Endonezya'nın Ankara Büyükelçisi Purnama CNN TÜRK'te: "Türkiye savunma ekosistemi kurdu"

Endonezya'nın Ankara Büyükelçisi Achmad Rizal Purnama, Türkiye'nin Endonezya'ya 48 adet Kaan savaş uçağı satışı anlaşması sonrası CNN Türk'e özel açıklamalarda bulundu. Endonezya'nın Ankara Büyükelçisi, "Bu anlaşma iki ülke için tarihi bir dönüm noktası. Ama Kaan sadece bir uçak değil, yapabileceklerimizin daha fazlası." dedi. CNN Türk Dış Haberler Muhabiri Rabia Asel Atmaca'nın özel röportajı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Endonezya'nın Ankara Büyükelçisi Achmad Rizal Purnama'nın ifadeleri şöyle;

- Endonezya, Türkiye'den 48 Kaan muharip uçağı alacak. Neden Kaan'ı tercih ettiniz?

Achmad Rizal Purnama: Beni ağırladığınız için çok teşekkür ederim. Sorunuz çok net. Kaan anlaşması her iki ülke için de kesinlikle tarihi bir dönüm noktası. Bu sadece Türkiye tarihinde yaptığı en büyük savunma ihracatı değil, aynı zamanda iki kardeş milletin arasındaki derin ve stratejik bağların simgesi. Endonezya Kaan'ı seçti çünkü bu sadece uçak almakla ilgili değil, bu aynı zamanda birlikte "yapabileceklerimizi inşa etmek" ile ilgili. Bu iş birliği, bir iş anlaşmasının ötesinde. Geçen yirmi yılda, Türkiye bir savunma ekosistemi kurdu. Ve şimdi Türkiye, savunma endüstrisinde küresel bir lider olarak ortaya çıktı. TUSAŞ, ASELSAN ve Roketsan gibi öne çıkan bazı Türk savunma şirketleri dünyanın en iyi on listesinde yer alıyor. Yani kısacası, bu sadece bir savunma anlaşması değil, bu bir savunma iş birliği.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

- İlişkilerin iyi olduğunu biliyoruz ama Türkiye-Endonezya ilişkilerini nasıl değerlendirirsiniz? Sizden duymak isteriz.

Achmad Rizal Purnama: Bu çok stratejik soru için çok teşekkür ederim. İkili ilişkilerimiz şu anda benim bakış açıma göre tarihin en güçlü ve en yüksek noktalarından birinde. 2024'ten bu yana Cumhurbaşkanı, 2 aydan kısa bir sürede bunların iki katını gerçekleştirdik. Bu frekans çok net bir mesaj ve sinyal gönderiyor. Ortaklığımız çok sağlam, stratejik ve ileriye dönük. Ticaretten yatırıma, savunmadan enerjiye, sağlıktan altyapıya veya inşaat sektörlerine kadar birçok sektörde en derin işbirliğine sahibiz. Halkımızı da içeren ilişkilerimiz eğitim ve teknoloji alanında yeterince olgun. Yani ticari ilişkilerimiz neredeyse üç milyara ulaştı, ancak ortaklık sayısı, paylaşılan değerler, karşılıklı saygı, ciddiyete bağlılık ve küresel barış ve istikrara olumlu katkıda bulunma arzusu üzerine kurulu. Bu, ikili ilişkilerimiz için değerlendirmem.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan sanıyorum Şubat ayında Endonezya'ya bir ziyaret gerçekleştirdi ve çok gösterişli bir tören vardı. Bu saygı ve sevginin nedeni nedir?

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Achmad Rizal Purnama: Evet, daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Şubat ayında Endonezya'yı ziyaret ettiğini ve Cumhurbaşkanımız Prabowo'nun Nisan ayında Türkiye'ye iade-i ziyaretini gerçekleştirdiğini söylemiştim, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Endonezya'ya yaptığı ziyaret bir dönüm noktasıydı. Hem sembolik hem de stratejikti. Seremonik karşılama törenimiz, Endonezya'nın Türkiye'ye olan bağlılığını ve stratejik ortağımız olan ulusumuzun önemini yansıtıyor. Endonezya ve Endonezya halkı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğine ve Türk ulusuna kardeş ülkeler olarak büyük hayranlık duyuyor. Benim görüşüme göre bu sadece protokolle ilgili değildi. Bu, derin tarihi bağlara sahip iki büyük ulus arasındaki dostluk ve saygı mesajıydı.

-Endonezya 7 Ekim'den bu yana Gazze konusunda net bir duruşa sahip. Gazze'yi ve Gazzelileri destekliyor. Yaşananlar için neler söylersiniz? Özellikle Batı ve ABD'ye?

Achmad Rizal Purnama: Bu çok önemli bir soru, özellikle de şu anda. Endonezya'nın Gazze sorunlarına ilişkin duruşu çok net. Endonezya en başından beri tutarlıydı. Hemen ateşkes, engelsiz insani erişim ve sivillerin uluslararası hukuk kapsamında tam olarak korunması çağrısında bulunduk. Gazze'de yaşananlar insani bir trajedidir. Soykırımdır. Uluslararası hukukun açıkça ihlalidir. Kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere 55.000'den fazla hayat kaybedildi. Biz asla duruşumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Siyasetin ötesine geçmeliyiz. Kalıcı bir çözüm için hep birlikte çalışmalıyız.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı