Savaş Kararlarının Gölgesinde: ABD sistemin esiri mi?

{ title }

SONRAKİ VİDEO

Kaynak:CNN TÜRK

CNN TÜRK ABD Temsilcisi Yunus Paksoy, ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki ilişkiyi ve Trump’ın İsrail'e karşı tutumunu detaylandırdı. Trump, Netanyahu’nun İran’a yönelik saldırılarına karşı çıksa da, sonunda saldırıları onayladı. İsrail’in Amerikan siyaseti üzerindeki etkisi büyük ve Trump, seçimlerini kazanmak için İsrail lobisinden büyük destek aldı. Paksoy, Trump’ın karar verme sürecindeki zorlukları, Netanyahu ile olan ilişkisini ve Amerikan siyasetine İsrail’in etkisini vurguladı. Ayrıca, Trump’ın vereceği kararın sadece Amerika’yı değil, tüm dünyayı etkileyebileceğini belirtti. 'Amerikan siyaseti, İsrail lobisinin baskısı altında mı şekilleniyor?' sorusunu gündeme getirdi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

CNN TÜRK ABD Temsilcisi Yunus Paksoy, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği açıklamalarda önemli değerlendirmelerde bulundu. Paksoy, Trump ve Netanyahu arasındaki ilişkileri detaylı bir şekilde aktardı. Özellikle, Trump'ın Netanyahu'nun İran'ı vurmasına neden karşı çıktığı ve daha sonra yaşanan gelişmeleri vurguladı.

Savaş Kararlarının Gölgesinde: ABD sistemin esiri mi

CNN TÜRK ABD Temsilcisi Yunus Paksoy detayları şu ifadelerle aktardı:

Bombalar ve İlk Yorumlar

Hafta başında bombalar düştükten sonra Türkiye’de sabaha karşıydı, burada ise akşam saatleriydi. O günden itibaren sürekli olarak şu ifadeyi kullandım: Donald Trump, gerçekten de Netanyahu’nun İran’ı vurmasını istemiyordu. Şimdi birçok kişi, "O zaman bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Trump neden bu saldırıları mükemmel, muhteşem olarak yorumladı? Trump neden bölgeye iki uçak gemisi, sekiz gemi, içinde mühimmat ve bomba dolu kargo uçakları gönderdi?" diye sorabilir. Gerçekten de bu soruları soranlar çok. Amerika Birleşik Devletleri’nde, özellikle İsrail söz konusu olduğunda, her şeyin tiyatro, mizansen olduğu ve bu işlerin başından beri anlaşılmış olduğu yönünde görüşler var. Bu görüşlere de saygı duyuyorum. Ancak biraz önce izlediğimiz açıklamada gururlandık ve memnun olduk. O gün söylediğimi hatırlıyorum. "Oval Ofis’te bir İsrail Başbakanı’nın gelecek olması, bir ülke ve bir cumhurbaşkanını şikayet edecek. Amerikan Başkanı "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ben senin aranı yaparım ama sen makul olmalısın' diyerek fırça atacak. Evet, bildiğiniz fırça atacak.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Savaş Kararlarının Gölgesinde: ABD sistemin esiri mi

Amerika ve İsrail Arasındaki İlişkiler

Şimdi, Amerikan başkanlarıyla sadece Trump değil, İsrail devlet başkanları arasında yaşanan her şeyin mizansen veya tiyatro olmadığını unutmamalıyız. Bazen gerçekten fırça atılıyor, eleştiriler yapılıyor. Ancak geldiğimiz noktada şunu anlamamız gerekiyor. Geçen yıl aynısı yaşandı. Biden ile Netanyahu ciddi şekilde kavga etti. Geçtiğimiz Ramazan’da, yani geçen yılın Ramazan’ında, Biden yönetimi BM Güvenlik Konseyi’nde ateşkes kararını veto etmedi, çekimser kaldı ve İsrail buna öfkelendi. Sonra 1 Nisan’da ne oldu? İsrail, İran’ın Şam’daki konsolosluk misyonunu vurdu. Netanyahu, o dönemde Demokratların Senato'daki lideri Chuck Schumer’dan istifa çağrısı aldı ve çok ciddi istifa çağrıları yükseldi. Ve Netanyahu, İran’ı vurdu. Ardından İran’la 3-4 hafta süren kavga dövüş yaşandı. O dönem Netanyahu, Amerikan siyasetini çok iyi biliyordu. Amerika’da yaşamış, okumuş, uzun yıllardır siyasetin içindeydi. Ne yapması gerektiğini çok iyi biliyordu. Burada yaşanan olay şuydu: Aylar önce, Amerikan istihbaratı İran’ın 2025’in ilk yarısında İsrail tarafından vurulacağını açıklamıştı. O dönem geldi ve İran gerçekten de 2025’in ilk yarısında vuruldu. Amerikan istihbaratının öngörüsü doğruydu.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Savaş Kararlarının Gölgesinde: ABD sistemin esiri mi

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Trump’ın Barış Yönündeki İnisiyatifi

Netanyahu bunu yapmak istiyordu, ancak Trump gerçekten de barış yanlısıydı. 20 Ocak’ta yemin ederken şöyle demişti: "Ben nesiller boyu barış yapıcı bir lider olarak hatırlanmak istiyorum." Gerçekten de İran’la masada bu işi çözmek istiyordu. Bu, yalan değil, mizansen değil, tiyatro değil. Trump bunu yapmak istiyordu. Netanyahu ise birkaç kez, özellikle 7 Nisan’da, Trump’ı arayarak, "Vuralım mı, vuralım mı?" diye baskı yaptı. Ancak Trump buna bir türlü izin vermedi. Sonunda, 60 günlük ültimatom süresi bittikten sonra, Netanyahu "Başkan, ben bunu yapmalıyım, bu İranlılar anlaşmaya yaklaşmıyor" diyerek saldırıyı gerçekleştirdi. Olayın gerçeği budur. Trump’a şu eleştiri yapılabilir: Trump da %100 suçsuz değil. Trump, "Biden’dan, Kamala’dan farklıyım. Bunlar 3. Dünya Savaşı’na bizi sürüklüyor," dedi. "Bu aptal, beceriksiz insanlar dünyayı yakacak" diye ifade etti. Zelenski’ye, "Dünyayı yakacak bu adamlar" dedi. Sonrasında ilk bomba düştüğünde Trump bu saldırıya karşı durdu mu? Durmadı. Burada Trump eleştirilebilir, "Sen de diğerleri gibiymişsin" denebilir.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Savaş Kararlarının Gölgesinde: ABD sistemin esiri mi

Amerika’nın İsrail’e Bağımlılığı ve Trump’ın Durumu

Peki, neden Trump farklı değil? Çünkü Trump, İsrail’in etkisi altında eli kolu bağlıydı. Amerika Birleşik Devletleri’ne İsrail’in etkisi çepeçevre sarılmış durumda. Şunu söyleyeceğim; 'Amerika gerçekten de İsrail tarafından işgal edilmiş midir?' Bu meşru bir soru mudur? Şu an Trump’a yakın gazeteciler, Trump taraftarları arasında ciddi bir iç savaş yaşanıyor. Çünkü diyorlar ki; "Biz İsrail’e bu kadar mı bağlıyız? Başkanımız bile bu duruma karşı duramıyor" Trump, geçen yıl İsrail lobilerinden yüzlerce milyon dolar aldı mı? Evet aldı. Ama her başkan seçim kazanmak için bu parayı almak zorunda mı? Bu, Amerika’daki siyasetin işleyişiyle ilgili önemli bir nokta. Eğer bir aday, İsrail lobilerinden para almadan seçim kazanamıyorsa, o zaman Amerikan siyasetinde ciddi bir sorun var demektir. Trump 2015’te şunu söyledi: "Yahudi Cumhuriyetçiler toplantısına katıldım. Benim oy verilmeyeceğimi biliyorum çünkü siz beni satın alamazsınız." Şimdi geldiğimiz noktada ise Trump bu durumda.

Savaş Kararlarının Gölgesinde: ABD sistemin esiri mi

Trump’ın Verdiği Karar ve Sonuçları

Trump kendine vakit kazanmaya çalışıyor, çünkü vereceği karar bölgenin kaderini etkileyebilir. Bu karar dünyanın, Amerika’nın ve Amerikalı askerlerin kaderini etkileyebilir. Trump’ın karar vermekte zorlandığı şey, sadece siyaseten değil, aynı zamanda kendi itibarını da etkileyebilecek bir karar olması. Şu an Beyaz Saray’daki savaş odasında bu kararlar tartışılıyor. Çünkü kolay bir karar değil. Trump, İsrail’e karşı duramıyor, çünkü onu bağlayan sözler var. Ancak Netanyahu’nun kayığına binmiş bir felakete doğru sürükleniyor. Bu karar nasıl verilecek? Bir yıl önce Biden, Netanyahu’ya, "Refaha girmeyeceksin" dedi. Çünkü Netanyahu, Amerikan silahlarıyla sivilleri öldürdü ve şehirleri bombaladı. Trump ise, "Sen vatan hainisin" diyerek buna karşı çıktı. Şimdi Trump aynı durumda. Trump’ın vereceği karar, Amerikan siyaseti için kritik bir önem taşıyor. Bu, Amerikan halkının ve siyasetin esiri mi?

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow