Polis servis aracına saldırı: 5 şehit, 18 yaralı

Polis servis aracına saldırı: 5 şehit, 18 yaralı
expand

Diyarbakır'da, polis okulu servis aracına dün akşam saatlerinde silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda, servis aracı şoförüyle, 4 polis memuru şehit oldu.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Ali Gaffar Okkan Polis Meslek Yüksekokulu personelini taşıyan servis otobüsüne düzenlenen saldırının ardından başlatılan  soruşturma çok yönlü olarak sürüyor.

Olay yerinde, saldırıda kullanılan 2 kalaşnikof marka tüfek bulunurken, silahların üzerinde yapılan parmak izi araştırması  sonucunda teröristlerden birinin kimliği belirlendi.

Kimliği belirlenen kişinin 1998 yılında terör örgütü PKK'ya katıldığı ve bu saldırıyı gerçekleştirmek üzere kamptan Diyarbakır'a  geldiği belirtildi.

Saldırıyı, biri gözcü toplam 3 kişinin gerçekleştirdiği tahmin edilirken, diğer 2 kişinin kimliğinin tespiti ve yakalanması için çalışmalar sürüyor.

Öte yandan, dün olayın ardından ifadelerine başvurulmak üzere gözaltına alınan 15 kişiden 10'u serbest bırakıldı.

OLAY

Diyarbakır'da dün akşam mesai çıkışı polisleri taşıyan resmi plakalı servis midibüsüne teröristler tarafından düzenlenen saldırıda servis aracı şoförüyle, 4  polis memuru şehit oldu, 18 kişi de yaralandı.

Olay saat 17.30 sıralarında Diyarbakır- Silvan karayolunda meydana geldi. Diyarbakır'a 10 kilometre uzaklıkta bulunan Ali Gaffar Okkan Polis Meslek Yüksekokulu'ndan kent merkezine polisleri taşıyan Kemal Ulu yönetimindeki servis midibüsü, kent girişindeki Seyrantepe Caddesi'nde saldırıya uğradı.

Çevrede gizlenen teröristler, uzun namlulu silahlarla taradıkları polis aracına bomba attı. Kurşunlarla camları kırılan ve delik deşik olan polis midibüsü kan gölüne dönerken, araçtaki polisler teröristlere karşılık vermeye çalıştı.

Teröristler silahlarını olay yerinde bırakarak ara sokaklara kaçarken, kurşunlara hedef seravis midibüsündeki polislerden sürücü Vedat Ulu ile  Adem Seyfioğlu, Ahmet Kılıçaslan, Turan Karaboğa ve Ramazan Tavşancı şehit düştü.

Saldırıda yaralanan 16 polis ile tesadüfen olay yerinde bulunan vatandaşlardan 5 kişi yaralandı. Yaralılar bölgeye sevk edilen ambulanslarla Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Diyarbakır Devlet Hastenesi'ne kaldırıldı.

Saldırıdan sonra güvenlik güçleri çevrede geniş önlem aldı. Olay yerinde, kırmızı rentkte bir otomobille kaçan teröristlere ait silahlar ile patlamamış el bombası bulunurken, çevrede bombalı tuzak olabileceği ihtimaline karşı uzman ekipler arama yaptı.

Seyrantepe Caddesi üzerindeki Aziziye Mahallesi'nde teröristlerin ara sokaklara kaçtığı toplu konutların bulunduğu bölge çembere alınarak, görgü tanıklarının verdiği bilgiye göre 2'sinin eşkali saptanan teröristlerin yakalanması için operasyon başlatıldı. Saldırının olduğu bölgede tüm giriş ve çıkışları tutulurken, iki helikopter havdan operasyona destek verdi.

Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya, saldırı haberi üzerine hemen olay yerine gelerek incelemede bulundu. Emniyet Müdürü Çatalkaya ekiplere telsizden , "Cumhuriyet Başsavcılığından arama izini alınmıştır. Ev arama kararı mevcuttur. Tüm ekiplerimiz ev ve şüpheli şahıslar üzerinde her türlü arama yapabilir" anonsu yaptı.

Diyarbakır'da 3 Ocak 2008 günü askeri servis aracı geçerken dersane onüne park edilen bomba yüklü aracı infilak ettiren teröristler, aralarında dersaneden çıkan öğrencilerin de bulunduğu 8 kişinin ölümüne, 68 kişinin yaralanmasına neden olmuştu.

Atalay ve Eker olay yerinde

İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker Diyarbakır'a gitti. Diyarbakır'da polis servis aracına düzenlenen saldırının ardından Başbakanlığa ait özel uçakla, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Ali İhsan Arslan ve Abdurrahman Kurt'la birlikte Diyarbakır'a gelen Atalay ve Eker'i, havaalanında Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu karşıladı.

Bakanlar Atalay ve Eker, beraberindeki milletvekilleri, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal, Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutluile birlikte saldırıda yaralananları ziyaret etmek için önce Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesine ardından da Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gittiler.

Bakanlar ile beraberindekiler daha sonra Diyarbakır Valiliği'nde durum değerlendirmesi yaptı.

Atalay, incelemelerinin ardından düzenlediği basın toplantısında, polis meslek yüksek okulu servis aracının Aziziye mahallesinde tarandığını belirterek, "Servis aracını 2 kişi taramış. Olay yerine hemen ulaşıldı. Gerek valimiz, emniyet müdürümüz, sağlık personeli hepsi aceleyle müdahalede bulundu" dedi.

Bakan Atalay, ""Yaralılar hastaneye taşındı, ama bütün çabalara rağmen 5 şehit verdik. 4 polisimiz, bir sivil memurumuz maalesef şehit oldu. 18 yaralımız vardı. 13'ü taburcu oldu. Hafif yaralı olanlar ayakta tedavi oldu. Şu anda 5 yaralımız halen hastanede. Bunların durumları iyi. Gerekli müdahaleler yapıldı. Hayati hayati tehlikede olan yaralımız yok. Şehitlerimiz Ahmet Kılıçarslan, Adem Seyfioğlu, Ramazan Tavşancı, Duran Karaboğaş ve Vedat Ulu'yu yarın uğurlayacağız. Sabahleyin onlara uğurlama töreni yapacağız" diye konuştu.

"Acımız büyük. Ne söylense ifade etmez. Yani onların aileleri var. Burada hepsinin aileleri, küçük çocukları var. Doğum yapacak olan var. Yakınları ve hepimiz için zor bir gün. Allah'tan sabır diliyoruz" diyen Atalay, "Başta ailelerine, milletimize, polis teşkilatımıza, hepimize, sizlere.... Ama onların emanetleri, bize emanettir ve onların emanetlerine biz elimizden geldiğince itina göstereceğiz" ifadelerini kullandı.

"Lanetliyoruz"

Bakan Atalay, olayı şiddetle kınadıklarını belirterek, "Lanetliyoruz. İşte gördüğünüz gibi terör, lanetli bir olay. Nerede nasıl ortaya çıkacağı belli olmuyor. Terörizmi tekrar lanetliyoruz. Terörle mücadelemizi sürdürmeye sonuna kadar kararlıyız. Bunu tekrar ifade ediyoruz. Herşeyi göze alarak" diye konuştu.

"Elimizde veriler var"


Olayın aydınlatılması boyutu ile ilgili şu anda çok şey söylemek istemediğini, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde oluşturulan ekibin çalışmalara başladığını, Ankara'dan gelen takviye ekibin de hızlı şekilde çalıştığını ifade eden Beşir Atalay, "Elimizde verilerimiz var, her şey değerlendiriliyor. Ciddi ve yoğun şekilde olayın aydınlatılması ve faillerin bir an önce yakalanması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Umuyoruz gecikmeden en kısa sürede o sonuca da ulaşacağız" dedi.

Atalay, "Ve belki o biraz teselli olacak. Yarın şehitlerimizi uğurlayacağız kendi memleketlerine. Sivil memurumuz burada defnedilecek kendi ilçesinde, Diyarbakır'da. 2 şehidimizi Kahramanmaraş'a göndereceğiz. Birisi Yozgat'a, birisi İstanbul'a. Ailesinin isteğiyle İstanbul'da defnedilecek. Onları uçakla veya helikopterle uğurlayacağız. Buradaki şehidimizi birlikte defnedeceğiz" şeklinde konuştu.

Atalay ayrıca, "Tekrar Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza şifalar diliyorum ve hepimize geçmiş olsun diyorum, baş sağlığı sabır diliyorum. Ve benim bu akşam size söyleyeceklerim bu kadar" dedi.

Atalay, gazetecilerin çeşitli soruları üzerine sözlerini, "Bütün boyutlarıyla çalışmalarımız sürüyor. Veriler var. Yoğun şekilde çalışıyoruz. Bir an için sonuca ulaşmak için aydınlatmak için, faillerin yakalanması için çaba sarf ediyoruz. Güvenlik boyutuyla ilgili, daha fazla şey bugün söylemeyeceğiz. Bu konuda sizden de destek destek bekliyoruz" diye tamamladı.

"Eşgal belirleme var"

Diyarbakır'a gitmeden önce de TBMM Kulisinde gazetecilerin olayla ilgili sorularını yanıtlayan Atalay, "Benim Vali ve Emniyetten aldığım bilgiye göre, çapraz ateşe tabi tutuluyor. Ayrıca el bombaları da var. Ama onlar pek patlamamış. Önce yaralılarımız vardı, zaman geçtikçe yaralılarımızdan bazılarını maalesef kaybettik" açıklamasını yaptı.

Atalay, "Saldırıyla ilgili ayrıntılar belli oldu mu?" sorusuna, "Tabi çalışıyoruz üzerinde. Biz de hemen Diyarbakır'a gidiyoruz, Tarım Bakanımız ve milletvekillerimizle birlikte. Olay yerinde de incelemelerde bulunacağız. Acıları paylaşacağız. Acımız büyük" karşılığını verdi.

Bir gazetecinin "Yakalanan var mı?" sorusuna üzerine Atalay, "Eşgal belirleme, tespitler var. Üzerinde çalışılıyor, ama izin verirseniz o boyutu üzerinde bir şey söylemeyeyim. O boyutu üzerinde fazla bir açıklama yapmak istemiyorum" dedi.

TEPKİLER

Cumhurbaşkanı Gül: "Hesap verecekler"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Diyarbakır'da polis servis aracına yönelik saldırıyı "nefretle kınadığını" belirterek, " bu hain saldırıyı gerçekleştirenler adalet önünde mutlaka hesap verecektir" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül, "Diyarbakır'da polis servis aracına yapılan saldırıda, 4 polisin ve bir görevlinin şehit olmasından, çok sayıda polisin de yaralanmasından derin üzüntü duyduğunu ifade ederek şunları kaydetti:

"Can kaybının artmaması en büyük dileğimizdir. Devletimizin kararlı mücadelesi karşısında çöküş yaşayan ve insanlık dışı eylemlere başvuran terör örgütünün bu çirkin saldırısını şiddetle kınıyorum. Vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğini sağlamak için fedakarca mücadele eden kahraman güvenlik güçlerimize yönelik bu hain saldırıyı gerçekleştirenler adalet önünde mutlaka hesap verecektir.

Devletimizin kararlılığı, güvenlik güçlerimizin çabaları ve milletimizin büyük desteğiyle terörle mücadele topyekün sürdürülecektir. Milletimiz sarsılmaz bağlarla birbirine bağlıdır. Bu da terör örgütünü aciz kılacak ve başarısızlığa mahkum edecek en önemli etkenlerden biridir. Saldırıda şehit olan polislerimize ve görevlimize Allah'tan rahmet, ailelerine, milletimize ve Emniyet Teşkilatımıza başsağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum."

Erdoğan: "Kimse taviz beklemesin"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kimse güvenlik güçlerimizin operasyon gücünden taviz beklemesin. Bu operasyonel gücünü güvenlik güçlerimiz, polisiyle de askeriyle de sürdürecektir. Nereye kadar? Terör örgütü silahını bırakıncaya kadar sürecektir" dedi.

TBMM'de gazetecilerin Diyarbakır'daki polis servis aracına yapılan saldırıyla ilgili sorularını yanıtlayan Erdoğan, şunları söyledi: "Son gelen bilgi; maalesef 4 şehidimiz var. Tabii şu anda silahlarını bırakarak kaçmışlar. O silahlar alındı. Yaralılarımız şu anda hastanede. Temenni ederiz ki oradan şehitlerimize ilave çıkmasın. Tabii bu iş artık yoğun bir şekilde devam ediyor. Gerek şu andaki tezkere süreci, gerek önümüzdeki yerel seçimler, gerek bölgedeki yapılan son çalışmalar...

Bu noktadaki mücadele devam edecektir. Ama bunlar asla bizi yıldıramayacaktır. Ama yine söylüyorum; birliğimiz, beraberliğimiz burada çok önemli. Birlik, beraberlik, siyasi amaçlara dönüştürülmemeli. Kimse de güvenlik güçlerimizin operasyon gücünden taviz beklemesin. Bu operasyonel gücünü güvenlik güçlerimiz, şüphesiz polisiyle de askeriyle de sürdürecektir. Nereye kadar? Terör örgütü silahını bırakıncaya kadar sürecektir. Ve kimse de bu terörün böyle kısa vadeli bir süreç olduğunu... Onu da beklemesin.

Bu, dünyanın her yerinde uzun süreçli bir mücadele. Ama olayın sadece güvenlik boyutu yok. Olayın diplomatik boyutu var, siyasi boyutu var, ekonomik, sosyolojik ve psikolojik boyutu var. Bütün bunlara yönelik olarak da yarın bir çalışmamız olacak. Silahlı kuvvetlerimizin üst düzey yöneticileri ile terörle ilgili bakan arkadaşlarım ve teknokrat arkadaşlarımız birlikte yarın bir çalışma yapacağız ve yeni yol haritamızı gözden geçirecek, atılacak bazı adımlara yönelik de buradan inanıyorum ki bir karar çıkmasına zemin hazırlayan çalışma yapacağız. Yarından sonraki süreçte bu çalışmalar yoğunluk kazanacak. Onu da ifade etmek isterim."

Zeki Sezer: "Nefretle kınıyorum"

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Diyarbakır'da 5 polisin şehit olduğu ve 19 polisin yaralandığı saldırıyı "nefretle kınadığını"
bildirdi.

Sezer, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: "Türkiye'nin birliğine, dirliğine, bölünmez bütünlüğüne, toplumsal huzur içinde kalkınmamıza karşı yapılan bu hain saldırıyı, saldırganları, destekleyenleri ve koruyup kollayanları nefretle kınıyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine, Polis Teşkilatımıza ve yüce milletimize başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Yaralı polislerimize acil şifalar temenni ediyorum. Bu vesileyle hükümetin, terör örgütünün giderek daha da azgınlaşan saldırıları karşısında daha duyarlı, daha etkin ve daha kararlı olması gerektiğini bir kere daha hatırlatmak istiyorum."

Köksal Toptan: "Zamanlama dikkat çekici"

TBMM Başkanı Sayın Köksal Toptan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a başsağlığı mesajı gönderdi. Toptan, mesajında, yapılan bu hain saldırıyı nefretle kınadığını belirterek, Türkiye'nin huzurunu bozmaya ve gücünü zayıflatmaya yönelik bu saldırının zamanlamasının da dikkati çekici olduğunu vurguladı.

Köksal Toptan, şunları kaydetti: "Terörle mücadelesini fedakarca sürdüren Türk Silahlı Kuvvetleri'mize sınır ötesi operasyon yetkisi veren tezkerenin Yüce Meclisimizde görüşüldüğü sırada gerçekleştirilen menfur saldırı, Türkiye'nin kararlılığını daha da artırmıştır.

Son dönemde milletimizin terör karşısında gösterdiği büyük hassasiyet, terörü çöküşe ve çaresizliğe sürüklemiştir. Yapılan alçakça saldırılar bunun bir tezahürüdür. Terör, samimiyetsiz tavırlardan güç almaktadır. Bugün insanlığın baş
düşmanı haline gelen terörün bitirilmesi için küresel ve ilkesel bir tavır zorunludur.

