Erdoğan, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov, Finlandiya Cumhurbaşkanı Tarja Halonen, NATO Genel Sekreterliği'ne seçilen Anders Fogh Rasmussen ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın ile aynı masada oturdu.

Bu arada, öğle yemeğinin ardından Aile Fotoğrafı, ilk fotoğrafta yer alamayan İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero'nun katılımıyla tekrarlandı.

Aile fotoğrafı

Medeniyetler İttifakı İkinci Forumu'nun açılış oturumunun ardından, foruma katılan konuklar aile fotoğrafı çektirdi. Aile fotoğrafında 70 kişi yer aldı.



6 adet kahvaltı...

Başbakan Erdoğan'ın başkanlığında düzenlenen "Medeniyetler İttifakı 2. Forumu" çerçevesinde çalışma kahvaltıları yapıldı. Çırağan Sarayı'nda Genel Kurul açılış oturumu ile başlayan forum kapsamında eş zamanlı olarak 6 adet çalışma kahvaltısı gerçekleştirildi.

Çalışma  kahvaltılarında, "Durgunluk zamanında iş imkanları; gençlik için küresel bir zorluk", "Çağdaş toplum ve din" gibi konular ele alındı.

Forumun Genel Kurul açılış oturumunda, Medeniyetler İttifakı'nın eşbaşkanları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero birer konuşma yaptı.

ERDOĞAN: "BU TOPRAKLAR BARIŞIN YURDU"


Medeniyetler İttifakı Eş Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Medeniyetler İttifak girişiminin BM Genel Sekreteri'nin açıklamasıyla 2005 yılı temmuz ayında hayata geçtiğini ve yaklaşık 4 yıllık bir çalışmayla ittifakın kapsamlı nitelik kazanarak kuramsallaştığını, alanında en ciddi ve somut yaklaşımlar ortaya koyan, çözüm ve projeler üreten bir yapı halini aldığını kaydetti.

Erdoğan, bu girişime ön ayak olan, eş sunuculuğunu Türkiye ile paylaşan ve "Medeniyetler İttifakı Birinci Forumu"na başarıyla ev sahipliği yapan İspanya Başbakanı Jose Luis Rodrigues Zapatero'ya, ittifakın yüzü ve sesi haline gelen engin vizyonuyla girişime değerli katkılarda bulunan Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi Jorge Sampaio'ya ve başından beri girişimi sahiplenip yönlendiren ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a teşekkür etti.

İttifakın ikinci forumunu İstanbul'da yapıyor olmaktan ülke ve millet olarak büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Erdoğan, "Dünyanın tüm coğrafyaları gibi bu coğrafya da tarih boyunca zaman zaman çatışmalara, savaşlara, acılara sahne oldu. Ancak şunu mutlulukla ifade etmeliyim ki, bu topraklar daha çok barışın, hoşgörünün, birlikte yaşama kültürünün, birbirine saygı ve sevginin yurdu olmuştur. İstanbul bunun en bariz örneğidir" dedi.

Erdoğan, "İstanbul, sadece Avrupa ve Asya'yı birleştirmekle kalmıyor. İstanbul, Asya, Avrupa ve Afrika'nın kesişme noktasında bulunmakla kalmıyor. İstanbul, aynı zamanda kültürleri, medeniyetleri, ırkları, dinleri ve dilleri de tarihin potasında kaynaştıran, uzlaştıran bir şehir olarak dünyada haklı bir konumda bulunuyor" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, birkaç kilometre mesafedeki İstanbul Arkeoloji Müzesinde tarihteki ilk yazılı anlaşmanın aslını görebilmenin mümkün olduğunu belirterek, "Bir örneği New York'taki BM binasında Güvenlik Konseyi odasının çıkışında yer alan bu anlaşma, MÖ 1279 yılında Kadeş'te imzalanmış. Hitit ile Mısır uygarlıkları arasında savaşa son vererek karşılıklı yardım ve işbirliği dönemini başlatıyor" dedi.

"Diyaloğun mümkün olduğuna inandık"

Sultanahmet Camisi, Neve Şalom Sinagogu ve Aya İrini Kilisesi'nin birbirine saygı ve hoşgörü içinde yüzyıllar boyunca bir ve beraber yaşadığını anlatan Erdoğan, sadece İstanbul'un değil, Türkiye'nin hemen her şehrinin tarih boyunca barışın, huzurun ve hoşgörünün sembollerini bugün de yaşattığını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, "Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de bu kardeşlik ve dostluk iklimini zedelemek için provokatif girişimler olmuştur. Ancak binlerce yıldır hoşgörü ve diyalog kültürüyle yoğrulmuş toplumumuz bu tür ayrıştırıcı eylemlere asla prim vermemiş, dostluğumuzu zedelemeye yönelik senaryolar karşısında kenetlenmeyi bilmiştir" diye konuştu.

Erdoğan, "Biz, İspanya ve Türkiye, barışın mümkün olduğuna, diyaloğun mümkün olduğuna inandık ve bu inançla yola çıktık. Medeniyetlerin çatışmasını kaçınılmaz bir sonuç olarak ortaya atanlara; 'Hayır, medeniyetler ittifakı mümkündür' dedik. Ne kadar zor bir meseleyle karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Ön yargıları yok etmenin ne kadar güç olduğunu çok iyi biliyoruz" şeklinde konuştu.

Erdoğan, "Din, kültür ve uygarlıklar temelinde karşı karşıya bulunduğumuz sorunlar uzun bir geçmişin birikimi ve ürünüdür. Kutuplaşma, şüpheler, korkular, kemikleşmiş ön yargılar ve yabancılaşma derin tarihi, siyasi, kültürel ve ekonomik, sosyal dinamiklerin etkisiyle oluşmuştur. Çözümleri de aynı biçimde uzun soluklu bir mücadele gerektirecektir. Bu sorunlar hepimizin olduğuna göre, çözümlerini de hep birlikte el birliği ve işbirliği içinde aramalıyız" dedi.

"Amacımız, bugünün sorunlarını yarına taşımak değil, bugünün sorunlarını bugün çözüme kavuşturmak olmalıdır" diyen Erdoğan, "Aşırı akımlar ve radikalleşmeyi besleyen unsurları daha iyi görebilmeli ve bunları ortadan kaldırmak için gerekenleri çekinmeden yerine getirebilmeliyiz" diye konuştu.

Geleceğe yatırım yapılması gerektiğine de vurgu yapan Erdoğan, "Bugün yaşanan tepkilerin, öfkenin ve hayal kırıklıklarının yarınlara taşınmasına mani olmalıyız" ifadelerini kullandı.

"Biz ve onlar anlayışı"

Erdoğan, "Kutuplaşmanın adeta sembolü haline gelen 'biz' ve 'onlar' anlayışını ortadan kaldırabilecek adımlar üzerinde düşünmeliyiz. 'Ben'in egemen olduğu bir anlayışta herkes diğeridir, başkasıdır, yabancıdır. Bugün insanlığın temel meselesi 'ben'i, 'biz'e dönüştürebilmek, menfaat çatışmasını ve ayrışmasını değil, menfaat birliğini, ortak çıkarları, ortak değerleri, ön plana çıkarmaktır" dedi.

"Tahammülsüzlük çatışmayı, çatışma ayrışmayı doğurur. Bunun için atmamız gereken ilk adım, hoşgörüyü, tahammülü, toleransı geliştirmek, diyalog ve iletişimi güçlendirmek, paylaşmayı ve dayanışmayı ön plana çıkarmaktır" diyen Erdoğan, "Savaşların, çatışmaların, saldırıların, özellikle de terör eylemlerinin bugün yıkıcı olduğu kadar, yarınlarımızı da çalmaya yönelik olduğunu iyi görmeliyiz" şeklinde konuştu.

Terör

Konuşmasında terör konusuna da dikkati çeken Başbakan Erdoğan, "Bugün terörü başka ülkelerin, başka milletlerin meselesi olarak görenler, yarın aynı sorunla karşı karşıya kalabilir. İşte bunun için bugünden tedbirleri almak, bugünden sağlam bir dayanışma kültürünü oluşturmak zorundayız" dedi.

