hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Türk Tabipler Birliği'nin yöneticilerinden açıklama

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Mehmet Raşit Tükel, "TTB için değişen bir durum yok. Halkın sağlık hakkını, hekimlik değerlerini savunmaya, geçmişte olduğu gibi bugün de yaşamdan ve barıştan yana olma tutumumuzu sürdürmeye devam ediyoruz” dedi. Tükel TTB'nin adından "Türk" ibaresinin çıkarılmasına ilişkin de, "Eğer ki meslek birliği, hekimlik değerlerini savunacaksa bu örgütün adının değiştirilmesi veya başka uygulamalar içine girilmesi beyhude çabalardır" değerlendirmesinde bulundu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” şeklindeki açıklamalarının ardından gözaltına alınan ve yedi gün sonra adli kontrolle serbest kalan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyeleri bugün Ankara’da basın açıklaması yaptı. TTB Merkez Konseyi, suç konusu edilen açıklamanın, “bütünüyle bir hekim birliği olarak hekimlik değer ve ilkelerini savunmak olduğunu” ifade etti.

    Prof. Dr. Raşit Tükel, TTB Merkez Konseyi üyeleri adına birlik binasında yaptığı açıklamada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında Merkez Konseyi üyelerinin gözaltına alındığını, 7 gün sonra ise serbest bırakıldıklarını anımsattı.

    O kuruluşların isimlerinden 'Türk' ibaresi çıkıyor

    Bianet'in haberine göre, bu süreçte kendilerine destek olanlara teşekkür eden Tükel, “Gerek ülkemizde gerekse dünyada ‘Yurtta barış, dünyada barış’ sözünü ruhuyla kavrayarak; ayrımsız herkes için, savaşsız, sağlıklı, eşit, bağımsız, özgür bir Türkiye ve dünya özlemiyle içtenlikle bize destek olan meslektaşlarımız, kurumlar, partiler, milletvekillerine, hem yurt içi hem yurtdışından dostlarımıza teşekkür ediyoruz” dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hukuk dışı biçimde gözaltına alındıklarını kaydeden Prof. Dr. Tükel, TTB'nin kurumsal faaliyetlerinin fiili olarak engellendiğini vurguladı. Prof. Dr. Tükel, "Hekimler dil, din, ırk, cinsiyet, mezhep, yaş, sosyal durum ayrımı yapmaksızın, önce de hekimdir sonra da hekimdir. Son günlerde kamuoyuna yansıyan kimi söylemler, insanlığın geride bıraktığı ve hekimlerin hiçbir zaman içinde olmadığı bir anlayışı çağrıştırmaktadır" dedi.

    Türk Tabipler Birliği'nden gözaltı açıklaması

    Raşit Tükel, gözaltına alınma süreçlerini anlattığı ve TTB'nin verdiği kamu hizmetinin engellendiğini ifade ettiği açıklaması şöyle:

    “24 Ocak günü bir basın açıklaması yaptık. Bir kısım yazılı basın ‘skandal’ gibi ifadelerle duyururken bir sendika da suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Ertesi gün TTB’ye tehdit ve hakaret dolu telefon ve mesajlar geldi. Ardından önce Cumhurbaşkanı, izleyerek Başbakan Yardımcısı, İçişleri Bakanı ve Sağlık Bakanı düzeyinde suçlayıcı, hedef gösterici açıklamalar yapıldı. 29 Ocak 2018’de İçişleri Bakanlığı da suç duyurusunda bulundu ve savcılığın soruşturma başlattığı basına yansıdı. 30 Ocak Salı günü de sabah 6.30’da hukuk dışı biçimde gözaltına alındık. Hakkımızda soruşturma açıldığını öğrenir öğrenmez avukatlarımızdan savcılıkla derhal görüşülmesini istemiştik. Avukatlarımız savcılıkla görüşerek acil randevu istediler ve ne zaman istenirse ifade vermeye hazır olduğumuzu bildirdiler. Ancak bu bildirimimize rağmen ertesi gün gözaltına alındık ve ifademiz 7. günde alındı. Bu ‘uygulamanın’ kime, ne yararı oldu? Gerekçesi neydi? ‘Eziyet etme ve hukuk dışı işler yapma yetkisi bizdedir’ deniliyorsa, açık söyleyelim, bunu yaşadık! Yedi gün boyunca hem bize hem ailelerimize, yakınlarımıza, dostlarımıza, arkadaşlarımıza eziyet edildi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bir üyemiz 30 yıldır hizmet verdiği fakültesindeki odasına çağrıldı, kendisi geldi ve sanki kaçma çabası varmış gibi odasından çıkarken kelepçe takıldı. Kabul ediyoruz ki, eziyet etme ve hukuk dışı işlem yapma ‘yetkisi’ kullanılmıştır.

    TTB'li doktorlar için karar verildi

    'Verdimiz kamu hizmeti engellenmiş oldu'

    TTB kamu kurumu niteliğinde Anayasa uyarınca 6023 Sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu’yla kurulmuş ve adı konmuş bir meslek birliğidir. Dünyadaki az çok demokrasi ile yönetilen bütün ülkelerde olduğu gibi hekim örgütü olarak TTB’nin yürüttüğü faaliyetlerin önemli bir kısmı Türkiye sağlık ve hekimlik ortamı için vazgeçilmez olup sadece tarafımızca yerine getirilebilmektedir. TTB binasındaki bilgisayarlara el konulması verdiği kamu hizmetlerini geçici süre ile de olsa engellemektedir."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    TTB'nin kuruluşundan bu yana herhangi bir otoriteye bağlı olmaksızın, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde faaliyet gösteren bütün hekimleri çatısı altında toplayan bir meslek örgütü olduğunu vurgulayan Tükel, şunları kaydetti: "Eğer ki meslek birliği, hekimlik değerlerini savunacaksa bu örgütün adının değiştirilmesi veya başka uygulamalar içine girilmesi beyhude çabalardır. TTB ve diğer kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin isimlerinde yer alan 'Türk' ve 'Türkiye' sözcükleri, anayasa gereğince bu mesleklerin hizmet verdikleri alanda, tüm toplumu kapsayan, kamusal yarar taşıyan hizmetler nedeniyle verilmiştir."

    'Hekimler barışın acilen tesisini istiyor'

    Raşit Tükel, savaşa neden karşı olduklarına dair de şunları ifade etti:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    “Günümüzde savaşlar meydan muharebeleri olarak yapılmıyor. Kentlerde, yerleşim yerlerinde çocukların, kadınların, yaşlıların kısaca sivil insanların yaşadığı yerlerde yapılıyor. Sivil insanlar ölüyor, yaralanıyor, çocuklar kabuslar görüyor. Su ve kanalizasyon sistemi tahrip ediliyor, hastalıklar yayılıyor, tarım alanları yok ediliyor, açlık, kıtlık gelişiyor, insanlar göç ediyor. Sağlık sistemi tahrip oluyor, sağlık hizmetlerine erişim olanaksız hale geliyor. Kullanılan silahların fiziksel, biyolojik ve ruhsal etkileri, sivil insanlar üzerinde tam bir yıkım yaratıyor.

    Her koşulda insanların yaşamından, sağlığından yana olan hekimler, bu etkileri nedeniyle her türlü silahlı gücün kullanıldığı durumları önlenebilir bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlıyor ve barışın acilen tesisini istiyor.

    Metnimizin tüm toplumu kapsayan bir yaklaşımı taşıdığı açıktır. Evrensel hekimlik değerlerini içeren ve özde iyilik ve sağlık dışında bir talebin yer almadığı bu metin nedeniyle en yukarıdan başlayarak yetkililerin bize yönelik aldığı tutum, yaptığımız açıklamanın niteliği ve içeriğinden çok, TTB olarak on yıllara varan araştırıcı, üretken, sorgulayıcı ve eleştirel bakabilen demokratik meslek kuruluşu kimliğimize yönelik bir sindirme çabasıdır.

    TTB için değişen bir durum yoktur. TTB kurulduğu günden bu yana, savaşlara karşı çıkmış, barışı savunmuştur. TTB olarak, halkın sağlık hakkını, hekimlik değerlerini savunmaya, geçmişte olduğu gibi bugün de yaşamdan ve barıştan yana olma tutumumuzu sürdürmeye devam ediyoruz.”

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow