hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Süleyman Soylu'dan 'Kaşıkçı' açıklaması

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili önemli açıklamalar yaptı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Soylu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

    Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın resmi işlemler için 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra kaybolmasına ilişkin, "Soruşturmadaki son durum nedir? Türkiye'nin elinde iddia edildiği gibi bir ses veya görüntü kaydı var mı?" sorusu üzerine Soylu, konuyla ilgili soruşturmanın sürdüğünü hatırlattı.

    "Buna tırnak içerisinde '2 Ekim olayı' diyebiliriz. Sadece bizi ilgilendiren bir mesele değil." vurgusu yapan Soylu, uluslararası anlaşmalara göre, konsoloslukların, büyükelçiliklerin başka bir ülke toprağı olduğunun altını çizdi. Soylu, "Bu sebeple büyükelçilikte olması, uluslararası açıdan da Türkiye açısından da bütün dünyanın gözünün üzerinde olduğu bir olay olarak değerlendirebiliriz." dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Buna benzer olayların dünyada çok yaşanmadığını ifade eden Soylu, şöyle devam etti:

    "Olayın ilk duyulduğu, ihbarın ilk geldiği, nişanlısının bu konuyu ilk dillendirdiği andan itibaren, Türkiye, ilk dakikadan itibaren iki şeyi iyi bir meziyetle sergiledi; hukukun gereğini, ikincisi de soğukkanlılığı. Bunu da şunlarla tahkim etti; uluslararası sözleşmelere riayet etti, aynı zamanda da açık ve şeffaf adımlar attı. Bir şeyi daha tahkim etti Türkiye, hem uluslararası alanda işbirliğini, hem bahsedilen ülkeyle gerçekleştirilebilecek işbirliği konusunda sabırlı davrandı, bütün dünyayla da bunları paylaştı."

    Yargı sürecinin devam ettiğini anlatan Soylu, ihbarın geldiği ilk andan itibaren adım atıldığını, sürecin hukukun gözetimi altına alındığını aktardı.

    Konsoloslukta yapılan incelemeyi anımsatan Soylu, Viyana Sözleşmesi kapsamında ilgili ülkenin talebi üzerine bunun sağlanabileceğini, söz konusu ülkeden gelen taleple bunun gerçekleştirildiğini dile getirdi.

    "İlgili ülkenin onayıyla mümkündür"

    İçişleri Bakanı Soylu, "Rezidansla ilgili savcılığın aldığı bir karar var. O talebe olumlu cevap verebilmek ve bunu sağlayabilmek ilgili ülkenin onayıyla mümkündür. İlgili ülke bu onayı gösterdiği andan itibaren orada da bu soruşturmaya yönelik adımlar atılacaktır." diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Henüz böyle bir onay yok mu?" sorusuna Soylu, "Bir kabul var ama başlamasına yönelik adımda ortak bir mutabakat gerekir. Bu ortak mutabakat bekleniyor. Ortak mutabakat sağlandığı andan itibaren bu adım da gerçekleşir." yanıtını verdi.

    Suudi Arabistan tarafından konsoloslukla ilgili izin vermesinin, bu yönde talepte bulunması arasında yaklaşık 2 hafta olduğunun hatırlatılarak, bu konuda gecikme olup olmadığının sorulması üzerine Soylu, sabırla olayın sonucunun beklenmesi gerektiğini bildirdi. Uluslararası alanda, medyada, iletişim ağlarında çeşitli değerlendirmeler yapıldığını söyleyen Soylu, bunların bazılarının kulaktan dolma, sızan kırıntılardan yapılan değerlendirmeler olduğunu, bunların her biriyle ilgili bir adım atmanın yargılamanın doğruluğuna, sürece halel getireceğini vurguladı.

    "Meseleyi, şeffaf ve dünyaya açık yönettik"

    Soylu, "Bu meseleyi hukukun verdiği ölçüler içinde, şeffaf ve dünyaya açık yönettik, yönetmeye de devam ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

