PKK kaçıracak iddiasına rest çekti

PKK kaçıracak iddiasına rest çekti
expand

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, PKK'nın kendisinin de aralarında olduğu bazı AK Partili vekilleri kaçıracağı iddiasını "birileri canımıza kastetme niyetinde diye doğruları söylemekten vazgeçmeyeceğiz" sözleriyle değerlendirdi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik,  AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) ve Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantıları ardından AK Parti Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.

Suriye'de yaşanan gelişmeler ve Suriye'ye sınır komşusu illerde açılan çadırkentlerde barınan Suriye vatandaşlarıyla ilgili CHP'den gelen eleştirilere tepki gösteren Çelik, "Burada esas olan şudur; yarın Suudi Arabistan, Katar ya da bir başka ülke, demokratik taleplerde bulunan, insanı haklarını ön plana çıkaran ve bunu barışçıl yollarla ifade etmeye çalışan insanların üzerine eğer topla, tüfekle, uçakla saldırırsa biz onu da eleştiririz, onun da karşısına çıkarız" diye konuştu.

Beşşar Esed'in Başbakan Erdoğan'la birlikte tatil yaptığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını dile getiren Çelik, "Sayın Başbakan Bodrum'dayken Beşşar Esed misafir gelmiştir. Bir sefer ziyaretlerine gitmiştir. Sayın Başbakan ülkesine ziyaretçi olarak gelen bir devlet başkanına ilişkilerinizin iyi olduğu günlerde ziyarete gitmiştir" dedi.

"Burası mülteci kampıdır"

Muhalefetin, Suriye ordusundan kaçan subayların ve ailelerinin kaldığı Apaydın kampına yönelik eleştirilerine tepki gösteren AK Parti Sözcüsü Çelik, "Kampla ilgili orada subaylar var, geçmişte Esed'in ordusunda subay astsubay çeşitli düzeylerde bulunan insanlar var. Şu anda onun muhalifi konumunda. Birini ziyarete gittiğiniz zaman onun rızasını almak esas değil midir? Nitekim BM ve uluslararası kuralların da diplomasinin kuralıda budur. Bu insanlar diyorlar ki 'bizi ziyarete geleceklerse rızamızı alsınlar'. Adam istemiyorsa, deşifre olmak istemiyorsa, fotoğraf çektirmek istemiyorsa, kameraya alınmak istenmiyorsa. Ben
kamerayla girmem. Bunun bin bir türlü yolu var."

"Şovunu başka yerde yapsın"

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın, kampları gezerken, yaşlı bir kadının kendisi için 'gelmesinler, yanında medya var çünkü' dediğini anlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaşlı kadın, 'benim oğlum öğretmen, orada Suriye televizyonunda beni görürler de oğluma zarar verirler, ödüm kopuyor' demiş. Bu son derece insanı birşey. Siz orada ülkenize kaçmış gelmiş sığınmış olan insanlara ziyarete gideceksiniz, onun rızası gerekmiyor mu? Orada bir askeri eğitim yapılmıyor, orada Türkiye herkesten gizlediği herhangi bir etkinlik içerisinde, faaliyet içerisinde değil, bunun bilinmesi gerekiyor.

Sadece o insanların talepleri gereği biz bu hassasiyete saygı duyuyoruz. Yeni bir gelişme var. TBMM İnsan Hakları Komisyonu bir talepte bulundu, Dışişleri Bakanlığı falan gerekli değerlendirmeler yapıldı, o insanlarla da görüşüldü. CHP şov yapmak istiyorsa, şovunu başka yerde yapsın. Meselenin özü bu. Ne askeri eğitim yapılan bir yer, ne mühimmat kampı şeklinde, burası mülteci kampıdır, o insanlar tekrar günün birinde gidip
muhaliflere katılıp savaşabilir mi? Tabi ki savaşa bilir, bu gizlenen birşey değil."

Esad yönetimine CHP'nin sempatiyle bakması

Son dönemde terörle mücadele konusuyla Suriye meselesinin iç içe geçmeye başladığını vurgulayan Çelik, şöyle konuştu: "Malum Hafız Esad de PKK terör örgütüne destek veren, maalesef bir devlet başkanıydı. Sonra Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılmasıyla ilişkiler normale bindi, ancak şu anda Beşşar Esad, 'düşmanımın düşmanı dostumdur' mantığıyla hareket ediyor. PKK'ya kol kanat gerdi, PKK'yı Türkiye'ye karşı kullandığı artık ayan beyan bilinen meseledir. Spesifik olarak şu olayda parmağı vardır şeklinde belki bir örnekten ziyade, ama bütün istihbari unsurlar bu paslaşmanın ve maalesef PKK terör örgütüyle Beşşar Esad güçlerinin iç içe geçmişliğini ortaya koymaktadır bunu da kamuoyunun bilmesi gerekiyor. PKK ile iç içe geçmiş olan Esad yönetimine CHP'nin halen sempatiyle bakmasına biz halkımıza, toplumumuza, bu acılar içerisinde, şehit acıları içerisinde kıvranan toplumumuza anlatamayız. CHP hiç anlatamaz."

"Bence doğru bir tartışma zemini değildir"

TBMM Başkanı Çiçek'in önerisini, "çıkışı itibarıyla iyi niyetli" olarak nitelendiren Çelik, "Teröre karşı herkesi ortak tavır takınması, talep etmesi son derece anlamlıdır, ama ulus ve yöntem itibarıyla kendi içerisinde bazı sıkıntılar barındırdığını da ifade etmek durumundayım" dedi.

Terörle mücadele konusunda güvenlik güçlerinin tüm taleplerinin hükümet olarak yerine getirildiğini ve şehit aileleri konusunda kapsamlı bir yasa çıkarıldığını hatırlatan Hüseyin Çelik, şöyle dedi: "Türk Silahlı Kuvvetleri'mizin, güvenlik mensuplarımızın, ister asker,
ister polis teşkilatı, ister korucu terörle mücadele eden unsurların bütün ihtiyaçları bugüne kadar en kamil manada karşılanmıştır. 'Bunlar karşılanmalıdır, yerine getirilmelidir' dendiği zaman sanki 'burada bir eksik varmış da bu tamamlanmalıdır' şeklinde bir şey ortaya çıkar. Bu, bence doğru bir tartışma zemini değildir."

Çelik, TBMM Başkanı Çiçek'e, "Özü itibarıyla, çıkışı itibarıyla irade beyanı itibarıyla bunu Sayın Başkanın bütün toplumu teröre karşı durmaya çağırması doğru bir tavır ve davranış olarak değerlendirdiğimiz ifade etmek isterim"sözleriyle de destek verdi.

"Terör örgütü, Kürtçü olmayan Kürdü Kürt saymıyor"

Açıklamalarının ardından, gazetecilerin gündemdeki sorularını cevaplayan Çelik, bölücü örgütün kendisini ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten'i kaçıracağı yönündeki istihbarat bilgilerinin medyaya yansıdığının hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

"Bu bilgi bana geldi tabii gerekli tedbirler alındı, alınıyor. Daha önce şunu söylemiştim. PKK terör örgütü ve onun uzantıları, maraza çıkarmayan Kürdü Kürt saymıyor. Kürtçü olmayan Kürdü Kürt saymıyor. Kürtlere, 'ya benim gibi Kürt olacaksın ya da sana hayat hakkı tanımıyorum' diyor. Devletimiz, milletimiz, bütün Türkiye'yi bütün toplumumuzu Doğu'suyla Batı'sıyla her türlü şer cephesine, her türlü terör örgütüne karşı halkımızı, milletimizi, devletimizi korumalıdır. Bence bugün en önemli görevlerimizden birisi Kürtleri PKK'ya karşı korumaktır."

"Biz bu doğruları söylemekten geri durmayacağız"

Kemal Burkay ve Orhan Miroğlu gibi PKK'lı olmayan Kürt aydınlarının tehdit edildiğini anımsatan Çelik, "Leyla Zana hoşlarına gitmeyecek bir iki şey söyledi yıllarca içlerinde olmasına rağmen hemen ağzına biber sürdüler. Bizim yaptıklarımızdan, konuşmalarımızdan her türlü ırkçılar hoşlanmayabilir. Türkçü ırkçılar da Kürtçü ırkçılar da hoşlanmıyor. Bu bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor" dedi.

Çelik, şöyle devam etti: "Birileri bizim için kötülük düşünüyor diye, canımıza kast etmek
niyetindedir diye biz bu doğruları söylemekten geri durmayacağız, vazgeçmeyeceğiz. Eğer bunu yapmaya devam ederse PKK ve PKK'nın uzantıları, barış ve demokrasi kelimelerini bundan sonra kesinlikle kullanmamalılar. Barış kelimesini kirletmeye kimsenin hakkı olmamalıdır. BDP, PKK'nın yedeğinde siyaset yapmaktan vazgeçmelidir. Silahın olduğu yerde demokrasi olmaz."

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow