Barışın Merkezi İstanbul | Trump’ın Vatikan teklifi neden reddedildi?
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna savaşı kapsamında yeni bir barış zirvesi önerisinde bulundu. Moskova’dan yapılan açıklamada, “Görüşmelerin yeni turu 2 Haziran’da yapılsın” denildi. Bu teklife ilişkin Ukrayna tarafının yanıtı bekleniyor. Lavrov’dan önce Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov da bir açıklama yapmış ve “İstanbul, bir sonraki Rusya-Ukrayna ateşkes müzakerelerinin adresi olabilir” ifadelerini kullanmıştı. Eğer Kiev yönetimi de görüşmelerin İstanbul’da yapılmasını kabul ederse, 2 Haziran’da Türkiye yeniden diplomasinin merkezi olabilir. Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump’tan da dikkat çeken açıklamalar geldi. Ukrayna’daki gelişmeleri “hayal kırıklığı” olarak nitelendiren Trump, “Putin bizimle oynarsa tepkimiz farklı olur” diyerek Rus lider Vladimir Putin’i bir kez daha hedef aldı. Güvenlik Uzmanı İbrahim Keleş, canlı yayında gelişmeleri değerlendirdi.
Rusya-Ukrayna savaşında diplomasi umutları yeniden İstanbul’a çevrildi. ABD Başkanı Donald Trump’ın savaşın çözümüne dair iddialı açıklamaları, Moskova-Kiev hattındaki gerilimin gölgesinde yeniden tartışılmaya başlandı. Özellikle son günlerde artan saldırılar, her iki tarafın da ağır kayıplar vermesi ve uluslararası arabuluculuk çabalarının yetersiz kalması, yeni bir müzakere zeminine olan ihtiyacı yeniden gündeme taşıdı. Bu noktada hem coğrafi hem de diplomatik avantajlarıyla öne çıkan Türkiye’nin, özellikle İstanbul’un yeniden ev sahibi olması güçlü bir olasılık olarak değerlendiriliyor.
Güvenlik Uzmanı İbrahim Keleş, Trump’ın açıklamaları, Rusya-Ukrayna savaşının seyri ve olası barış görüşmelerinin İstanbul’da gerçekleşme ihtimali üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu.
İşte detaylar:
Mantıklı olan, görüşmelerin İstanbul’da yapılması. Nitekim daha önce de, iki hafta önce yine İstanbul’da yapıldı. 22 Mart 2022’de de İstanbul’da gerçekleşmişti. Bunun nedeni, hem Rusya hem Ukrayna ile doğrudan temas kurabilen ve tarafsız bir dış politika izleyen Türkiye’nin, bu zemini hazırlayabilmesidir.
Trump’ın açıklamasını burada hatırlamak gerekir. Trump, görüşmelerin Vatikan’da yapılmasından bahsetti. Ancak Vatikan, ne Rusya’nın ne de Ukrayna’nın kabul edebileceği bir yer değil. Çünkü Vatikan, Katolikliğin merkezi. Oysa her iki ülke de Ortodoks inancına mensup. Bu nedenle hem siyasi hem de dini boyutları dikkate alındığında, görüşmelerin tekrar İstanbul’da yapılması bana göre çok daha kuvvetli bir ihtimal.
Türkiye, hem coğrafi olarak yakın hem de gelen heyetlerin artık alışık olduğu bir yer. Muhtemelen yine Dolmabahçe’deki Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi’nde yapılır. İki hafta önceki toplantı sonrası heyetlerin yaptığı açıklamalarda şu ifadeler kullanılmıştı:
'Biz iki heyet karşılıklıyız. Karşımızda ise Türkiye heyeti vardı ve Türkiye heyeti, gerek Rus heyetinin gerekse Ukrayna heyetinin söylemlerine karışmadan, müdahale etmeden toplantıyı idare ettiler. Toplantı, saygı çerçevesinde gerçekleşti.'
Türkiye’nin tecrübesi, arabuluculuk için belirleyici oluyor. Şartlar her halükarda yine Türkiye’yi işaret ediyor. Türkiye bu tecrübesini ortaya koymuş durumda. Dünya ile ilgili, özellikle bölgemizle ilgili her gelişmede Türkiye’nin müdahil olduğunu ya da içinde yer aldığını görüyoruz. Türkiye’siz bu bölgede bir şeyler olmuyor.
Son Rusya-Ukrayna gelişmelerine baktığımızda, Trump ve Putin’e dair açıklamaların da sertleştiğini görüyoruz. Bu durum, sürecin daha çetrefilli hale geldiğini gösteriyor. Özellikle Rusya’nın Ukrayna’ya son olarak düzenlediği büyük çaplı saldırıda, neredeyse 260 drone ve 69 füze kullanıldı. Bu da görüşmelerin bir an evvel gerçekleşmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Çünkü her iki taraf da ciddi zarar görüyor. Maalesef kazanan taraf yok. Ne Rusya ne Ukrayna kazanıyor. Sadece, bu süreçten ticari kazanç sağlayan Amerika Birleşik Devletleri kazanıyor.
Trump'ın tavrı ve savaşın seyri
Trump’ın 20 Ocak’ta iş başı yapmasından sonraki açıklamaları, savaşın bitirilmesi açısından bir umut doğurmuştu. “Bu işi bir haftada hallederim, bir telefonla çözerim,” gibi ifadeleri vardı. Elbette savaşın bitmesi, tüm dünya için iyi bir gelişme olur. Çünkü savaşın yıkımı sadece iki ülkeyle sınırlı kalmıyor; tüm bölgeyi ve insanlığı etkiliyor. Ancak bir gerçek daha var ve Trump, söyleminde ya da siyasetinde klasik diplomatik dili kullanmıyor. Aklına geleni doğrudan söylüyor ve sonrasında toparlamaya çalışıyor.
Ukrayna meselesinde de, başlarda Rusya ile ilişkiler iyiydi. Telefon görüşmeleri yapıldı, bir mesafe alınacak gibiydi. Ancak sonrasında taraflar taleplerinden geri adım atmadı.
Dolmabahçe'deki toplantılar: Usul sorunları ve sonuçsuz ilk gün
İki hafta önceki Dolmabahçe toplantısını bizzat takip edenlerden biri olarak şunu söyleyebilirim: İlk gün, Perşembe günü, heyetler bir araya gelemedi. Türkiye, burada her iki devlet arasındaki arabuluculuğu yürüttüğü için bu görüşmeler sürüyor. O gün, yani iki hafta önceki Perşembe günü, toplantıda hiçbir sonuç çıkmamasının sebebi, esas konulara geçilememesiydi. Hâlâ usul tartışılıyordu. Heyetlerin denkliğiyle ilgili sorunlar yaşandı.
O gün saat 21.00’e kadar Dolmabahçe’de bekledik. Ancak ne Rus tarafının gönderdiği heyeti Ukrayna beğendi, ne de Ukrayna’nın gönderdiğini Rusya. Usul meselesi nedeniyle ilk gün heba edildi. İkinci gün ise biraz ilerleme sağlandı.
ABD ve Rusya Gerçekten düşman mı?
Amerika ile Rusya’yı, Varşova Paktı NATO ekseninde karşılıklı düşman gibi görüyoruz. Ama aslında öyle değil. İkinci Dünya Savaşı'nın galip devletlerinden biri Rusya, diğeri ise Amerika’ydı. Yalta Konferansı'ndan sonra dünyanın yeniden biçimlendirilmesinde bu iki ülke birlikte hareket etti. Stalin ile Roosevelt’in birlikte çekilmiş pek çok fotoğrafı vardır. Daha sonra bu iki büyük devlet dünyayı adeta paylaştı. Avrupa ikiye ayrıldı; Varşova Paktı ve NATO kuruldu. Afrika gibi başka bölgelerde bile bu tür ayrımlar gerçekleşti.
Dolayısıyla Amerika ile Rusya’yı, kanlı bıçaklı iki düşman olarak görmek yanlış olur. Çünkü her ikisi de dünyanın en büyük nükleer güçleri ve birbirlerinin kuyruklarına basmazlar. Bugüne kadar da doğrudan hiç savaşmadılar.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
NASA Açıkladı: Böylesi Görülmedi! Uzaydaki Büyük Gizem: Her 44 Dakikada Bir Sinyal Gönderiyor...
Ünlülerden İngiltere hükümetine Gazze çağrısı: “Tarih affetmeyecek”
Trump'tan Putin'e 2 hafta süre! "Oyalama beni"...
Trump, Şara ve Suriye denklemi: Seni var da edebiliriz, yok da!
Elon Musk'tan Beyaz Saray'a veda: Anlaşmazlık ayrılık getirdi!