    ABD Başkanı Donald Trump'ın "Olay korkunç" şeklindeki açıklamaları hatırlatılarak, "ABD Başkanı'na bunun korkunç olduğunu söyleten şey ne olabilir? Neden insanların, öldürüldüğü, bavullara konularak taşındığı şeyleri üretecek bir zemin var?" sorusu üzerine Soylu, konsolosluktaki incelemeyi anımsatarak, şunları kaydetti:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Bu izin daha önce verilmiş olsaydı belki bu tartışmalar hiç oluşmayacaktı ama bu izni verme kabiliyeti de ilgili devlete ait. Bu iznin verilmesi geciktikçe, bu tip değerlendirmelerin, sözlerin olması da gayet normal. İnsanlar bir olay var, bu olayla bütün dünya ilgileniyor, ABD Başkanı bu olay üzerine bir değerlendirme yapıyor. Bu, bizlere soruluyor. Biz o günden itibaren bu konuda hiç değerlendirme yapmadık, ben ilk kez konuşuyorum. Çünkü hakikaten, uluslararası alanda önemli bir mesele, her gün bu tip meselelerle karşılaşıyor değiliz. Biz bu meseleyi çok ciddi şekilde ele almak durumundayız. Bu sadece dünyanın takip ettiği mesele değil, bizim hukukumuzun da imtihanı aynı zamanda. Hukuk devleti olmamızın da imtihanı ama başından itibaren Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bütün kurumlarıyla birimleriyle bu meseleye ciddi, sorumlu, kendi ülkesi içinde bulunan insanın, başka ülkenin büyükelçiliğine, topraklarına girdiği andan itibaren kendi sınırlarıyla ilgili çok iyi çerçevelediği bir durum söz konusu. Biz bunu bugüne kadar, hukukun kendi ilkeleri çerçevesinde yönettiğimizi, bundan sonra da adımlarımızı böyle atacağımızı, herkesin bir şey söyleyebilme hakkı var, söylüyor zaten. Siz bir izin verseniz de vermeseniz de, değerlendirme yapsanız da yapmasanız da bunu söylemeye devam edecektir. ABD Başkanı da, Suudi Kralı da söyleyecektir ama esas söz yargının ve hukukun sözüdür. O ortaya çıktığı andan itibaren, deliller, kanıtlar adı altında... Hep birlikte biz de sonucunu görebilmek kabiliyetindeyiz."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolması olayında Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı, konsoloslukta ne olduğunu biliyor mu?" sorusuna karşılık Soylu, "Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı konsoloslukta ne olup ne olmadığını, yargılamanın sonucunda bilir. Dünya nasıl biliyor onu hep beraber görüyoruz." cevabını verdi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Esenboğa Havalimanı'nda Moldova'ya hareketinden önce ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile görüşmesi ve ABD'nin Kaşıkçı olayını "Suud'un hamisi" olarak sahiplendiği iddialarına karşılık Soylu, "Bunların hepsi değerlendirilebilir. Beyan farklılıklarından aslında böyle bir çizgiye de girilemeyeceği apaçık ortadadır. Üç gün önce başka, üç gün sonra başka bir şey. Dünya kamuoyuna söyleyebileceğim en diri cümle şudur; herkes soruşturmanın sonucunu beklesin." değerlendirmesinde bulundu.

    Soylu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

    "Herkes soruşturmanın sonucunu beklesin. Bir soruşturmanın sonucunda gerek savcılık gerekse kolluk kuvvetleri bu konudaki araştırmanın sonucunu titizlikle ortaya koyarlar ve bütün dünyaya burada neyin olduğunu, ulaşabildilerse hangi delillere ulaştıklarını ortaya koyarlar. Bunun ötesinde bu meselede çok fazla söz tüketmek kanaatimce israftır. Amerikan Başkanı dünya gündemine bu olayla gelmek ister, tekrar bu olaylar üzerinden değerlendirme yapmak ister o da onların kendi tasarrufudur. Buna da karışacak bir durumumuz söz konusu değil."

    "Kendi kanaatlerim var"

    Kaşıkçı'nın öldürüldüğü ve Amerikan medyasında da bazı ses kayıtlarının olduğu iddialarının sorulması üzerine de Soylu, "Bunların hepsi yargılama sonucu ortaya çıkacaktır. Amerika üzerinden bana bir değerlendirme yaptırmayın. Kendimi Amerika'ya karşı zor tutuyorum. Bir hasımlığımız da söz konusu. Yaptığı değerlendirmeleri kendileri ortaya koysunlar." yanıtını verdi.

    "Süleyman Soylu'ya göre Cemal Kaşıkçı hayatta mı? Öldürüldü mü?" sorusuna Soylu, şu karşılığı verdi:

    "Kendi kanaatlerim var. Bu kanaatleri bir Süleyman Soyluolarak söyleyebilme kabiliyetine sahip değilim. Aynı zamanda İçişleri Bakanıyım. Bu kanaatler, herkes gibi benim de şahsi olarak değerlendirmelerim söz konusu. Kanaatlerim kuvvetli. Bu yargılamanın işidir."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow