SON DAKİKA... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Doğurganlık hızındaki düşüş felaket
Son dakika haberine göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Aile Forumu'nda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan "Hiçbir zorbalığa eyvallah demeyeceğiz. Cinsiyetsizleştirme politikalarıyla mücadelemizi sürdüreceğiz. Normalleştirilmesine göz yummayacağız. Kürtaj yine aynı çevreler tarafından meşrulaştırıldı. Demografik dengemiz altüst oldu. TÜİK'in açıkladığı veriler, ülkemizin karşı karşıya olduğu tehlikeyi ortaya koyuyor. Doğurganlık hızı tarihimizde ilk kez 1,48'e gerilemiş durumda. Bu bir felaket. Bu kritik eşiğin çok altında seviyedir. Biz bunu söyleyince hemen birileri ekonomi diyor. 2025 senesini aile yılı ilan ettik. 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde vaadimiz olan Aile ve Gençlik Fonu'nu devreye soktuk. 114 bin kardeşimiz müracaat etti." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Modernleşmeyi, ailesizleşme ve yalnızlaşma gibi iki kavram üzerine bina eden anlayışın bireye de topluma da huzur vermesi mümkün değildir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ev sahipliğinde, "Küreselleşen Dünyada Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi" temasıyla Şişli'de bir otelde düzenlenen, Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu Uluslararası Aile Forumu'nda yaptığı konuşmada, katılımcıları kıtaların ve kültürlerin kavşak noktası İstanbul'da ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi.
Tüm dost ülke temsilcilerine, akademisyenlere, sivil toplum mensuplarına ve tüm katılımcılara "Hoş geldiniz, ülkemize sefalar getirdiniz." diyen Erdoğan, bir dünya şehri olan İstanbul'da katılımcıları misafir etmek ve böylesine önemli bir toplantıya ev sahipliği yapmanın kendileri için gurur vesilesi olduğunu belirtti.
Erdoğan, forum vesilesiyle tüm misafirlerin, İstanbul'un güzelliklerini, tarihi ve kültürel zenginliklerini de görme imkanı bulacaklarına inandığını ifade ederek, ülkelerine bir ömür boyu unutulmayacak eşsiz hatıralar ve dostluklarla dönmelerini temenni etti.
"ULUSLARARASI AİLE FORUMUNUN ÜLKEMİZ, MİLLETİMİZ VE TÜM İNSANLIK İÇİN HAYIRLARA VESİLE OLMASINI DİLİYORUM"
İstanbul'da, medeniyetin kalbinde, insanlığın geleceği adına hayati bir konuyu ele almak üzere bir araya geldiklerini aktaran Erdoğan, "Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleşen Uluslararası Aile Forumu'nun ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Yurt dışı ve yurt içinden gelen, foruma katkı sunan tüm misafirlerimize, uzmanlarımıza, kendi alanında seçkin isimlerin her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve çalışma arkadaşlarını aileye sahip çıktıkları ve bu kurumun güçlendirilmesine yönelik anlamlı programa öncülük ettikleri için özellikle tebrik etti.
Yirmi altı ülkeden aileden sorumlu bakanların iştirak ettiği forumun, devlet olarak aile müessesesine verdikleri önemin en somut işareti olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "İnşallah forum kapsamında farklı başlıklarda sunulacak tebliğler, başta devlet adamları olmak üzere uluslararası aktörlere yol gösterecektir. Ben buna yürekten inanıyorum. Burada hepimizin bildiği şu gerçeğin özellikle de altını evvelemirde çizmek isterim. Aile, insanlık tarihinin ve insanlığın en önemli müesseselerinden biridir, aile en mukaddes varlığımız olma yanında toplumun da temel yapı taşıdır. Aile, yeri doldurulamayacak, yerine başka hiçbir kurum, ilişki veya bağ konulamayacak derecede mühimdir, değerlidir, kutsaldır." ifadelerini kullandı.
"AİLE, KADINI KORUYAN, ÇOCUĞU BÜYÜTEN, SOSYALLEŞTİREN, İNSANI YAŞATAN BİR YAPIDIR"
"İlk insan Hazreti Adem babamız ve Hazreti Havva validemizden beri aile müessesesi vardır, hep ola gelmiştir." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"On binlerce yıldır insanlar aile ortamında dünyaya gözlerini açmış, hayatı ilk orada öğrenmiş, ömürlerini bu şekilde idame ettirmiştir. Kadın ve erkekten oluşan aile müessesesi, insan neslinin devamı içinde vazgeçilmez bir role sahiptir. Dolayısıyla aile, toplumu hem ayakta hem de bir arada huzur, güven, dayanışma ve kardeşlik içinde tutan bir çimentodur. Aile, huzur bulduğumuz, güven bulduğumuz ve kendimizi bulduğumuz en korunaklı limanımızdır. Aile, fertleri bir arada tuttuğu kadar istikbalimizin teminatı olan çocukların da doğduğu, büyüdüğü, ilk eğitimlerini aldığı müşfik bir yuvadır. Tüm bunlarla birlikte aile, kadını koruyan, çocuğu büyüten, sosyalleştiren, insanı yaşatan bir yapıdır. Bakınız, tarih bize şu hakikati defalarca göstermiştir, modernleşmeyi, ailesizleşme ve yalnızlaşma gibi iki kavram üzerine bina eden anlayışın bireye de topluma da huzur vermesi mümkün değildir."
"BU İSTİSMARI KESİNLİKLE SEYREDEMEYİZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sırf LGBT belasını eleştirdiği için sanatçılar, iş adamları, siyasetçiler, bilim insanları linç edilmekte, adeta birer ölüye çevrilmektedir. Bir başka acı verici gerçek ise şudur, cinsiyetsizleştirme projeleriyle insan fıtratını inkar edenler, çocuklarımızın bedenlerine geri dönüşü olmayan tıbbi müdahalelerde bulunarak aslında masum çocukları da istismar etmektedir. Bu istismarı kesinlikle seyredemeyiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ev sahipliğinde, "Küreselleşen Dünyada Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi" temasıyla Şişli'de bir otelde düzenlenen, Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortağı olduğu Uluslararası Aile Forumu'nda yaptığı konuşmada, ailenin çöktüğü, çözüldüğü, yıprandığı her toplum kökünden çürümeye, yozlaşmaya, çökmeye ve nihayetinde berhava olup gitmeye mahkum olduğunu söyledi.
Aileye yönelik her türlü tehdit ve saldırıya karşı koymak, aile kurumunu yüceltmek ve tahkim etmenin herkesin asli vazifesi olduğun belirten Erdoğan, "Bunun için diyoruz ki aileyi savunmak insanı savunmaktır, aileyi korumak toplumu yaşatmaktır, aileyi büyütmek geleceği inşa etmektir. Dünyada teknolojinin körüklediği büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Bu değişim dalgasının hızlandırdığı küreselleşme ve modernleşme toplumun temeli olan aile kurumunu da dönüştürüyor. Hayatımızın her alanda dijitalleşmesiyle birlikte aile mefhumu başta olmak üzere birçok geleneksel kurum da anlam kaybına uğruyor. İnsani değerler zayıflarken toplum merkezde anlayışın yerini ben merkezli ne yazık ki zihniyet alıyor." diye konuştu.
Erdoğan, modern çağın, insanlığın pek çok değeri gibi aile kurumu üzerinde de ciddi tahribatlara yol açtığını bildiklerini ifade etti.
Bireysel özgürlükler ve çağdaşlaşma adına kendilerini asırlardır ayakta tutan manevi değerlerin örselendiğini, önemsiz hale getirildiğini gördüklerini dile getiren Erdoğan şöyle devam etti:
"Kişisel konforu önceleyen yaşam biçimi gençlerden başlayarak maalesef toplumun kılcallarına doğru hızla sirayet ediyor. Kendi mecrasında yaşanan değişimin de ötesinde küresel emperyalizmin aileyi özellikle hedef tahtasına koyduğunu müşahede ediyoruz. Şunu bugün artık açık açık söylememiz gerekiyor, kültür emperyalizmi tüm araç, gereç ve aparatlarıyla aile müessesesini hacklemeye çalışmaktadır. Bunun da gerisinde paylaşan, bölüşen, dertleşen, sevinen, kaynaşan bir ailenin kültür emperyalizminin varoluş dinamiklerine tehdit oluşturması bulunmaktadır. Şöyle ki, yediğini, giydiğini, kazandığını hasılı tüketime konu gereçlerin tamamını diğer aile fertleriyle paylaşan dayanışmacı aile yapısı küresel pazar aktörlerinin tercih ettiği, tasvip ettiği, istediği bir durum asla değildir."
"İNSAN FITRATI KÜRESEL ÖLÇEKTE ORGANİZE BİR KUŞATMA ALTINDADIR"
Tüketim kültürünün özendirilmesiyle eş zamanlı olarak aile kurumunun itibarsızlaştırıldığını belirten Erdoğan, "Birileri ısrarla kabul etmek istemese de ailesinden koparılmış, millet bağı zayıflamış bireyin özgür ve özgün olmasına imkan yoktur. Dünyanın neresinde olursa olsun aile kurumunun irtifa kaybetmesiyle birlikte insanlar popüler kültürün tüketim nesnesi haline gelmektedir. Özgürlük ambalajıyla sunulan aslında büyük bir esaret ve kölelik düzenidir. Bunun en çarpıcı örneği ise hiç şüphesiz cinsiyetsizleştirme projesidir. Bugün insanlık kendi varlığının en temel hakikatleriyle sınanıyor. İnsan fıtratı küresel ölçekte organize bir kuşatma altındadır. Adına özgürlük denilen, ancak özünde insanın yaradılışına karşı bir inkar hareketi olan bu ideolojik kuşatma, sadece aileyi değil kadını da çocuğu da insan onurunu da tehdit ediyor." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, LGBT denilen sapkınlığın, çeşitli sebeplerle önünü açan ülkelerde ne derece vahim boyutlara ulaştığını ibretle takip ettiklerini aktardı.
"LGBT BELASINI ELEŞTİRDİĞİ İÇİN İNSANLAR LİNÇ EDİLİYOR"
Tercihlere saygı denilerek meşrulaştırılan bu sapkınlığın bugün farklı hiçbir sese, görüşe tahammülü olmayan bir zorbalığa, kelimenin tam manasıyla bir faşizme dönüştüğüne dikkati çeken Erdoğan, bunların arkasında sadece bazı sivil inisiyatiflerin değil, çok uluslu şirketler, bazı uluslararası kuruluşlar ve belli başlı devletlerin de yer aldığını aktardı.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sırf LGBT belasını eleştirdiği için sanatçılar, iş adamları, siyasetçiler, bilim insanları linç edilmekte, adeta birer ölüye çevrilmektedir. Bir başka acı verici gerçek ise şudur, cinsiyetsizleştirme projeleriyle insan fıtratını inkar edenler, çocuklarımızın bedenlerine geri dönüşü olmayan tıbbi müdahalelerde bulunarak aslında masum çocukları da istismar etmektedir. Bu istismarı kesinlikle seyredemeyiz. Daha 4-5 yaşındaki yavrularımıza uzanan bu kirli ve rezil ellerin insanı insanlığından utandıran çarpık ilişkileri meşrulaştırmaya çalışması, elbette tesadüfi değildir. Bunlar insanlık düşmanıdır, kadın düşmanıdır, çocuk düşmanıdır. LGBT sapkınlığına karşı mücadele aynı zamanda özgürlük mücadelesi, haysiyet ve insanlığın istikbalini kurtarma mücadelesidir. Bu konuda dünyada giderek artan bilinçlenmeyi çok olumlu karşılıyorum. Bilhassa farklı ülkelerde aileyi kadın ve erkek arasındaki meşru birliktelik olarak tanımlayan yasal ve anayasal düzenlemelerden büyük memnuniyet duyuyoruz."
Bu yönde adım atan liderlerin maruz kaldığı saldırıların farkında olduklarını belirten Erdoğan, ne pahasına olursa olsun insanlığın bekasını ilgilendiren böylesine hayati bir meselede dik duruş sergilenmesi gerektiğine inandıklarını ifade etti.
Erdoğan, Türkiye olarak aileye savaş açan hiçbir ideolojiye, insanın doğasını inkar eden hiçbir zorbalığa eyvallah demeyeceklerini özellikle ifade ettiğini vurgulayarak," Şunun da bilinmesini isterim, her ne kadar ülkemiz içinde muhalefet partileri ve kimi kadın örgütleri tarafından himaye ediliyor olsa da milli bünyemizi açıkça tehdit eden cinsiyetsizleştirme projeleriyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Anomalinin özgürlük ve kişisel tercih markajıyla ve makyajıyla normalleştirilmesine göz yummayacağız. Uluslararası arenada bu konuda yük almaya, sorumluluk almaya, öncü rol üstlenmeye inşallah devam edeceğiz." diye konuştu.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Büyük skandal ortaya çıktı! Kalem, elektrik prizi, saat, garaj kumandası... Tüm Türkiye'yi izlemiş
58 YERDE ELEKTRİKLER KESİK: 23 Mayıs İstanbul Elektrik Kesintisi Ne Zaman Bitecek? İstanbul'da Elektrikler Ne Zaman Gelecek? BEDAŞ AYEDAŞ Elektrik Arıza Sorgulama
AFAD YENİ DEPREM HARİTASI: AFAD deprem haritası yenilendi! Türkiye'de deprem riski en az iller neresi? Hangi illerde deprem riski yüksek? AFAD Türkiye Deprem Haritası!
TOKİ E-DEVLET BAŞVURU EKRANI: 250 Bin Sosyal Konut TOKİ Başvurusu Nasıl Yapılır? Başvuru Şartları Neler? www.toki.gov.tr Başvuru Ekranı
Yarışma heyecanı kötü bitti! Soruyu bilemedi sosyal medyada gündem oldu: Binlerce kişi tarafından linçlendim