hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Uzay Enerjisi Girişimi" Başkanı CNN TÜRK'e konuştu: İklim krizinin çözümü uzayda mı?

    KAYNAKCNN TÜRK

    Dünya, sürdürülebilir enerjiye geçiş için zamana karşı yarışıyor. Öne çıkan çözümlerden biri ise uzaya güneş paneli tarlaları. İngiltere merkezli "Uzay Enerjisi Girişimi" böyle bir projeyi 2050'ye kadar hayata geçirmeyi planlıyor. Girişimin başkanı Martin Soltau, CNN TÜRK'e konuştu. Soltau, "2050'de tüm Dünya’nın ihtiyacını karşılayacak enerji üretebiliriz" dedi. Detaylar, Hilken Doğaç Boran'ın özel röportajında.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hilken Doğaç Boran: Cassiopeia projesinin 2050’ye kadar tüm dünyaya enerji sağlayabileceğini söylüyorsunuz. Böylesine büyük bir projesi nasıl gerçekleştirilebilir?

    Martin Soltau: Dünya’nın Jeostatik yörüngesindeki dar bir çemberi düşünürseniz burada Güneş’ten elde edip Dünya’ya aktarabileceğiniz potansiyel enerji miktarı, küresel olarak 2050’de kullanacağımızdan yaklaşık yüz kat kadar fazla. Bu da bize uzaydaki güneş enerjisi potansiyeli hakkında net bir şey söylüyor. Uygulamada tabii ki dünyanın tüm elektrik ihtiyacını uzaydan karşılamaya çalışamazsınız. Farklı kaynaklara ihtiyacınız var. Ancak kağıt üzerinde uzaydan elde edilen güneş enerjisi, küresel enerji ihtiyacının yüzde 20’sini karşılayabilir.

    Hilken Doğaç Boran: Böyle bir projenin fizibilitesi nedir peki? Yörüngede olması mantıklı mı?

    Martin Soltau: Biz böyle olduğunu düşünüyoruz. İddialı bir girişim ancak tüm mühendislik bilinen teknolojilere dayanıyor. Sadece daha önce hiç böyle bir ölçekte denenmedi. Sistemleri geliştirmek ve bu büyük sistemlerin uzayda otonom robotlar tarafından inşası gibi konuları kanıtlamak için 12 yıllık bir mühendislik program tasarlıyoruz. Ama güneş enerjisini toplamak, yüksek frekanslı radyo dalgalarına dönüştürmek ve bunu uygun bir şekilde ışınlamak gibi temel unsurlar hep Dünya’da denendi. Fizik altyapısına oldukça hakimiz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hilken Doğaç Boran: Yanlışsam düzeltin lütfen, her uydunun 2 gigawatta kadar enerji üretebileceğini söylüyorsunuz. Bu neredeyse bir nükleer enerji tesisiyle aynı orana denk geliyor. Bu kadar enerji Dünya’ya güvenli bir biçimde nasıl gönderilecek? Enerjiyi nerede depolayacaksınız?

    Martin Soltau: Size çalışma prensibini özetleyeyim. Jeostatik yörüngede dev bir uydu olacak. Güneş enerjisini toplamak ve odaklamak için büyük yansıtıcı ve optikleri olacak. Dünya’dakilere benzer şekilde. Daha sonra bu elektrik, güç amplifikatörleri tarafından yüksek frekanslı radyo dalgalarına dönüştürülecek. Daha sonra bu ışın Dünya’da bir antene gönderilecek. Buradaki heyecan verici nokta ise uzaydaki güneş enerjisinin 7/24 erişilebilir olması. Bahsettiğimiz uydu Güneş’i aralıksız görebilecek. Bize de sıfır karbon salınımına geçiş yaparken bu gerekiyor. Yalnızca geçici teknolojiler ile bunu başaramayız. Başka bir fayda ise enerjiyi depolamanıza gerek olmaması. Diğer elektrik kaynakları gibi yüzeydeki antenden direkt şebekeye aktarılabilecek.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hilken Doğaç Boran: Bildiğiniz gibi Dünya’nın yörüngesinde rekor seviyede uzay çöpü var. Birçok başka uydu da var. Örneğin Elon Musk’ın Starlink uyduları. Yüzlercesi yörüngede, sürekli daha da fazlası fırlatılıyor. Bu uydular ve uzay çöpü arasında “güneş tarlasını” nereye kurmayı planlıyorsunuz? Hasar almasını nasıl önleyeceksiniz?

    Martin Soltau: Evet bu çok önemli bir nokta. En fazla uzay çöpü, uyduların büyük kısmının bulunduğu alt yörüngede yer alıyor. Bizim büyük uydularımız burada olmayacak. Çok yukarıda olacaklar. Bu yüzden çöplerin büyük kısmından uzak olacaklar. Ayrıca oldukça modüler bir yapıya sahip olacaklar. Çok büyükler ama birçok modülleri var. Dev bir LEGO seti gibi düşünün. Bir modül örneğin mikro meteorlar yüzünden hasar görse bile uydu sorunsuz çalışmaya devam edecek. Yani oldukça dirayetli sistemler.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hilken Doğaç Boran: Tabii bu çok heyecan verici. Potansiyel olarak erişebileceğimiz sınırsız bir enerji kaynağı söz konusu. Siz değindiniz ama ben biraz daha açmak istiyorum. Bu teknolojiye tüm ülkeler erişebilecek mi? Yoksa yalnızca varlıklı ülkelerden mi söz ediyoruz? Gelişmekte olan ekonomiler ne yapacak?

    Martin Soltau: Uzaydaki güneş enerjisinin kendine has bir özelliği istediğiniz ülkeye ışını yönlendirebilmeniz. Tabii ki enerjiyi aktarmak için pahalı sualtı kablolarına da ihtiyacınız yok. Oldukça hakkaniyetli bir yeni enerji kaynağı yani. Özellikle gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere birçok ülkeyle ortaklık ön görüyoruz. Bu BM ile de görüştüğümüz bir konu. Uzay güneş enerjisine çok ilgililer. Geleceğin şehirlerini tasarlıyorlar. Bunu yerel ölçekte düşünün. Şehir ölçeğinde. Belediye Başkanları uzaydan güneş enerjisi almaya karar verebilir. Bunun küresel bir çözüm olduğunu düşünüyoruz.

     

     

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow