İran kendi şartlarını dikte edecek mi? Ambargoya rağmen güçlenen İran: Füze programı dünyayı şaşırttı!
Gazeteci Cevat Gök, CNN Türk ekranlarında İran-İsrail gerilimini değerlendirerek, ABD'nin çekilmesiyle İran'ın İsrail ile birebir kalma isteğini ve İsrail'in hedeflerine ulaşamadığını vurguladı. Gök'e göre, İsrail’in nükleer gücü azaltma, rejim değişikliği ve dini savaş hedefleri başarısız oldu. İran halkının rejimin arkasında durduğunu, İsrail'de ise halkın savaşa direnci düşük olduğunu belirtti. İran, hava savunmasındaki zafiyetlerini fark etti, olası çözüm yolları arasında Rusya ile iş birliği ve nükleer silah opsiyonunu değerlendirebilir. İran, Gazze'nin korunmasını barış şartına dönüştürebilir. Ambargo altında bile İran’ın savunma kapasitesini geliştirdiğini söyleyen Gök, ülkenin caydırıcılığını artırmaya devam edeceğini ifade etti.
Gazeteci Cevat Gök, İran-İsrail gerilimini CNN Türk ekranlarında değerlendirerek, bölgedeki son durumu ve olası gelişmeleri yorumladı. Gök'e göre, ABD'nin geri çekilmesiyle İran'ın İsrail ile birebir kalma isteği ve İsrail'in beklentilerinin boşa çıkması dikkat çekici.
Savaş Sahnesinde Yeni Dengeler
Cevat Gök, Devrim Muhafızları komutanlarının "zorla savaş da olmaz, zorla barış da olmaz" şeklindeki ifadelerini hatırlatarak, dün itibarıyla ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'a gönderdiği barış mesajının önemli olduğunu belirtti. Trump'ın "artık İran'a misilleme yapmayacağız" mesajının, ABD'nin savaş sahnesinden çekilmesi anlamına geldiğini ve bunun İran'ın tam da istediği bir durum olduğunu ifade etti: "İsrail'le birebir, İsrail'e odaklanmak." Ancak Gök, ateşkes ilanıyla birlikte İran'ın son saldırıları kendisinin yapacağını söylediğini ve burada bir kafa karışıklığı olduğunu da ekledi. İran Dışişleri Bakanı Arakçı'nın "İsrail durursa biz de masaya oturmaya hazırız" açıklamasının hala geçerli olduğunu vurgulayan Gök, İsrail'in İran'ın nükleer gücünü tamamen imha etme hedefine ulaşamadığını dile getirdi.
İsrail'in Hedefleri ve İran'ın Direnişi
Gök'ün aktardığına göre, İsrail'in temel hedefleri şunlardı:
İran'ın nükleer gücünü azaltmak: İsrail'in nükleer silah tehdidi olarak gördüğü bu gücü minimize etmek.
Rejim değişikliği: İran'daki mevcut yönetimi devirmek.
Dini motifli savaş: Hamaney ile birlikte dini bir motivasyonla savaşı sürdürmek.
Cevat Gök, bu üç hedefin de gerçekleşmediğini belirtti. İsrail'in ilk şok saldırılarında İran'ın altyapısını iki gün içinde bitirmeyi ve halkın yönetimi devirmesini beklediğini ifade eden Gök, tıpkı Irak, Suriye, Libya ve Afganistan örneklerinde olduğu gibi kısa sürede zafere ulaşmayı düşündüklerini ancak yanıldıklarını söyledi: "İran askeri olarak o şoku atlattı. İran halkı da yönetimin yanında yer aldı. Arkasından İran'ın İsrail'e misillemeleri çok sert oldu." Bu durum karşısında İsrail'in hedefine ulaşamadığını ve İran'da normal yönetimin aynı şekilde devam edeceğini kaydetti.
İran'ın Güç Gösterisi ve Zayıf Noktaları
Gök, İran'ın bu süreçte kendi gücünü test ettiğini ve dünyaya gösterdiğini, aynı zamanda açıklarını ve zaaflarını da gördüğünü vurguladı. Özellikle hava savunma sistemlerinin yetersizliği, İsrail'in rahatlıkla İran'a ulaşabilmesi ve Ürdün ile Irak hava sahasının kontrol edilememesi gibi sorunlar ortaya çıktı. Gök, İran'ın bundan sonraki süreçte Rusya ile anlaşma yoluna gidebileceği veya nükleer silah üretme ya da nükleer güce sahip bir ülkenin korumasına girme gibi seçenekleri tartışabileceğini belirtti.
İran'ın 45 yıldır sürdürdüğü anti-emperyalist ve anti-siyonist ideolojisine vurgu yapan Gök, "Biz İsrail'e taviz vermedik, Amerika'ya taviz vermedik" söyleminin içeride kamuoyuna işleneceğini düşündüğünü söyledi.
İsrail Halkının Savaş Algısı ve Göç Talepleri
Cevat Gök, İsrail halkının uzun soluklu bir savaşa tahammül edemeyeceğini dile getirdi. İsrail halkının yapısı gereği savaşçı olmadığını, ölümden korktuğunu ve sığınaklarda yaşamaya alışkın olmadığını belirtti. Avrupa, Amerika ve Afrika'dan getirilen insanlara "cennet gibi bir ülke" vaat edildiğini hatırlatan Gök, bu insanların füzeler altında ne zamana kadar yaşayacağı sorusunu sordu. Gök, an itibarıyla 25 bin İsrailli'nin İsrail Hava Yolları'ndan ülkeyi terk etmek için talepte bulunduğunu ve on binlerce insanın İsrail'i terk etmek istediğini aktardı. İran tarafında ise tam tersi bir durumun yaşandığını, sınırlara yakın olmalarına rağmen kimsenin ülkeyi terk etmediğini ve savaşın Suriye'deki gibi yıkıcı olmadığını söyledi.
İran'ın Koşulları ve Gazze Talebi
Gök, İran'ın artık kendi şartlarını İsrail ve Amerika'ya dikte edebileceğini, Trump'ın "teslim olacaksınız" söyleminin şu anda geçerli olmadığını belirtti. İran'ın egemen bir devlet olarak boyun eğmeyeceğini ve aksi takdirde mücadelenin bir manası kalmayacağını ifade etti.
Gök, İran'da Gazze ile ilgili çok ciddi taleplerin olduğunu ve İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurmasının barış şartlarına eklenmesi gerektiğini söyledi. İran yönetiminin bu konuyu öne sürüp sürmeyeceğinin ise zamanla görüleceğini dile getirdi.
Rusya ve Çin Desteği Tartışmaları
Cevat Gök, İran'ın Rusya ve Çin'den hava savunma sistemi veya üs kurma gibi bir destek istemesinin hemen olası olmadığını belirtti. Daha önce hem Rusya hem de Çin'in İran'a üs kurma teklifinde bulunduğunu, Çin'in hatta 400 milyar dolarlık yatırım vaadinde bulunduğunu ancak İran'ın bunu kabul etmediğini söyledi. Gök, İran'ın "milli egemenliğimizi ve milli savunmamızı tek başımıza becerecek güçteyiz" diyerek hiçbir ülkenin toprağını kontrol etmesine izin vermediğini vurguladı.
Gök, eğer İsrail ve Amerika'nın saldırıları yıkıcı olsaydı İran'ın önünde iki seçenek olacağını belirtti: Ya Rusya'nın himayesini hızlı bir şekilde kabul etmek ya da yeterli gücü ve süresi varsa kendi nükleer bombasını denemek.
Rusya'nın İran'a nasıl bir destek sağlayabileceği sorusuna Gök, Suriye'deki hava üsleri gibi hızlı bir şekilde hava üsleri kurabileceğini, mobil füze fırlatma rampaları getirebileceğini ve S-400 veya S-500 gibi gelişmiş sistemler sağlayabileceğini söyledi.
Ambargonun Etkisi ve İran'ın Stratejisi
Gök, İran'ın yolcu uçaklarını dahi yenilemede sıkıntı çektiğini ve ambargonun İran'ın belini büktüğünü ifade etti. Ekonomik savaşın sıcak savaştan daha ağır olduğunu belirten Gök, İran'ın tek endişesinin ekonomik ambargolar nedeniyle halkın yönetime isyan etmesi olduğunu dile getirdi. Ancak Gök, savaş hali geldiğinde İran halkının onurla yönetimin yanında durduğunu ve dışarıdan müdahaleyi kabul etmediğini kaydetti.
Ambargoya rağmen İran'ın füze programlarını bu kadar geliştirebildiğine dikkat çeken Gök, İran'ın saldırı programını seçtiğini çünkü gerçek savunmasının caydırıcı gücünde olduğuna inandığını söyledi. İran'ın bu caydırıcı gücü hızlandıracağını ve daha da geliştireceğini, henüz gün yüzüne çıkarmadıkları füzelerinin olduğunu iddia ettiğini ekledi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Nükleer Tesis Saldırısındaki Tehlikeye Dikkat Çekti: “En Büyük Korkum Toksik Risk!”
SON DAKİKA... Trump'ı savaşa kim sürükledi? İsrail gazetesinden ezber bozan analiz: İsim isim listeledi...
İRAN İSRAİL ATEŞKES ŞARTLARI: Ateşkes başladı mı? Son dakika İran İsrail haberleri!
Savaşın bir başka yüzü: Bir füze de kriptoya
Dünyanın gözü kilit noktada! Hürmüz krizi: 10 soru 10 cevap