Sakal-ı Şerifler ziyarete açıldı

İslam Peygamberi Hazreti Muhammed'in "Sakal-ı Şerifleri" İstanbul'daki dört türbede ziyarete açıldı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Yavuz Sultan Selim Türbesi'nde düzenlenen açılış töreninde konuşan İstanbul Türbeler Müze Müdürü Hayrullah Cengiz, müze tarafından "Ramazan İstanbul" projesi kapsamında hazırlanan "Sonsuzluğun Kapısı Türbeler" sergisi ile eş zamanlı olarak Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Fatih Sultan
Mehmet ve Eba Eyyüb el-Ensari (Eyüp Sultan) türbelerinde "Sakal-ı Şerifler"in ziyarete açıldığını belirtti.

İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili de ramazan ayında "Sakal-ı Şerifler"in dört ayrı türbede aynı anda ziyarete açılmasının özel bir anlam taşıdığını kaydetti.

İstanbul'daki türbelerle ilgili çalışmalar yaptıklarını anlatan Bilgili, bütün türbeleri ziyarete açtıklarını, 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın, restorasyon yapılması gereken 22 türbe için yoğun çaba harcadığını ve yakında restorasyon yapılmamış türbe kalmayacağını söyledi.

Fatih Müftüsü İsmail İpek de "Sakal-ı Şerif, Peygamber Efendimiz'in tıraş olduğu zaman Sahabe-i Kiram tarafından toplanan saçı ve sakalıdır. Yavuz Sultan Selim Han'ın Mısır'ı fethetmesi sonucu kutsal emanetler İstanbul'a getirilmiştir. Getirilen Sakal-ı Şerifler, köyler ve kasabalar dahil büyük camilere dağıtılmış, hepsi için özel kutular yapılmış ve fanus içerisine bal mumuna batırılarak muhafaza edilmiştir" dedi.

Sakal-ı Şeriflerin kandil günlerinde, kadir gecelerinde ve ramazan ayında ziyarete açıldığını anlatan İpek, bu ziyaretlerde halkın manevi doygunluğa ulaştığını ifade etti.

Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir de kutsal emanetlerin çoğunun Fatih'te bulunması dolayısıyla şanslı olduklarını belirterek, "Kültürel miraslarımız, son 7-8 yılda, 80 yılda görmediği hizmeti gördü" dedi.

Açıklamanın ardından, Fatih Cami imamı Osman Şahin, ziyaret edilen Sakal-ı Şerif'in yanında Kur'an-ı Kerim okudu ve Müftü İpek de dua etti.

"Sakal-ı Şerif" nedir?

Saadet sakalı anlamına gelen 'Lıhye-i Saadet', Peygamberimizin Sakal-ı Şerifine verilen isimdir. Cenab-ı Peygamber Aleyhisselam tıraş olduğu zaman saç ve sakal telleri ashap tarafından toplanır, hatıra olarak saklanırdı.

Veda Haccı'nda tıraş olurken de Resulullah'ın saç telleri çevresindeki ashabı tarafından kapışılmıştı. Bu sakallar bazı camilerde cam fanuslar içinde saklanmakta, mübarek gün ve gecelerde tekbir ve salavatla ziyaret edilmektedir.

Birçok 'Sakal-ı Şerif' iki tarafı bal mumu ile kaplanan cam muhafazalar içinde saklanırken, sarayda saklanan örnekler ve hanedan türbeleri ile manevi şahsiyetlerin türbelerinde saklananlar son derece sanatkarane süslenmiş haldedir.

Bunların arasında altın ve gümüş gibi değerli madenlerin yanı sıra zümrüt ve elmas gibi taşlar da kullanılmıştır. Kullanılan bohçalar arasında Kabe örtüleri gibi kutsal örtülere ve destimallere rastlamak mümkündür. 'Sakal-ı Şerif' muhafazası olarak yapılan sanduka ve çekmecelerde sanatsal olarak dikkate değerdir.

Ahşap üzerine fildişi ve sedef kakma örneklerden, gümüş muhafazalara uzanan çeşitlilikteki muhafazalarda Osmanlı sanatının değerli örnekleri olarak günümüze ulaşmıştır. 'Sakal-ı Şerif'i ziyaret, Peygambere yapılan temsili bir saygıdır.