Başbakan Erdoğan, sözlerinin sonunda, Anadolu'nun sevgi, hoşgörü ve barış çağrısının sesi olarak nitelendirdiği Mevlana'nın, "Gel, ne olursan ol yine gel. İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel. Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir. Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel" dizelerini okudu.

ZAPATERO: "FARKLI BİR 21. YÜZYIL YARATABİLİRİZ"

İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero da konuşmasında, Birleşmiş Milletler'in içinden doğan bu projenin amacının barışçıl bir yaşam sürdürmek, saygının, hoşgörünün, dini ve kültürel çeşitliliğin pekiştirilmesi olduğunu vurguladı.

Medeniyetler İttifakı'nı  ortak hoşgörü ve saygı mekanı olmaya başladığını belirten Zapatero,  "Buproje siyasi hedeflerin yerine getirilmesi gereken bir ortam değildir. Biz barışçıl yaşamayı hedefliyoruz. Bu değerler BM'nin oluşmasına zemin hazırlamıştır. Bu örgütün içinde barış hedefi vurgulanmaktadır" dedi.

Medeniyetler İttifakı'nın bu konuda gelişmeye çalışmaktağını ve bu nedenle gençliğe ve medyaya yönelik girişimler yaptığını söyleyen İspanya Başbakanı, bu çalışmalarla çatışmaları önlemek istediklerini kaydetti.

Zapatero, "21. yüzyılla gurur duyamayız. 2 dünya savaşı yaşandı bu yüzyılda, fanatikler, hoşgörü eksikliği ve nefret nedeniyle... Eğer şimdi işler doğru yapılırsa, birlikte hareket edilirse hoşgörü barış  yüzyılını yapabiliriz, farklı bir 21. yüzyıl yaratma şansına sahibiz" diye konuştu.

Barış içinde yaşamanın fakirliklerle mücadeleyi de destekleyeceğini ifade eden Zapatero, G20 toplantılarında da bunların konuşulduğunu ve daha etik bir düzen kabul ettiklerini belirtti ve "İlk etik ilke fakirliğin ortadan kaldırılmasıdır" şeklinde konuştu.

Zapatero, sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişikliği ile mücadelenin de G20'nin kararları arasında olduğunu belirtti.

NATO toplantılarına da değinen Jose Luis Zapatero, "NATO'da yeni bir yönlenme kabul etttik. 21. yüzyıla uyumlu bir NATO yaratmak gerekir. Dost ve partner kazanan bir örgüt hedeflenmektedir. Rasmussen mükemmel bir genel sekreter olacak. Sayın Rasmussen Medeniyetler İttifakı'na güvenin sizinle işbirliği yapacağız" ifadelerini kullandı.

"Afganistan'ın kendi ayakları üzerinde durmasını, terörü oradan kaldırmasını diliyoruz" diyen Zapatero, "Sivil toplum için uzlaşma istiyoruz. ABD de bu konudaki kararlarını teyit ettiler. Sayın Obama Prag da önemli bir konuşma yaptı. Nükleer silahlardan arındırılmış dünyaya olan beklentisini vurguladı. Ülkelerin mutlaka kademeli olarak nükleer gücü azaltmaları gerekir" dedi.

Nükleer güç oluşturma amacındaki ülkelere de 'bunu yapmayın' tavsiyesinde bulunan İspanya Başbakanı, 21. yüzyılın  daha umut dolu bir yüzyıl olmasını hedeflediklerini, açlık ve yoksulluğun kalkması gerektiğini söyledi.

"Her inanca, her dine saygılı olmak ve her insanın dinini serbestçe savunabilmesi bunu hoşgörü içinde yaşayabilmesi önemlidir. Burada kilit kelime hoşgörüdür" diyen Zapatero, "Her girişimimizde, her kültürde yaptıklarımızda kilit kelime
hoşgörüdür ve gerçekten uğruna çalışmaya değer bir misyondur ve bunu yapıyoruz. Bunu Medeniyetler İttifakını kuran iki ülke olarak Türkiye ile birlikte yapıyoruz. Türkiye, AB'de ve NATO'da bizim müttefikimizdir" şeklinde konuştu.

BM SEKRETERİ: "FARKLILIKLAR BARIŞI KORUR"


BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Her zaman bir mihenk taşı olması gereken bu noktanın, dünyanın çeşitlikrizlerle karşı karşıya kaldığı bu dönemde özel bir önem kazandığına işaret etti, "Ekonomik ve finansal çalkantı, toplumların dokusuna zarar veriyor. Çok sayıda insan işsiz, aç ve kızgın. Pek çoğu günah keçileri arıyor. Ötekini suçluyor. Öteki toplumu, öteki grubu, öteki dini suçluyor" dedi.

Bunun son derece tehlikeli, hatta ölümcül bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Ban, haksız suçlamaların adil olmayan cezalandırmalara neden olabildiğini, bir çocuğun bile büyüyüp "onlardan biri" olabileceği nedeniyle öldürülebildiğini söyledi.

Ban, "Genellikle BM yangınlara, yangın ortaya çıktıktan sonra müdahale edebiliyor. Medeniyetler İttifakı ile kıvılcımları, yangın ortaya çıkmadan bastırabiliriz. Bu çok önemli, çünkü BM barış gücü askerleri, ateşkesler, insan hakları izleyicileri; toplumlar arasında işbirliği ruhu olmadan kalıcı barışı getiremez. Bundan dolayı İttifak'a acilen ihtiyacımız var. İttifak bütün dünyada ses getirdi. Şimdi bunu bir sonraki aşamaya taşımamız gerekiyor" diye konuştu.

İttifak kapsamında harcanan çabaların problemleri önlemenin ötesinde çözümler geliştirmeye yönelik olduğuna işaret eden Ban, "Farklılıkları bir araya getirmek barışı korur, ekonomimizi güçlendirir ve yatırımcılar için istikrarlı bir ortam yaratır. Bugün küreselleşmiş dünyadaki iş dünyası, çok kültürlü bir ortamda rekabet edebilir olması gerektiğini biliyor" dedi.

Bugünün dünyasındaki mücadelenin büyük önem taşıdığını kaydeden Ban, böylesine değişken bir ortamda farklılıkları, nefret ve husumetleri dünyanın üzerinden temizlemek için elden gelenin yapılması gerektiğini ifade etti.

Bunun büyük önem taşıdığını, ancak yeterli olmadığını belirten Ban Ki-mun, "Dünyamızın patlayıcı doğası, sadece toplumsal gerginliklerden kaynaklanmıyor. Yoksulluktan, iklim değişikliğine, adaletsizlikten baskılara kadar çözülmemiş pek çok sorun var. Bu sorunlardan her biri istikrarsızlığa neden olabilecek birer neden. Bu sorunları çözmek istiyorsak, en emin bir şekilde adımımızı ileriye atmalıyız. İttifak bize bir fırsat sunuyor" diye konuştu.

Bu arada, oturumda eski Portekiz Cumhurbaşkanı Jorge Sampaio da bir konuşma yaptı.

Rasmussen de Türkiye'de


ABD Başkanı Barack Obama'nın yanı sıra NATO Genel Sekreterliği'ne atanan eski Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen de foruma katılmak için Türkiye'de bulunuyor.

İttifak, kültürlerarası anlayışı geliştirmeyi amaçlayan, en önemli uluslararası girişim olarak nitelendiriliyor.

Forum, dünya liderlerinin yanısıra şirketleri, sivil toplum ve gençlik örgütlerini, medyayı bir araya getiriyor. Somut projeler üretmeyi, uygulanabilir kararlar almayı ve eylem odaklı bir anlayışla çalışmayı hedefliyor.

Açılış forumu geçen yıl Madrid'de yapılmıştı.
Sıradaki haber
Sıradaki haber
Sıradaki haber
Sıradaki haber