Dürzilerle gerilim: Suriye'deki çatışmalarda hangi el var?
Suriye'nin kuzeyinden "özerklik" açıklamaları gelirken, güneyde de Dürzi gruplarla Suriye yönetimi arasında çatışmalar yaşandı. Şam'da Dürzi gruplar Suriye yönetimine bağlı güvenlik güçlerini pusuya düşürdü. Ardından çatışmalar genişledi. İsrail de çatışmalara müdahil olarak Suriye güçlerine hava saldırısı düzenledi. Bu olayların arka planında ne var, İsrail bu işin neresinde? CNN TÜRK Haber Müdürü İdris Arıkan, canlı yayında değerlendirdi.
İdris Arıkan'ın açıklamaları şöyle:
Şam'daki görselden bahsedelim. 2011'den 2024'ün sonuna, 2025'in başına kadarki dönemde nasıl bir dünya, nasıl bir Esad yönetimi vardı görseli üzerinden konuşmak lazım. Ne vardı? Şam'da yaklaşık 5 milyon insan yaşıyordu. Yaklaşık 1 milyon Sünni Müslümanın yaşadığı Guta bölgesine kimyasal silahlarla saldırıyordu ve insanlar oradan kaçmak zorunda kaldı. Şimdi o dönemde dokunulmayan bir kitle var; Dürziler. Toplam nüfusunun 1 milyona yaklaştığı söyleniyor Dürzü nüfusunun Suriye'de. Suriye'nin toplam iç savaşı önceki nüfusu 22-23 milyondu. İç savaştan sonra bu nüfusun 13-14 milyona düştüğü söyleniyor. Şu anda nüfusun artma ihtimali yüksek. Çünkü dönüşler oluyor. Yaklaşık 200.000 kişi Türkiye'den oraya döndü.
Şimdi geldiğimiz noktada şunu gördük. İsrail'in özellikle geçmişten beri bölgedeki Dürzilerle, özellikle İsrail dışındaki Dürzilerle de işbirliği yaptığını biliyoruz. Burada Dürzülerin başındaki kişilerle işbirliği yaparak Suriye yönetiminden Süveyda gibi bölgeleri koparmaya çalıştı. Önemli bir iddiaya göre de bu bölgede koridor kurarak, PKK terör örgütüyle bir şekilde kitleyi birleştirmek istediği yönünde iddialar vardı. Şimdi geçtiğimiz günlerde Netanyahu net bir şey söyledi. 'Bizim.' dedi. 'Dürzülerle ve bölgedeki PKK terör örgütü güdümlü gruplarla birlikte hareket etmemiz gerekiyor.' mesajı verdi. Bu mesajlar zaten normal. Niye normal? Çünkü Lübnan iç savaşında Hristiyan Marunilerle ile aynı şekilde işbirliği yapıldı.
Bugün baktığımızda Suriye'deki Dürzülere en çok "Sakın İsrail'le iş yapmayın." diyen kişi Velid Canbolat. Çünkü Velid Canpolat aslında Lübnan'da bu hikayeyi gören kişi. Oradaki Dürzilerin liderlerinden bir tanesi. Baktığımızda aynı şekilde İsrail bunu nerede yaptı? Güney Sudan'da yaptı. Sudan'ı bölerken Sudan'ı ikiye bölerken oradaki Hristiyan azınlık üzerinden bir proje üretti. Şimdi burada da böl parçala projesinin ilk adımlarıydı. Suriye'deki Dürzilerin bir bölümü İsrail'le iş yapmaya yakın gözükse de genel itibarıyla o Suriye'deki Dürzi azınlık İsrail'e mesafe koymayı seçti onu anladık. Hatta dün bir açıklama geldi. Dürzilerin ruhani liderlerinden, "Ulusal duruşumuzu ve birleşik Suriye'nin ayrılmaz bir parçası olduğumuzu vurguluyoruz. Bölünmeyi, ayrılmayı reddediyoruz." dendi. Hatta bu bir tartışma konusuydu. "Suveyda'da içişleri ve kolluk kuvvetlerinin etkinleştirilmesi sağlanacak." dendi.
