Gözyaşları ile Gazze'yi anlatmıştı | O temsilci CNN TÜRK'e konuştu: O konuşmadan sonra neler oldu?
Filistin BM Daimi Temsilcisi, Gazze'de ölen çocukları anneleri anlatırken gözyaşlarını tutamadı. O acıları yüreğinde hissederek anlattı BM'deki ülkelerin temsilcilerine. O isim CNN TÜRK’e konuştu. O gün orada onu bu kadar ne duygulandırdı? Detaylar Doğa Başak Öztürk’ün röportajında.
-Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyindeki konuşmanızda gerçekten çok duygusallaştınız. O anda kalbinizden ve aklınızdan neler geçiyordu?
Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Riyad Mansur: Öncelikle beni davet ettiğiniz ve izleyicilerinize ulaştırdığınız için teşekkür ederim. Duygularım konusuna gelecek olursak, Filistinlilerin yaşadığı dehşet hakkında konuşmak zor, özellikle de Gazze Şeridi’nde… Biraz daha spesifik olmak gerekirse özellikle çocuklar ve kadınlar. Bu konu hakkında duygusuz, soğuk konuşmak, aç olan, acı çeken kurbanların fotoğraflarını hayal etmeden konuşmak, sevdiklerini ve çocuklarını kaybeden insanları konuşmak duygusuz bir şekilde çok zor. Özellikle de benim gibi bir Filistinliyseniz... Benim için bu sadece fotoğraflar ya da isimler değil, bu tüm Filistinliler için bir travma. Bunlar kafamda yankılanıp kalbime gidiyor. Ölenler için bir şey yapamayız ama yaşayanların hayatını kurtarmak için birçok şey yapabiliriz.
-O konuşma esnasında gözyaşlarınızı tutamadınız. Sizce bu uluslararası toplumda dünyaya nasıl bir farkındalık yarattı? Bu konuda gerçek olmak, kırılgan olmak nasıl bir fark yaratıyor?
Mansur: O konuşma dünyada bir duraklama yarattı bir bakıma. İnsanlar durdu ve yaşanan vahşeti kavradı. İnanıyorum ki BM Güvenlik Konseyi hareket ediyor, bir şeyler yapıyor. Avrupa ülkelerinde bazı adımlar atma yönünde değişim görüyoruz. Fransa, Birleşik Krallık, Kanada gibi ülkeler, İsrail’i bir milletin tamamına yaptığı şeyden, özellikle de Gazze’de yaptıklarından bir an önce durdurmak için eskiden kullanmadıkları bir dil kullanıyorlar. Ben de dahil olmak üzere kolektif çabamız bu konuda uluslararası topluma harekete geçmesi için bir baskı yapıyor. Bu soykırımın durdurulması, insani desteğin insanlarımıza ulaşması, Filistin'in bağımsızlığı ve iki devletli çözüm için siyasi ufuk bir kapı açılabilir.
-Konuşmanızda ayrıca torunlarınızdan bahsediyorsunuz. Aynı zamanda bir büyükbabasınız, değil mi? Büyükbaba olma rolünüz, bir diplomat oluşunuz ve vatanınızı temsil etmenizi bu zor zamanlarda sizi nasıl etkiliyor?
Mansur: Dedeler, çocuklarıyla ilgilenmek üzere kutsanmıştır. Önce kendi çocuklarına bakarlar, sonra torunları için bunu yeniden yaparlar ve çocuklarla torunlarıyla ilgilenerek çok değerli zamanlar geçirirler. O yüzden çocukların, anne babalar ve dedeler için ne anlama geldiğini biliyorum. Böyle bir ayrıcalığa sahip olmak hayatın neşesidir. Çocukların daha yaşamlarının başında öldürülmesi, torunların daha birkaç yaşındayken veya henüz daha bebekken öldürülmesi aileler için, onların dedeleri/anneanneleri için en acı verici şeydir. O yüzden bu konuda konuşurken beynimde... Allah, torunlarıma bir şey olmasın, onları korusun. Kalbimin bunu, onların yaşamını kaybetmesi trajedisini kaldırabileceğini düşünmüyorum. Bunlar Gazze’deki çocuklardan bahsettiğimde takip etkili oluyor, torunlarımın fotoğrafını aklımda ve kalbimde hep taşıyorum.
-Bu hafta bayram kutlayacağız. Ama aynı zamanda Filistin gibi Müslüman bir ülkede yaşanan suçları deneyimliyoruz. Öncelikle şu an Gazze’deki yardım durumu nasıldır? Yardımlar gönderiliyor mu, ulaşıyor mu? Aynı zamanda Türkiye’den de çok yardım var… Filistinli insanlar bu yıl nasıl bir bayram geçirecek tüm bu acılara ve insanlık krizine karşın?
Mansur: İsrail makamlarının yiyeceği bir savaş aracı olarak kullanmasını görmek trajedi. İnsanlara mermilerle ölmek ya da açlıktan ölmek arasında seçim yaptırıyorlar. Onlara ‘Burada hayatta kalmanın ve yaşamanın bir yolu yok, buradan ayrılman gerek’ diyerek püskürtmek istiyorlar. Bu etnik temizliktir, soykırımdır. Bu insanlık suçudur. BM şöyle tanımlıyor ki, Gazze’ye gelen yardım tırları sadece okyanusta bir damla. Büyük bir insani yardıma ihtiyacımız var. Tüm yollar açılmalı, Gazze'nin tüm köşelerine insani yardım ulaşmalı.
-Türkiye’nin bu konudaki tutumu, pozisyonu hakkındaki düşünceleriniz, gözlemleriniz nelerdir peki?
Mansur: Türkiye'nin yaptıklarına minnettarız, hem insani yardımlar hem de politik kısmı için eforlarımızı artırmalıyız. İsrail’in sivil insanlara karşı yürüttüğü bu çılgınca savaşta durdurmalıyız. Ateşkese ihtiyacımız var, şimdi var. Kalıcı olmasına ihtiyacımız var. BM, 17-20 Haziran 2025 tarihlerinde New York’ta iki devletli çözüm hakkında üst düzey bir konferans planladı. Bu dönüm noktası olsun.
-İzleyicilerimize son mesajınız nedir?
Mansur: Yaşanan dehşetin hikayesini herkese anlatın, herkese diyoruz ki tüm akılcı yöntemlerle adım atın, bu yaşananlara olabilecek en kısa zamanda son vermek için… Dünyanın tüm başkentlerine güveniyoruz… Bu soykırımın bitmesini talep ediyoruz.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Kuzey Kore'den tahminleri altüst eden hamle! Uydu görüntülerinde şaşırtan detay: Balonlarla kurtardılar...
Trump ve Musk arasında ipler koptu: Bu noktaya nasıl gelindi? İşte tüm detaylar...
Tom Cruise, Guinness Rekorlar Kitabı’nda! İşte Bir İlke İmza Attıran O Sahne...
Musk-Trump savaşı mı? "Bombayı patlattı": Kim ne dedi, ipleri koparan hamle ne oldu? "Elon o zaman çıldırdı"...
Merz-Trump Oval Ofis görüşmesindeki endişe: PUSU!