Şemdinli sanıkları: "Biz yapmadık"

Şemdinli sanıkları: Biz yapmadık
expand

Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki Umut Kitabevi'nin bombalanmasıyla ilgili davanın ikinci duruşması bugün görülüyor. Şemdinli davasının görüldüğü duruşmanın ikinci bölümünde Ali Kaya ile Özcan İldeniz'in savunmaları alındı.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde meydana gelen olaylarla ilgili Van 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın dün başlayan ilk duruşması, bugün de tutuklu sanıkların ifadelerinin alınmasıyla devam edildi. 
 
Sanık Ali Kaya ''daha önce bölgede görev yaptığınız dönemde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile yüz yüze görüşmeniz oldu mu?'' sorusu üzerine, ''birebir görüşmem olmadı. Komutanımız olarak birliğimizi denetlemeye gelmişti. Brifing vermeye geldi bir kaç kez. Ama samimiyetim yok'' dedi.
 
Kaya, bir soru üzerine de tutuklu bulunduğu dönemde herhangi bir soruşturma geçirmediğini ve açığa alınmadığını belirtti.
 
İldeniz: "Patlamayı PKK yapmış olabilir"
 
Ali Kaya'nın sorgusunun ardından mahkeme heyeti astsubay başçavuşlardan sanık Özcan İldeniz'in sorgusuna geçti.
 
İldeniz, 9 kasımdaki bombalama olayı ile Hakkari ve çevresinde gerçekleşen diğer 17 eylemi kendilerinin yapmadığını ve bombalamanın kendilerine yönelik yapılıp yapılmadığını da bilmediğini belirtti.
 
İldeniz, terör örgütü PKK'nın eylem tipine benzeyen patlamanın, terör örgütü tarafından halkı galeyana getirmek için yapılmış olabileceğini söyledi. 
 
"Öcalan ile aynı suçtan yargılanıyorum" 
 
İddianamede kendilerine isnat edilen 302’nci maddeden 30 bin kişinin katili Abdullah Öcalan'ın da yargılandığını kaydeden İldeniz, bir güvenlik görevlisi olarak Öcalan'la aynı suçtan yargılanmayı kabul etmediğini ve buna tahammül edemediğini ifade etti.
 
Mahkeme Başkanı'nın, el bombaları ile uzun namlulu silahların neden araçta olduğunu sorması üzerine, İldeniz ''Jandarma Kanununa göre silah taşımamız uygundur... Şemdinli'ye her gittiğimde yanımda uzun namlulu silah bulundurmam mecburi olmuştur'' yanıtını verdi.
 
İldeniz, bölgedeki bombalama eylemlerinin cezaevine girdikten sonra durduğu yönündeki söylentileri ise ''eylemleri biz gerçekleştiriyor olsaydık üç gün önce Hakkari'de meydana gelen patlama gerçekleşmezdi'' şeklinde yanıtladı.
 
İldeniz ve itirafçı Veysel Ateş'in sorgulaması devam ediyor.
 
Duruşma bugün de tartışmalı başladı
 
Müdahil avukatlar, duruşmanın başında iddianamenin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve bazı komutanları suçlayan bölümleri dahil tamamının okunmasını istedi.
 
Dünkü duruşmada hakim, iddianamenin Büyükanıt ile bölgedeki komutanların suçlandığı bölümlerini okumamıştı.
 
Ancak Mahkeme Başkanı bu talebi reddetti. Müdahil avukatlar, salona sanıklarla aynı kapıdan girip hemen sanıkların arkasındaki ilk sıraya oturan sivil giyimli dokuz kişinin kimlik tespiti yapılmadığını bu kişilerin kim olduklarını da sordu.
 
Mahkeme Başkanı İlhan Kaya bu kişilerin güvenlik için Jandarma İl Komutanlığı'ndan gelen haber elemanları olduğunu söyledi.
 
İnsan Hakları Derneği Başkanı Yusuf Alataş, "bu durum sanıkların mahkemede dahi korunduğunu gösteriyor. Çok vahim bir durumdur" dedi.
 
Tartışmaların ardından duruşmaya geçildi ve dün üç buçuk saat ifade veren sanık astsubay Ali Kaya'nın sorgusuna devam edildi. Şemdinli davasının görüldüğü duruşmanın ikinci bölümü saat 14.20'da başlarken Ali Kaya ile Özcan İldeniz'in savunmaları alındı.
 
Sanıklar adliyeye getirildi
 
Van Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci gününde sanıklar adliyeye getirildi. Yoğun güvenlik önlemi alan jandarma ekipleri, sanıkları valiliğin garaj kapısından içeri aldı.
 
Aralarında TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış'ın da bulunduğu parlamenterlerle müdahil avukatlar ve yabancı gözlemciler de adliyeye geldi.
 
Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şubesi ekiplerinin de sabah saatlerinde adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi aldığı gözlendi.

Dünkü duruşma
 
Davanın dün başlayan ilk duruşmasında sanık astsubay Ali Kaya'nın savunması toplam üç buçuk saat sürdü. Suçlamaların PKK'nın komplosu olduğunu ileri süren Kaya, güvenlik birimlerinde gizli ve illegal birim olmadığını söyledi.
 
Kaya, "devlet yargısız infaz yapsaydı, gösterilerde PKK'nın bez parçalarını sararak dolaşanlar benden daha devletçi olurlardı" dedi.
 
Olayın gelişimi 

Şemdinli'de 9 kasım 2005'te eski PKK'lı Seferi Yılmaz'a ait bir kitapçı bombalanmış, patlamada Mehmet Zahir Korkmaz adlı bir kişi hayatını kaybetmişti. Bombayı attığı öne sürülen bir kişinin sığındığı otomobil halk tarafından durdurulmuş ve içindeki üç kişi (PKK itirafçısı Veysel Ateş ile astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz) tartaklanarak polise teslim edilmişti.
 
Aynı gün otomobilde keşif yapan savcı ve CHP Hakkari Milletvekili Esat Canan'ın üzerine de ateş açılmış, bir kişi de burada ölmüştü. Ateş açan kişinin uzman çavuş Tanju Çavuş, olayda ölen kişinin de Ali Yılmaz olduğu belirlenmişti.
 
Keşif sırasında, astsubaylara ait olduğu belirtilen sivil arabanın bagajında üç kalaşnikof, el bombaları, resmi evrak ve Hakkari ile ilçelerinin haritası ve bir isim listesi bulunmuştu. Listede bombanın patladığı kitabevinin üzerinin kırmızı kalemle çizildiği belirlenmişti.
 
Olaydan bir gün sonra PKK itirafçısı Veysel Ateş, kitabevine bomba attığı gerekçesiyle tutuklanıp cezaevine konurken, astsubaylar tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
 
Şemdinli'de patlamanın ardından yaşanan olaylar Yüksekova ve Hakkari'ye sıçramış ve Yüksekova'daki güvenlik güçleriyle gösterilen arasında yaşanan çatışmada üç kişi ölmüştü.
 
Tartışmalı iddianame
 
Şemdinli'de yaşanan olayların soruşturması 22 kasım 2005'te Van'a alındı. Bombalama olayına karıştıkları gerekçesiyle astsubaylar Ali Kaya ile Özcan İldeniz 28 kasımda Van'da tutuklanarak Askeri Cezaevine konulmuştu.
 
Hakkari Valisi Erdoğan Gürbüz, 29 kasımda Tokat'a atanırken yerine Tokat Valisi Ayhan Nasuhbeyoğlu atanmıştı.
 
Olayı soruşturan Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, Türkiye'yi sarsan 124 sayfalık iddianame hazırlayıp Van Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunmuştu.
 
Sarıkaya, iddianamesinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve üst düzey komutanları suçlamıştı.
 
Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Sarıkaya'nın hazırladığı ve Van Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, 'suç işlemek için örgüt kurmak, görevi kötüye kullanmak ve sahte belge düzenlemek' ile 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs'le suçlanmıştı.
 
Büyükanıt hakkındaki iddiaların incelenmesi için soruşturma evrakı Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'na gönderilmiş, Genelkurmay ise yapılan incelemeler ışığında Orgeneral Büyükanıt için soruşturma açılmasına gerek olmadığına işaret etmişti.
 
Genelkurmay ayrıca, Van Savcısı Ferhat Sarıkaya'yı 'yetkisini aşmak'la suçlamış ve Adalet Bakanlığı'na hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
 
Orgeneral Büyükanıt, Şemdinli'de yakalanan Astsubay Ali Kaya için "kendisini tanırım. İyi çocuktur" demişti.
 
İddianamede Büyükanıt ile bazı üst düzey komutanlara yönelik suçlamalara yer veren Savcı Ferhat Sarıkaya daha sonra meslekten ihraç edilmişti.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow