Muharrem İnce 'çılgın projesini' açıkladı, Erdoğan'a 'gariban' yanıtı verdi

KAYNAKCnnturk.com

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Edirne'de konuştu, "Kanallar, tüneller önemlidir ama bunlar küçük iştir. Demirel Birinci Köprüyü; Özal İkinci Köprüyü; Erdoğan Üçüncü Köprüyü yaptı. Dördüncü Köprüyü de İnce gelir yapar" dedi ve ardından da kendi "çılgın projesini" açıkladı: "Huzur içinde beraber yaşamak. Bu milleti barıştırmak". Kendisine "gariban aday" diyen rakibi Erdoğan'a yanıt veren İnce, "Ülkeyi yönetirken zenginleşmeyen hep gariban kalan bir Cumhurbaşkanı lazım. Yalovalı Kamyoncu Şerif'in oğlu olarak, size sözüm bir tane. Siz zenginleşmeden ben zenginleşmeyeceğim" dedi. İnce, seçildikten sonra sınav ücretlerini ve ücretlilerden alınan Damga Vergisini kaldıracağını açıkladı.

Haberin Devamı

Edirne Mitingindeki konuşmasına başlamadan önce kürsüye gelir gelmez, "Sizinle bir selfie çekeyim" diyerek, kürsüden meydandakilerle birlikte selfie çeken Muharrem İnce, beraberinde mitinge katılan İlhan Kesici, Yılmaz Büyükerşen ve Abdüllatif Şener'i şöyle takdim etti:

Temel Karamollaoğlu: 'Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması gerekir'

"Şimdi buradan canlı yayın yapacaksınız, bütün dünya bu durumu öğrenecek. Biz sadece Hakkari'deki, Edirne'deki vatandaşımın değil Prizren'deki Cemil ağabeyin, Kırcaali'deki Emine teyzenin, Gümülcine'deki Ahmet Amca'nın da vicdanı olacağız, onların da başını dik gezdireceğiz. 'CHP'nin genel başkan adayı kim?' diye devamlı soruyor, 'ekonomi biliyor mu?' diyor. Biliyor. İlhan Kesici, ekonomi biliyorsa siz tamam deyin. İlhan ağabey burada değil mi, ona kocaman bir alkış alabilir miyiz? Başka ne olacaktı? Başarı hikayesi olacaktı. Yılmaz Büyükerşen Türkiye'de başlı başına bir başarı hikayesi. Hocam da burada mı, hocama da kocaman bir alkış. Başka ne olacaktı, partizanlık olmayacak, tarafsız bir cumhurbaşkanı olacaktı, namuslu olacaktı. Namuslu bir adam Abdüllatif Şener, o da burada. Başka bir şey daha olacaktı. Bir siyasetçi, tuttuğunu koparan bir halk adamı olacaktı o da burada. Tamamlandı mı?"

Haberin Devamı

Doğu Perinçek 100 bin imzayı tamamladı

Muharrem İnce'nin konuşması satır başlarıyla şöyle:

Erdoğan'la randevu açıklaması

"Edirne er meydanı, er meydanı. Er meydanında palavra yok. Er meydanında hile yok. Er meydanında pehlivanın birinin kolunu bağlamak yok. Siyasette er meydanı. Televizyonları eline al, uçakları eline al, örtülü ödeneği eline al. Sonra 'Çıkın karşıma'. Ben öyle yapmadım. Ben Sayın Temel Karamollaoğlu'nun, Sayın Akşener'in makamına gittim, başarılar diledim. Az önce de Sayın Demirtaş'a gittim, başarılar diledim. Az önce Sayın Erdoğan'dan cevap geldi. Bu akşam saat 21.00'de AK Parti Genel Merkezinde kabul edeceklermiş, şimdi de ona gidip başarılar dileceğim.

Erdoğan: 'Mecliste de çoğunluğu sağlamamız şarttır'

'Dördüncü Köprüyü de İnce gelir yapar'

Benim derdim Türkiye, benim derdim barışmak, benim derdim uzlaşmak, beraber yaşamak. Sen-ben yok, ayrı gayrı yok. Bu ülkede beraber yaşamak. Hani diyorlar ya, 'Bizim çılgın projemiz var' diyor. Nedir çılgın projen? Kanal İstanbul. Bakın kanallar, tüneller önemlidir ama bunlar küçük iştir. Bundan 40 sene önce Demirel, Birinci Köprüyü yaptı. İkinci Köprüyü Özal yaptı. Üçüncü Köprüyü Erdoğan yaptı. Dördüncü Köprüyü de İnce gelir yapar, bunlar kolay iş.

Haberin Devamı

Çılgın projesini açıkladı

Benim en büyük projem, benim en çılgın projem, huzur içinde beraber yaşamak. Bu milleti barıştırmak. Ben bunun için buradayım, meydanlardayım.

'Üniversiteleri böldürmeyeceğim'

Derdimiz milleti bir arada tutmak. Bakın camileri böldüler, şu tarikatın camisi, bu tarikatın camisi. Sendikaları böldüler, gıdaları böldüler, okulları böldüler, medyayı böldüler, şehitleri böldüler... Kıbrıs şehitleri ayrı, 15 Temmuz şehitleri ayrı. Cudi'de şehit olursan başka para, 15 Temmuz'da şehit olursan başka para. Gönüllerimizi böldüler. Şimdi üniversiteleri bölüyorlar. O üniversiteleri onlara böldürmeyeceğim.

Fransa'daki Kuran-ı Kerim bildirisine tepki

Bakın Türkiye birbirine düşerse, içeride kavga ederse, bölünürse, insanların yürekleri soğursa bu sefer size karşıdan laf gelir. Fransız çıkmış, kutsal kitabımıza laf uzatıyor. Senin haddine mi, sen kimsin? Şundan emin olun, 24 Haziran akşamı Muharrem İnce Cumhurbaşkanı, önce içeride dirlik, sonra Fransa gelsin, Putin, hepiniz geleceksiniz, hepinizle sonra görüşeceğiz. Önce 80 milyonun diri olmasını bir göstereyim, ondan sonra başı dik, onurlu, bağımsız tıpkı 1923'te, Atatürk'ün döneminde olduğu gibi...

Haberin Devamı

'Gariban aday' yanıtı: 'Ülkeyi yönetirken zenginleşmeyen bir Cumhurbaşkanı lazım'

Tek olan şeyler değerlidir. Tek olan şeyler bir kesimin olamaz, hepimizindir. AK Partililerin Cumhurbaşkanı, CHP'lilerin Cumhurbaşkanı olmaz. Çünkü Cumhurbaşkanı tektir. Yani vatan tektir, CHP'lilerin, MHP'lilerin vatanı ayrı olur mu? Bayrak tektir hepimizindir, Cumhurbaşkanı da tektir, hepimizindir. Size söz veriyorum. Sayın Genel Başkan adaylığımı açıkladığında parti rozetini çıkarıp, Türk bayrağı taktım. Çünkü 80 milyonun, hepinizin Cumhurbaşkanı olacağım. Kim olacak biliyor musunuz? Bu gariban olacak. Dün diyor ki Sayın Erdoğan, 'Gariban aday' diyor. Bir düşündüm. Ben 3 Kasım 2002'de Cumhurbaşkanı oldum, Sayın Erdoğan Mart 2003'te oldu. Benden 5 ay kıdemsiz. Milletvekili ile Başbakan maaşı arasında çok fazla bir fark yok. 16 senedir milletvekiliyiz, başbakan, Cumhurbaşkanı, yüksek maaş oluyoruz hepimiz. Ben gariban oluyorum da sen aynı maaşla nasıl zengin oldun? Bir ülkede ülkeyi yöneten zengin, öğretmen gariban oluyorsa, yöneten zengin, çiftçi, emekli gariban oluyorsa, burada bir sıkıntı var. Ülkeyi yöneten zenginleşiyor, ülkede yaşayanlar garibanlaşıyorsa orada bir sıkıntı var. O zaman ülkeyi yönetirken zenginleşmeyen hep gariban kalan bir Cumhurbaşkanı lazım. Yalovalı Kamyoncu Şerif'in oğlu olarak, size sözüm bir tane. Siz zenginleşmeden ben zenginleşmeyeceğim. Siz ne kadar zenginleşirseniz ben o kadar zenginleşeceğim. Sizinle beraber zenginleşecek, huzur içinde yaşayacağız.

Haberin Devamı

'Dünya 5'ten büyüktür' diyordun Türkiye de senden büyük'

Bakın dolar durdurulamıyor. Diyor ki, Sayın aday, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, 'Tek dertleri beni indirmek'. Vallahi değil, billahi değil. Benim derdim Türkiye. Ben diyorum ki, sen oradan indiğinde dolar, euro inecekse, faiz inecekse, mazot parası, benzinin fiyatı inecekse, sen de in be kardeşim, ne olacak yani. Yani sen 80 milyondan daha mı değerlisin? 'Dünya 5'ten büyüktür' diyordun, doğru söylüyorsun, kutluyorum ama Türkiye'de senden büyüktür.

'Manifesto değil ancak iflas belgesi yayınlarsın'

Bakın benim aklım almayan bir şey var. Manifesto yayınladı. Manifesto şudur, gelecek bildirgesidir. Yani 'İktidara geldiğimde şunları yapacağım'. Yahu sen 16 senedir iktidardasın, sen gelecek bildirgesi yayınlayamazsın. Manifestoyu ben yayınlarım, sen yayınlayamazsın. Sen iflas etmenin belgesini, günah çıkarma belgesini yayınlarsın. Geleceğe dair sözü ben söylerim. Ben ülkeyi henüz yönetmedim, arkadaşlarımla birlikte kadromuzu henüz kurmadım. Yöneteceği, icraatlarımızı millet görecek. Bu saatten sonra gelecek belgesi yayınlayamazsın ancak iflas belgesi yayınlarsın.

'Asla kanmayacağız, kandırılmayacağız'

Bizim dönemimizde ne yapacağız? Benim dönemimde asla kanmayacağız, kandırılmayacağız, birileri beni kandırmayacak ben de milletimi kandırmayacağım. Önümüzdeki dönem sloganımız ne biliyor musunuz, 'İnce eleyip, sık dokuyacağız'. Zaten emin olun ben konuştukça yakında bunlar 'İnce hastalığa' yakalanırlar. Mesela diyor ki, 'Bana oy verip, partime oy vermeyenler var, onlar münafıktır'. Bakın İslam dünyasında münafıklık kötü bir şeydir, kafirlikten sonra gelir. Bunlar İslam dininde kötü şeylerdir. Yani Sayın Erdoğan'a oy verip partisine oy vermeyenlere münafık diyor. Ben Müslüman kardeşlerime bir şey diyeyim, aman ha münafık durumuna düşmeyin. Madem partisine oy vermiyorsunuz, Erdoğan'a da oy vermeyin münafık olmayın.

Gençlere seslendi

Gençler bu ülkeyi sizinle birlikte düzlüğe çıkaracağız. Bağırıp çağıran ayar veren bir Cumhurbaşkanı değil, yol gösteren bir Cumhurbaşkanı. Bilim diyen, insan hakları diyen, hukuk diyen bir Cumhurbaşkanı. Kuantum diyen, düşünen robotları söyleyen, uzay madencliğini tartışan bir Cumhurbaşkanı. Kendi uydusunu yapan bir ülkeyi tartışan bir Cumhurbaşkanı.

Sınav ücretleri müjdesi

Bakın emeklilere Ramazan ve Kurban Bayramında iki ikramiye verildi. Ne güzel yaptı hükümetimiz, kutluyorum onları. Gençler Muharrem ağabeyiniz, öğretmen ağabeyiniz, size Allah'ın izniyle Cumhurbaşkanı olduğumda 19 Ekim'de Gençlik Bursu, 29 Ekim'de Cumhuriyet Bursu, geri dönüşümsüz 500 lira para vereceğiz. 25 Haziran sabahı, şimdiden sonra Türkiye'de yapılacak bütün sınavlardan, ister KPSS, ister TUS, aklına ne geliyorsa, hiçbirinden ücret alınmayacak. Eğer 80 milyonluk bir ülke kendi evlatlarına sınava sokacağı zaman, o sınavdan para alıyorsa, bu utanılacak bir durumdur. Sınav parası diye bir şey olur mu?

'Ücretlilerden Damga Vergisi alınmayacak'

Mesela bir başka ayıp daha var. Ücretliden Damga Vergisi, binde 79. Avrupa'da hiçbir ülkede yok. Dünyada iki, üç ülkede kalmış. Neye damga basıyorsun da vergi alıyorsun; zaten bilgisayarda yapıyorsun her şeyi. Kaldırıp gideceğiz, modern bir devlet olacağız.

'Sarayın ışıklarını kısacağım'

'Gençlere 500 lira vereceksin parayı nereden bulacaksın' diyor. Sarayın ışıklarını kısacağım. 6 ay süreyle açık olacak, millet gelip görecek, ben Çankaya Köşkü'ne gideceğim, o sarayda bu milletin parasıyla yapıldı, onu da sınavda ilk 5 bine girmiş, bu milletin en akıllı evlatlarına vereceğim. Bilim merkezi olacak orası. Kadınların azmine, gençlerin de kıvrak zekasına hayranım. Eşim Balıkesirli, geçen Balıkesir'e gittim, pankarta şöyle yazmışlar: 'Sarayı hemen boşalt, Yalova'dan eniştem gelecek'. Bunda bir değişiklik yapmamız lazım. 'Sarayı hemen boşalt, Yalova'dan eniştem gelecek'. Espri var ama bunu beğenmedim. Ama şunu beğendim: 'Sarayı hemen boşalt, 25'inde öğrenciler okul kaydına gelecek'. Bu güzel. Bak bu da bir zeka ürünüdür.

Dindarlara başörtüsü mesajı

Biz hep birlikte bir büyük yolculuğa çıkacağız. Bir korku salıyorlar. Muhafazakar, mütedeyyin insanlara diyorlar ki, 'Bizim dönemimizde başörtüsü konusunda bazı haklarınız oldu, Muharrem İnce seçilirse bu hakları kaybedersiniz'. Buradan muhafazakar kardeşlerime sesleniyorum, ister evinde tak, ister dışarıda tak, ister devlette tak. Bu mesele milletin meselesi olmaktan çıkmıştır, nerede istiyorsan orada tak. Ama, bunu siyasetin sıcak malzemesi yaptırma, kendini kullandırma. Benim böyle bir derdim yok, önümüzdeki günlerde bu konudaki açıklamalarımı göreceksiniz.

Tamam mı?

Kadınlar bu sessiz devrimi sizlerle birlikte gerçekleştireceğiz. Mutfakta aş mı pişiyor, taş mı pişiyor; tencerede et mi kaynıyor, dert mi kaynıyor siz biliyorsunuz? Kapı kapı gezmeye var mısınız, tamam mı? Bu tamam var ya, bu işi bitirecek. Tamam mı? Hep birlikte tamam mı? Süper bu iş bitti.

Bizim yapmamız gereken bir iş var. Gençlerimizin tarikat yurtlarına muhtaç olmaması, insanlarımızın mutlu yaşaması için, pasaportumuzun Kapıkule'den öteye işe yaraması için bana bir şey vermeniz lazım. Bana bir avuç pirinç verin, ben size bir kazan pilav yapacağım, söz. Bunu hepbirlikte yapacağız, hiç kuşkunuz olmasın. Bir otobüs, yolcular, şoförü... Peki otobüs şoförün istediği yere mi gitmeli, yolcuların istediği yere mi gitmeli? Yolcuların istediği yere gitmeli. Şu anda otobüs şoförün istediği yere gidiyor. Şener Şen'in filmindeki gibi, Almanya'ya götüreceğim derken, şehir dışında bırakıyordu. Aynen öyle. Bizi Almanya'ya götürecekti şoför, Ortadoğu bataklığına götürüyor. Buradan birlikte çıkacağız, birlikte umutlanacağız.

'YSK'nın önüne davet edebilirim'

Aklınıza şu soru geliyor, 'Biz sandıkta duralım, oyumuzu verelim, acaba o YSK'da bir şey olur mu?' bu geliyor aklınıza. Bu meydanda kaç avukat var. 30 kadar avukat var. Değerli arkadaşlarım Türkiye'de en az 50 bin avukat cübbelerinizi arabalarınızda bırakın. Çünkü 24 Haziran akşamı hepinizi YSK'nın önüne, cübbelerinizle davet edebilirim, buna hazır olun.

'Birbirine güvenen bir millet olacağız'

Emeklilikte yaşa takılanlar, canınızı sıkmayın, bunlar ufak iş. Önce toplumsal huzuru bulacağız, birbirine güvenen, birbirini dinleyen,birbirine hakaret etmeyen bir millet olacağız. Hedefleri olan gençler olacak. Ben bu ülkenin çocuklarına fizik anlattım, mekanik anlattım, elektronik anlattım ama benim akıllı çocuklarım bugün ülkeyi terk ediyor. Yazıktır, günahtır, umutlarını yitirmişler. Bunu hep birlikte çözebiliriz. Bunu kim çözer biliyor musunuz? Yüreğinde insan sevgisi olanlar çözer.

Bakın size bir örnek anlatacağım. 2002'de Sayın Erdoğan, Genel Başkandı milletvekili olamadı, bu yüzden de Başbakan Sayın Abdullah Gül oldu. 2003'ün Martında milletvekili olunca, Sayın Gül dedi ki, 'Buyurun Sayın Genel Başkanım, Başbakanlık sizindir' dedi, elleriyle verdi. Geçtiğimiz günlerde Abdullah Gül'ün adaylığı söz konusu olunca, evinin önünde helikopterle Genelkurmay Başkanını gönderdi. Kaddafi'ye 'kardeşim' dedi, Kaddafi katledildi. Esad'a 'kardeşim' dedi, şimdi konuşmuyor. Abdullah Gül'e 'kardeşim' dedi, şimdi konuşmuyor. Niye? Karşısına aday olacak diye.

Kendi adaylık sürecini anlattı: 'Biz Türkiye'yi birleştirmeye geliyoruz'

Peki CHP'de ne oldu? Ben Sayın Kılıçdaroğlu'nun karşısına geçtim, iki kere aday oldum. İkisinde de yenildik ne yapayım yani. Küsecek miyim, yok canım niye küseyim. Kemal ağabey de getirdi dedi ki, 'Bizim adayımız' sensin dedi, bu kadar basit. 4 arkadaşımın adı geçiyordu. Dördümüzden biri aday olacaktık, bak dördümüz geldik buraya, meydana çıktık, 'Biz buradayız' dedik. Peki Erdoğan, Abdullah Gül ile sahneye çıkabilir mi? Partiyi beraber kurduğu Ertuğrul Yalçınbayır'la çıkabilir mi? Çıkamaz, herkesi kırdı döktü çünkü. Biz Türkiye'yi kırmaya dökmeye değil, birleştirmeye, uzlaştırmaya, beraber yaşamaya geliyoruz.

Bu dönemde hiç merak etmeyin Ergene'nin sularını mavi akıtacağız. Huzur içinde bir Türkiye olacak. Hep birlikte söylediğimi tekrar eder misiniz? Bir çivi bir nalı kurtarır; bir nal bir atı kurtarır; bir at bir yiğidi kurtarır; bir yiğit memleketi kurtarır. Helal olsun sana Edirne. Serhat şehri Edirne, er meydanı Edirne, Osmanlı'nın başkenti, yiğit insanların memleketi Edirne. Hepinize çok teşekkür ediyorum.

'Bakanlığı kaçırdın' esprisi yaptı

Bolu Milletvekili Tanju Özcan burada Tanju biliyorsun, yeni anayasada milletvekilleri bakan olamıyor, dışarıdan atanıyor. Milletvekilliğine müracaat ettin mi? Ettiysen bakanlığı kaçırdın Tanju. Başka kaçıran var mı burada, her yerde bir tane söyleyeyim."