Baktığımızda savaşın sonundaki süreçten beri Suriye için üç tane kırılma noktası var. Bir; Suriye içerisinde Esad yanlısı eski rejimin kalıntıları. Bunların durumu ne olacaktı? Eli kana bulaştırılmış kişilerinin bir şekilde şekilde tutuklandığını görüyoruz. Ama normal süreçte devlet dairesinde çalışmış, fakat elini kana bulaştırmayan kişilerle ilgili bir yaptırım yok gibi görünüyor. İki; Dürzüler. Dürzüler konusunda da gelinen noktada Dürzülerin bir şekilde Suriye yönetimini şu andaki Şara yönetimini tanıdığını görüyoruz bu açıklamayla. Hatta zaten deniyor ki "Şam yolunun güvenliğini sağlamak devletin sorumluluğundadır." Yani burada bir devletsel iktidarsal bir boşluğa da Dürziler etki etmek istemediklerini belli ediyorlar. Bu İsrail'in aleyhine bir durum. Şu anda elimizde 3'ünü bir nokta kalıyor; Suriye'nin toprak bütünlüğü açısından işte o kuzeydeki mesele. Türkiye'yi de yakından ilgilendiren PKK terör örgütünün ne yaptığı, ne yapmaya çalıştığı meselesi, ABD üsleri. Buradaki PKK terör örgütü üyeleri bir şekilde teslim alınacak. Bunların liderleri, yabancı savaşçılar sınır dışı edilecek anlamına gelen bir anlaşma imzalanacak. Hatta bununla bizim 'Terörsüz Türkiye' dediğimiz bakış açısıyla çok alakalı. Buradaki silah bırakmayla birlikte PKK terör örgütünden kurtulma ihtimalimizin ortaya çıktığını görüyoruz.
Dürzilere baktığımızda İsrail'le yakın ilişkileri var. Mesela İsrail ordusunda Dürzi komutanlar, İsrail hapishanelerinde Dürzü başgardiyanlar var. İdeolojik olarak değil ama sosyal olarak Dürzilerin içlerinde barındırılmasına izin veriyor İsrail toplumu şu anda. Niye? Şu anda geldiğimiz noktada şunu görebiliyoruz. Burada Dürziler bir şekilde İsrail'de bugüne kadar iş yapmak zorunda bırakılmış gibi görünüyor. İsrail topraklarındaki Dürzilerin de bu minvalde adımlar atmaya zorlandığını görüyoruz. Şimdi Suriye'de yapılmak istenen de oydu. Zaten baktığımızda şunu görüyoruz; Netanyahu net olarak Dürzilerin kendisiyle yeterli işbirliği yapmadığından şikâyetçiydi. İsrail içindekilerin evet ama İsrail dışındakilerin hayır olduğu bir durum bu.
Şimdi geldiğimiz noktada şunu görelim; Şam'da bir Ceremana gibi bir bölge var. Orada bir küçük kriz yaşandı. Bir şekilde hükümet yanlısı güçler o bölgeyi kontrol altına aldı. Bundan sonraki süreçte İsrail yine bir mesaj verdi. Suriye'de Emevi Meydanı'nın ortasından sol tarafa baktığımızda tepede bir cumhurbaşkanlığı binası var. O cumhurbaşkanlığı binasının 400 metre ötesinin vurulduğunu gördük. Yani stratejik bir noktayı İsrail'in bir şekilde vurup mesaj verdiğini gördük.
Esad Esad gitti ama işler bitmedi. Şahra hükümetinin Şekilde ayakta kaldığını, bir şekilde işlerini yürütmeye çalıştığını gördük. Bu gerilimler bugün ucuz atlatılmış gibi görünüyor ama İsrail'in tehdit oluşturduğu gerçeği de devam ediyor. Netanyahu'nun başını oluşturduğu işgal mantığıyla bölgeyi kana çeviren bir kitle var şu anda. Bir şekilde buradaki kitleleri birbirinden ayırarak, burayı kontrol etmeye çalışıyorlar.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
İSRAİL’DE ORMAN YANGINI: İsrail orman yangınında son durum ne, söndürüldü mü?
ABD ve Ukrayna arasında imzalar atıldı: Kritik anlaşma hakkında neler biliniyor?
Trump, Musk'ın yönetimde istediği kadar kalabileceğini söyledi
İsrail yanıyor! "Ülke tarihinin en büyük yangını"
Almanya’da ‘casus’ şoku! Hedefte Alman savunma şirketi mi vardı?