Ölen kuryenin annesi CNN TÜRK'e konuştu: Oğluna el veren babası, o da ceza görmeli!
Üniversiteli Motokurye Ata Emre Akman, bıçaklı bir saldırgan tarafından öldürülmüş, Türkiye’nin yüreği yanmıştı. Kahreden o haberin ardından acılı anne CNN TÜRK Muhabiri Ümit Uzun'a konuştu.
6 Mayıs tarihinde bir zincir restoranda motokurye olarak çalışmaya başlayan Balıkesir Üniversitesi Turizm Rehberliği Bölümü öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayıs gecesi motosikletle Karaoğlan Mahallesi’ndeki bir apartmandaki daireye sipariş bıraktı.
Motoruna binmek isteyen Ata Emre’nin önü, 17 yaşındaki E.Ö. tarafından kesildi. E.Ö., boğazından tuttuğu Ata Emre’yi vücudunun çeşitli yerlerinden defalarca bıçakladı. Ata Emre bir süre yalpaladıktan sonra kanlar içinde yere yığılarak hayatını kaybetti. Saldırgan E.Ö. ise kaçtı.
Otopside Akman’ın vücuduna 25 bıçak darbesi aldığı ve bu darbelerden 20’sinin ölümcül olduğu belirlendi. E.Ö., ailesiyle yaşadığı eve düzenlenen operasyonla yakalandı. E.Ö. ve saklanmasına yardımcı olduğu ileri sürülen babası O.Ö., gözaltına alındı. ‘Kasten yaralama’ ve ‘tehditten’ 6 suç kaydı bulunan E.Ö. ve babası, polisteki işlemlerinin ardından aynı gün adliyeye sevk edildi. E.Ö., çıkarıldığı mahkemede tutuklanırken, babası serbest bırakıldı.
Anne Zuhal Akman şu ifadeleri kullandı;
Biz sadece Ata’yı kaybetmedik. Bütün Türkiye bir gencini kaybetti. Sadece 5 gün önce çalışmaya başlamış orada. Son siparişi verdikten sonra sanırım 2 otobüsüne yetişmeye çalışacaktı. Genelde 2 ya da 3 otobüsüne biniyordu. İstanbul’a gelip arkadaki sahil fırından ekmek alıp, kapı ziline basmak gibi tatlı sürprizleri olurdu. Anneler günü için sürprizler vardı. Bir tanesi saçlarını kestirmekti. Onu gördüğümde de insan oğlunu, çocuğunu tanımak ister ama tanımakta istemez çünkü morg sehpasında bir bedene bakıyorsunuz. Bu onu son görüşüm, sarılışım oldu. Sonraki gün gasilhanede öpüştük. Genelde dudakları sıcak olurdu, bu sefer soğuktu.
Biz Ata’yı doğayı, hayvanları, insanları, sevmeyi seven, özellikle gökyüzü seven bir birey olarak yetiştirdik. Biz böyle yetiştirdik, o karanlık varlığın babası da oğlunu böyle yetiştirmiş ki, altı kere bıçakla yaralamadan sabıkası var. İlk suç sabıkasını 14 yaşında almış, bunu zamana vurduğumuzda 6 ayda bir suç işlemiş biri. Bilgisayar oyunlarında level atlamak gibi, hep bir sonraki hazırlanmış.
'ATA' ÜÇ HARFLİ, 'ACI'DA ÜÇ HARFLİ
Daha öncesinde tehditleri olmuş babasının. Oradaki insanlarda tehlike altında. Bir alt katta oturan kişininde oğlu varmış. Son siparişe gitmiş. Arkadaşı aramış 'hava soğuk dikkat et' demiş. Çocuklar birbirini kolluyor. Ata üç harfli, acıda üç harfli.
Baba Erol Akman olay ile ilgili şu ifadeleri kullandı;
Oğlumuzu oraya üniversite okumak için gönderdik. Cani olarak nitelendirdiğimiz, daha söyleyecek bir kelime bulamıyorum. Daha fazlası bence. Onu yetiştireni de aynı kefeye koyuyorum. Kişileri hiç tanımam. Erdoğan Özdemir denen caniyi hiç tanımadım, bilmiyorum. Babası olan ismini hiç tanımadığım bilmediğim adamın, sadece ve sadece suçu o apartmandan sipariş alması ve orada bulunması. Ata’nın adam öldürmekten çıkıp ceza almış babanın o hafta dışarı çıkıp adam öldüreceğinden haberi yok. Dışarı çıkıp oğluyla buluşacağından haberi yok ve zaten onları tanımıyor. Baba ve oğul dışarı çıkıyor, belli bir saate kadar oturuyorlar. İddialara göre alkol masasında oturuyorlar. Devamında masadan kalktıktan sonra bu eylem gerçekleştiği için bunu söylüyorum ve aradan bir-bir buçuk saat geçtikten sonra elinde bıçak oluğu görünen cani, pizza getiren oğlumun yanına yaklaşıyor. Bunu planladığı açıkça belli değil mi? Bariz planlı şekilde bir hedefe doğru ilerleyen, oğlum hedef oluyor. Oğlum değil, başka biri de aynı duruma maruz kalacaktı. Hiç farkı yok. Oğlumun tek şanssızlığı, o gece orada o siparişi almış ve çalıştığı kurumun verdiği görevi yapmak, karnı acıkan insana bir şey götürebilmek için oradaydı. Oğlumun orada bulunmasının karşılığında maruz kaldığı durum bu.