Terör nedeniyle büyük kayıplar veren Türkiye, hedeflerinden ve hayallerinden asla vazgeçmeyecektir. Şehitlerinin acısını yüreğinde hisseden milletimiz, daima bu tür acıların üstesinden gelecek güçtedir. Kimse Türkiye'nin güçlenmesini, özgürleşmesini ve toplumsal huzurunu engelleyemez. Bu alçak saldırıda şehit olanlara Allah'tan rahmet, şahsınızda ailelerine, yakınlarına, tüm Emniyet teşkilatımıza ve milletimize başsağlığı ve sabır diliyorum. Yaralılara da acil şifalar diliyorum."

Bahçeli: "Nefretle lanetliyorum"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, saldırı ile ilgili olarak, "Son haftalar içerisinde kanlı eylemlerini tırmandıran bölücü terör örgütünün Diyarbakır'da emniyet mensuplarını taşıyan bir araca yaptıkları hunhar saldırıyı
nefretle lanetliyorum" dedi.

Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, "kahramanca mücadele eden emniyet mensuplarının şehadetinin kendilerini derinden yaraladığını ve üzdüğünü" bildirerek, "Aziz milletimiz, hükümetin terörle mücadele konusunda gösterdiği ve sorunu yanlış teşhisten kaynaklanan zafiyet ve ataletten bir an önce kurtulmasını, doğru bir analizle gereken bütün tedbirleri yeni can kayıpları olmadan vakit kaybetmeksizin almasını beklemektedir" dedi.

Devlet Bahçeli, emniyet teşkilatına ve ailelerine sabır ve baş sağlığı diledi.

Yazıcıoğlu: "Alçakça saldırı"

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Diyarbakır'da polis servis aracına yönelik saldırının "alçakça" olduğunu belirterek, saldırıyı "nefretle kınadığını" bildirdi.

BBP Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Diyarbakır Valisi Avni Mutlu'ya başsağlığı telgrafı gönderen Yazıcıoğlu, telgrafında şunları kaydetti: "Hainler yine kan kustu. Emniyet mensuplarımıza karşı yapılan alçakça saldırıyı nefretle kınıyor, Şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine, polis teşkilatımıza ve aziz milletimize başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Yaralı polislerimize acil şifalar temenni ediyorum."

ABD kınadı

ABD, Diyarbakır'daki terör saldırısını kınadı.

ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, Diyarbakır'da dün polis otobüsüne düzenlenen terör saldırısı haberinin son derece üzüntü verici olduğu belirtilerek, "Bu saldırıyı kınıyor ve saldırı kurbanlarının aileleri ile yakınlarına en içten taziyelerimizi iletiyoruz. Amerika Birleşik Devletleri ortak düşmanımız PKK ile mücadelede Türkiye'yle yakın bir şekilde çalışmaya devam etmektedir" denildi.

İtalya'nın Ankara Büyükelçisi

İtalya'nın Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili, Diyarbakır'daki polis servis aracına düzenlenen saldırıyı "sadece Türkiye'ye karşı değil AB'ye karşı da yapılmış bir saldırı" olarak niteledirdiklerini belirterek, "Çünkü Türkiye Avrupa ailesinin bir parçası" dedi.

Büyükelçi, yaptığı açıklamada, Diyarbakır'daki saldırıdan ötürü Türk hükümeti ve halkına başsağlığı diledi.

PKK'nın, AB'nin terör listesinde olduğunun herkesçe bilindiğini ancak bunun yeterli olmadığını ifade eden Marsili, "Çünkü, Diyarbakır'daki olay bize gösterdi ki, bu örgüt sadece Türkiye'ye karşı değil Avrupa'ya karşı da eylemler düzenliyor. Dolayısıyla Türkiye'ye karşı dayanışmamızı şimdiye kadar yaptığımızdan daha kapsamlı ve daha güçlü bir şekilde göstermeliyiz" diye konuştu.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow