"Terörle mücadelede yeni bir siyasi iklim..."

Terörle mücadelede yeni bir siyasi iklim...
expand

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Irak ziyaretinin tarihi bir ziyaret olduğunu söyleyerek, terörle mücadelede şimdiye kadar görülmeyen siyasi bir iklimin yakalanmış durumda olduğunu belirtti.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Babacan, dün gece Fox kanalında çıktığı haber programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Irak ziyaretinin tarihi bir ziyaret olduğunu söyleyen Babacan, ziyaretin 2 gün oluşu ve Gül'ün Bağdat'a eşiyle birlikte gidişinin ilk olduğuna dikkat çekerek, bundan önceki yabancı liderlerin Irak'a genelde 2-3 saatliğine ve eşleri olmadan yalnız gittiklerini hatırlattı.

Babacan, ziyaretin Irak ile normalleşme sürecinin doğal bir uzantısı olduğunu ifade ederek, terör örgütü PKK unsurunun Türkiye-Irak ilişkilerini olumsuz etkileyen bir unsur olduğunu kaydetti.

Babacan, bu soruna köklü bir çözüm bulunması konusunu bir süredir gerek merkezi hükümetle, gerekse bölgesel yönetimle yüz yüze görüştüklerine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Gül'ün ziyareti sırasında terör örgütü PKK ile mücadele konusunun de ele alındığını hatırlatan Babacan, merkezi hükümetin PKK ile mücadelede ciddi tavır almış durumda olduğunu, ancak bunun sadece söylemlerden ibaret olmaması gerektiğini belirtti.

Babacan, Bağdat'ın atabileceği adımların aslında sınırlı olduğunu, ama kuzeydeki bölgesel yönetimin lideri Mesud Barzani'nin yapabileceği daha fazla şey bulunduğunu söyledi ve bu nedenle ABD ve Irak ile kurulan yeni mekanizmaya bölgesel yönetimi de katarak somut adımlar atmaya yönelik bir altyapı kurduklarını bildirdi.

Babacan, terörle mücadelede birlikte çalışmanın çok önemli olduğunu kaydetti.

Bu çerçevede ABD ve Irak ile birlikte bir çalışma içinde olduklarını ifade eden Babacan, askeri birimlerin ve diğer ilgili birimlerin daha yakın işbirliği içinde olduğunu söyledi.

Babacan terörle mücadelede "şimdiye kadar görülmeyen bir siyasi iklimin yakalanmış durumda" olduğunu belirterek, bu mücadelenin uzun soluklu olduğunu, akşamdan sabaha her şeyin düzelmesini beklememek gerektiğini, önemli olanın doğru adımları atarak, kararlı olmak olduğunu bildirdi.

Obama'nın ziyareti

ABD Başkanı Barack Obama'nın yaklaşan ziyaretinin sorulması üzerine Babacan, Obama'nın Kanada'nın ardından ikili çerçevede ziyaret edeceği ilk ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çekerek, ziyaretin gündeminin "sadece terörle mücadele ve Irak konusuna hapsedilemeyecek kadar geniş" olduğunu, çünkü her iki ülkenin de küresel sorumlulukları bulunduğunu kaydetti.

Babacan, Obama'nın ziyaretinin ana hedefinin, "ilişkileri daha iyi bir noktaya götürmek ve işbirliğini hızla geliştirmek" olduğunu ifade etti.

Babacan, "Obama'nın af talebiyle gelip gelmeyeceğinin" sorulması üzerine de, böyle bir beklentinin kesinlikle iletilmediğini, Obama'nın da böyle bir şey ileteceğini sanmadığını söyleyerek, bunun Türkiye'nin alacağı bir karar olduğunu, sorunun Irak içinde nasıl çözümleneceğinin konuşulabileceğini, ancak Türkiye'nin kendi iç konularının yine kendi bileceği iş olduğunu kaydetti.

Terörle mücadeleye "her türlü tabuyu geride bırakarak" devam ettiklerini, çünkü asıl önemli olan hususun terör örgütü PKK'nın varlığının sona ermesi olduğunu belirten Babacan, "Eskiden tabu olarak görülen ne varsa bunları bir kenara koyduk, açık bir görüşle yaklaşıyoruz" diye konuştu.

Afganistan

Bakan Babacan, Afganistan'a ek asker gönderilmesiyle ilgili soruya karşılık da, ne ABD'den, ne de Brüksel'den bu konuda Türkiye'ye iletilen özel ya da somut bir talep bulunduğunu ifade etti.

ABD yönetiminin ek 17 bin asker gönderme kararı aldığını, ancak sadece bununla sorunun çözülemeyeceğinin de farkında olduğunu belirten Babacan, siyasi bir çözümün de bulunması gerektiğini bildirdi.

Davos tartışması

Bakan Babacan, bir başka soru üzerine, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'ta Gazze'de olanlarla ilgili ortaya koyduğu duruşun sadece Türk halkının olumlu tepkisiyle karşılanmakla kalmayıp dünyanın her yerinde ses getirdiğini bildirdi.

Babacan, bunu kiminin açık söylediğini, kiminin ise fısıldadığını, bunun "Türk duruşu" olarak adlandırılmaya başladığını ifade ederek, insani açıdan bakıldığında ölümlere dayanmanın mümkün olmadığını belirtti.

Davos sonrası İsrail ile ilişkilerde kopma olmadığını kaydeden Babacan, İsrail'e hatalarını açıkça söylemeyi yadırgamadıklarını, üstelik Davos sonrası ABD ile ilişkilerin daha önceki dönemlerde hiç görülmeyen bir seviyeye yükseldiğini bildirdi.

Babacan, yerel seçimlerle ilgili soru üzerine de, seçimlerin halkın iradesinin ortaya konulduğu, demokrasinin en vazgeçilmez enstrümanı olduğunu söyleyerek, "Biz arzu ediyoruz ki yerel yönetimlerde yakalanan güzel hizmet anlayışı devam etsin" dedi.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow