Avukat Vahit Bıçak’ın, akademisyen Ceren Damar’ı öldüren Hasan İsmail Hikmet’i savunurken yaptığı açıklamalar tepki çekmiş ve tartışma yaratmıştı. Bıçak, Damar’a yönelik iftira niteliğindeki sözlerin yanı sıra baba Mustafa Damar ve müşteki tarafın avukatlarını da hedef alarak, hakaret ve iftira boyutuna varan açıklamalarda bulunmuştu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Bıçak, önceki gün yapılan karar duruşmasındaki son savunmada da ağır sözleriyle dikkat çekmiş, Damar’ın babasını, “Kızının katili üstünden rant sağlamaya çalışmak’la suçlamıştı.

Avukat Vahit Bıçak’ın açıklamaları üzerine Ankara Barosu harekete geçti. Baronun Yönetim Kurulu, dün olağanüstü toplanarak Bıçak hakkında Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın üçüncü maddesinde yer alan “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”, dördüncü maddesinde yer alan “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür” ve beşinci maddesinde yer alan “Avukat, yazarken de konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat, hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır” şeklindeki kurallara aykırı davrandığı gerekçesiyle resen disiplin soruşturması başlattı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

SAVUNMAYI FERSAH FERSAH AŞMIŞTIR

Avukat Vahit Bıçak’a meslektaşı ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu da tepki gösterdi. Feyzioğlu, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Hiçbir savunma, hiçbir iddia yani hukukçuluk, avukatlık, savcılık görevleri insanların hatırasını rencide edilerek yapılamaz. Bu savunma değil, bu doğrudan doğruya gencecik bir akademisyenin delilsiz, dayanaksız savunma adına itibarsızlaştırılması ve en ağır şekilde üzerine gidilmesi gerekir diye düşünüyorum. Savunma hakkına eğer giriyor olsaydı, sert de olsa birilerini rahatsız ediyor da olsa ilk biz karşı çıkardık. ‘Savunma hakkına dokunamazsınız’ derdik. Bu savunma dokunulmazlığı, sınırlarını fersah fersah aşmıştır.”