Tutuklu sanık: "Hipnozla ifademi alın, suçsuzum"

Metris Cezaevi'nde gördüğü işkence sonucu hayatını kaybettiği iddia edilen Engin Çeber ile ilgili davanın son duruşması ses kaydı yapılmadığı için tekrarlandı. Tutuklu sanıklardan gardiyan Fuat Karaosmanoğlu kendisinin suçsuz olduğunu anlatarak,"Hipnozla ya da ilaçla ifadem alınsın. Ben yüzde yüz masumum, kendimden eminim" dedi. Duruşma, 16 Kasım 2009 tarihine ertelendi.
Bakırköy Adliyesi 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya tutuklu sanık Fuat Karaosmanoğlu, Murat Çise, Murat Kızılkaya, Yavuz Uzun ile Sami Ergazi katılırken 12 tutuksuz sanık da duruşmada yer aldı.
Diğer tutuklu sanık Selahattin Apaydın ise raporlu olduğu gerekçesiyle duruşmaya katılamadı.
Uluslararası Af Örgütü üyesinin de izlediği duruşmada tutuklu sanıklardan Fuat Karaosmanoğlu kendisinin suçsuz olduğunu anlatarak, "Hipnozla ya da ilaçla ifadem alınsın. Ben yüzde yüz masumum, kendimden eminim" dedi.
“Yeşil yeşil kusuyordu..."
Hakim bir önceki celsede teknik bir arızadan dolayı 7. duruşmanın tekrar yapıldığını hatırlattı. Bir önceki celse dinlenen Ahmet Aksu bu duruşmada tekrar dinlendi.
Engin Çeber’le bir süre aynı koğuşta kalan tanıklardan Ahmet Aksu, “Engin Çeber bizim odaya geldiğinde uyuyordu. Islak gelmiş, halsizmiş öyle duydum. Kendisi çok durgundu fazla konuşamıyordu. Yeşil, yeşil kusuyordu. Vücudunda darbeler vardı. O an için yapılmış darbeler değildi. Daha önceden yapılmış gibiydi. Engin Çeber sayımlara kalkmadı. Gardiyanlar geldiğinde Engin Çeber’in hasta olduğunu söylüyorduk. Engin Çeber bana kızdı ve 'hasta olduğumu söyleme' dedi. Olay günü sabahleyin sayıma kalkmadı. Gardiyanlar bayağı bir dövdüler. Şu an kimin dövdüğünü hatırlamıyorum. Engin Çeber rahatsızlanınca zile bastık ve kendisini revire götürdük. Daha sonra kendisinin hastaneye sevk edildiğini öğrendik ve ardından ölüm haberi geldi" dedi.
“Bizim de ölmeyeceğimiz meçhuldü"
Avukat Taylan Tanay’ın “Cezaevinde bilinçli bir şekilde ifade vermediğin konusunda ne diyeceksin?" sorusu üzerine tanık Ahmet Aksu, “Bizim de ölmeyeceğimiz meçhul. Cezaevinde öyle bir ifade veremezdik. Korkmuştuk çünkü biz de orada yaşıyorduk" diye cevapladı.
Ahmet Aksu, Engin Çeber’in ölmeden önce yazdığı mektubu Cumhuriyet Savcılığı'na vermesini istediğini belirterek, “Ben de ayakkabımın içinde mektubu sakladım ve Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı’na verdim. Zarfın içeriğini Çeber yazmıştı, ben de zarfın üstünü yazdım" dedi.
“Kafasında kızarıklık vardı"
Ahmet Aksu’nun ardından Engin Çeber’in gözaltına alındığı gün İstinye Devlet Hastanesi’ne acil servisinde nöbetçi doktor olarak bulunan estetik uzmanı Hanife Akınoğlu da duruşmaya katılarak ifade verdi.
Akınoğlu, üç erkek bir kadının polisler tarafından hastaneye getirildğini belirterek, “Engin Çeber'in kafasında bir kızarıklık vardı. Kendisini sürekli kafasının ağrıdığını söyledi. Ben de Engin Çeber’den tomografi çekilmesi isteyerek, beyin cerrahi doktorunun muayene etmesi yönünde rapor hazırladım. Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı’ndan arandım. Çeber’in nezarethanede kalıp kalmaması yönünde soru soruldu. Ben de yetkili olmadığımı söyledim" diye konuştu.
“Karakolda kaba konuşmalara tanık oldum"
Duruşmada en son söz alan ve Avukat Hakları Merkezi yöneticisi olduğunu belirten tanık Avukat Ömer Kavilli Engin Çeber’in gözaltında olduğu sırada bulunduğu İstinye Polis Merkezi’ne giderek yaşananları birebir gördüğünü söyledi:
“Avukat arkadaşlarım gece geç saatlerde beni arayarak mesleki sorun yaşadıklarını söylediler. Ben de durumu Baro Başkanı Muammer Aydın’a söyleyerek karakola geçtim. Karakolda kaba konuşmalara tanık oldum. Polislerin bana karşı davranışları hiç hoş değildi. Karakolda yerde halsiz bir kadın yatıyordu. Başka bir avukat arkadaşım da yelpaze ile yerde yatan kadına müdahale etmeye çalışıyordu. Salonda yerde yatan bir kişi vardı. 5 veya 6 kişi elleri kolları açık yüzüstü yatan birinin üzerine oturmuşlardı. Ama bu kişi Engin Çeber değildi.
Engin Çeber ile birlikte gözaltına alınan grup nezarethanede slogan atıyorlardı. Ben de slogan atanları susmaları yönünde uyardım. Bir polis memuru daha sonra gruba dönerek sağ elinin orta parmağını kaldırarak çirkin davranışlarda bulunuyordu. Ben de kameranın önüne geçerek bu kameralar çalışıyor mu? diye sordum. Bana görevli polisler kayıtların İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nden izlendiğini söyledi. Engin Çeber’i de gördüm. Tutuk, donuk bir hali vardı. Boş boş bakıyordu. Belki de kişiliği öyleydi bilmiyorum."
Sanıkların avukatları da müvekkillerinin tutuksuz yargılanmalarını talep etti. Mahkeme heyeti, bir önceki duruşmada dinlenen tanıkların tekrar çağrılmasına, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
"Adil yargılamaya ilişkin kaygılar"
Duruşmanın ardından basın mensupları Avukat Taylan Tanay, “Adil yargılamaya ilişkin kaygılarımız sürüyor. Özellikle tutukluların özel nitelikli bir cezaevinde tutuluyor. Buradan Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumlara sesleniyoruz. Kanun emri yerine getirilmeli ve ilgililer bu özel tutulma koşullarından kurtulmalıdır. Tanık Ahmet Aksu bugün biraz tedirgindi. Kamuoyunu gündeminde olan bu kadar önemli bir davada tanıkları birçok kamu görevlisinin yargılandığı bir dosyada defaatle dinletirseniz bunlar can güvenliklerinden kaygı duyarlar. Bizim yönelttiğimiz sorulara korku ve endişeyle cevap verdikleri görülmüştür. Sonuçta tanıklar ifşa edildi. Bunların tekrar tekrar dinlenmesi doğru beyanda bulunmalarını zorlaştıracaktır" dedi.
Duruşma, 16 Kasım 2009 tarihine ertelendi.
Olayın geçmişi
Engin Çeber, Sarıyer'de 28 Eylül 2008 tarihinde yaklaşık 10 kişilik bir grup ile izinsiz toplantı ve gösteri yapmak isterken kimlik kontrolü yapan polislerce arandığı için gözaltına alınmıştı.
Daha sonra tutuklanarak Metris Cezaevine götürülen Çeber, kaldırıldığı hastanede ölmüştü. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen soruşturmanın ardından, olayda sorumluluğu bulunduğu öne sürülen 39 infaz koruma memuru, 3 cezaevi müdürü, 13 polis, 4 jandarma ile bir doktor hakkında dava açılmıştı.
Davanın iddianamesinde, Çeber'in gerek gözaltına alınırken, gerekse cezaevinde görevlilere direndiği ve kötü muamele gördüğü öne sürülerek, sanıkların, "işkence", "kötü muamele", "kasten yaralama", "görevi kötüye kullanma", "görevi ihmal" ve "kamu görevlisinin suçu bildirmemesi" suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.
3 gün önce de Engin Çeber'in gözaltında çekilen görüntüleri ortaya çıkmıştı. (İzlemek için tıklayın)
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
1500 rakımda bayram: Mehmetçik vatan nöbetinde
AVRASYA TÜNELİ BAYRAMDA ÜCRETSİZ Mİ? İstanbul'da Marmaray, İETT Otobüsleri, Adalar Vapuru Bayramda Bedava mı? Kurban Bayramı Ücretsiz Köprü ve Otoyollar!
Klasikleşen bayram görüntüleri: Acemi kasaplar hastaneye koştu
Konya'da bayram sabahı feci kaza: Ölü ve yaralılar var
BAYRAMDA BANKALAR AÇIK MI: Kurban Bayramı'nda Bankalar Çalışıyor Mu? Bankalar Hangi Gün Açılacak? Garanti Bankası, Yapı Kredi, İş Bankası, QNB, Halkbank, Ziraat, Vakıfbank...