hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Ukrayna Savunma Bakanı Danışmanı CNN TÜRK'e konuştu

    Polonya'ya düşen füze, Rusya'ya karşı taarruzun sonraki faslı ve müzakere süreci. Ukrayna Savunma Bakanı Danışmanı Yuriy Sak, tüm bu konularla ilgili CNN TÜRK'e konuştu. Sak, Polonya'daki soruşturmaya Ukraynalı uzmanlarından da dahil olduğunu açıkladı. "İşgalciler Ukrayna'yı terk etmeden müzakere etmeyiz" dedi. Dış Haberler Muhabiri Hilken Doğaç Boran'ın özel röportajı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Polonya’ya düşen füzeyle ilgili çelişkili açıklamalar geldi. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski önce “füze bize ait değil” dedi. Daha sonra “Rusya’nın suçlu olduğunu” vurguladı. Ukrayna Hükümeti’nin bu konudaki resmi tutumu nedir?

    Merhaba, bu önemli soru için teşekkürler. Ukrayna’nın siyasi ve askeri liderlerinin bu konudaki duruşu oldukça basit. Hakikati ortaya çıkarmalıyız. Polonya’da süren soruşturma bitmeli, tüm veriler incelenmeli ve gerekli sonuçlar çıkartılmalı. Bu trajik olay yaşandığı ilk günden beri “kapsamlı bir soruşturmayı memnuniyetle karşılıyoruz” dedik. Bu olay, Ukrayna’nın Rusya tarafından neredeyse 100 füzeyle hedef alındığı bir gün yaşandı. O gün Ukrayna Hava Savunma Güçleri 73 balistik füze düşürdü. Şunu hatırlamamız gerek. Polonya ve tüm Avrupalı komşularımız bizim dostumuzdur, hedefimiz değil. Tüm uluslararası ortaklarımız bunu çok iyi anlıyor. Bu yüzden hepsi, soruşturmanın sonucuna bakılmaksızın, günün sonunda asıl suçlunun Rusya olduğunu söyledi. Çünkü Rusya Ukrayna’yı işgal etmeseydi, işgalin başından bu yana Ukrayna’ya yönelik en büyük füze saldırısını düzenlemeseydi,, bunlar yaşanmazdı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Benzer ifadeleri NATO ve Batı liderleri ve Cumhurbaşkanı Zelenski de kullandı. Burada önemli bir soru daha var. Ukraynalı uzmanlar patlama bölgesine alınacak mı? Cumhurbaşkanı Zelenski’nin Polonyalı yetkililere bu yönde bir çağrısı olmuştu. Bu süreç nasıl ilerliyor? ABD ve Polonya ile süreci koordine ediyor musunuz? Bir de,,, Ukrayna Savunma Bakanlığı’na göre Polonya’da füzenin düştüğü bölgede ya da yakınlarında bir Rus füzesi var mıydı?

    Öncelikle son sorunuzu cevaplayayım. Rusya o gün Lviv bölgesi dahil Ukrayna’nın batısındaki enerji altyapısını vurdu. Elektrik santralleri vuruldu. Ukrayna için korkunç bir gündü. Çünkü füzeler neredeyse istisnasız her bölgeyi vurdu. Ukraynalı uzmanlara gelecek olursak… Zaten çoktan Polonya’ya gittiler, bölgede Polonyalı ve Amerikalı ortaklarımızla bu soruşturma konusunda iş birliği yapıyorlar. Tüm verilerin etraflıca incelendiğinden emin olmak ve bu trajik kazanın aydınlatılmasına yönelik sonuçları elde etmek için oradalar.

    Evet Rusya işgalin başından beri sivil altyapıyı ve sivil yerleşim yerlerini hedef alıyor. Son haftalarda bu saldırılarını yoğunlaştırdılar. Size şunu sormak istiyorum. Ukrayna Ordusu Herson’u geri aldı. Şıradaki adım ne olacak? Çünkü önümüzdeki kış aylarında harekatın yavaşlayacağına dair iddialar var. Ukrayna, Rusya cephede yeniliyor olsa da duracak mı yoksa ilerlemeyi sürdürecek mi?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Evet Rusya şu anda çekiliyor ama bu yetmez. Diz çökmeleri ve halkımızdan af dilemeleri gerek. Biz bunu başaracağız. Herson’dan bahsettiniz. Herson halkına bu füze saldırılarını sorun. Elektrik sıkıntılarını sorun. Alacağınız cevap çok net olur. “Evet elektrik yok. Bazı yerlerde içme suyumuz bile yok. Ama en önemlisi Ruslar yok! Rus işgalciler şehrimizde değil.” Bu bizi oldukça motive ediyor. İlerleme konusundaki kararlılığımızı güçlendiriyor. Tabii ki kış aylarının kendi nüansları var, askeri planlamaları bu faktörlere göre revize etmemiz gerekecek. Ama durmayı planlamıyoruz, hatta yavaşlamayı bile düşünmüyoruz. Bunun bir hayatta kalma mücadelesi olduğunun farkındayız. Rus işgalcilerin topraklarımızda kaldığı her gün, halkımız işkenceye, insanlık dışı muameleye, savaş suçlarına maruz bırakılıyor. Biz bu röportajı yaparken Ukrayna Güvenlik Güçleri Herson’da işgalden kurtarılan bölgelerde yeni işkence odaları buluyor. Yani Ukrayna için mesele sadece diplomasi değil. Gerçek hayatlarla ilgili. İnsanların her gün ızdırap çekmesiyle ilgili. Karşı taarruzu sürdürmekte tamamen kararlıyız. Tabii ki uluslararası ortaklarımızdan da destek istiyoruz. Ne kadar fazla silahı ne kadar hızlı alırsak o kadar hızlı görevimizi bitirebilir, bu savaş suçlularını ve yağmacıları Ukrayna topraklarından tamamen defedebiliriz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Uluslararası ortaklarınız ve askeri yardımdan söz açılmışken… “karşı taarruzu sürdürmekte kararlıyız” dediniz. Burada en büyük faktör tabii ki Ukrayna askerlerinin cesareti ve sivillere yönelik korkunç saldırılar. Ama Batı silah sistemleri Rusya’ya karşı taarruzda kilit rol oynuyor. Yakın zamanda çıkan haberlerde ABD ve NATO envanterlerinin Ukrayna’ya verilen destek yüzünden riskli seviyelere kadar düştüğü ortaya atıldı. Bu haberlere göre Ukrayna Sovyetlerden kalma mühimmatının neredeyse tamamını kullanmış ve ağırlıklı olarak Batı silahları ve mühimmatına geçmiş durumda. Eğer Batı ve diğer ortaklarınız askeri desteği kısarsa karşı taarruzu ne kadar sürdürebilirsiniz?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sorunuzun kısa cevabı, Batılı ortaklarımız bizi desteklemeyi sürdürmeleri gerektiğinin farkında. Ukrayna’nın kendinden boyut olarak daha büyük bir düşmana karşı savaştığının farkında. Daha fazla top mermileri, tankları, jetleri var. Ukrayna gibi bir ülke,,, evet çok kararlıyız ve saldırganlara karşı kahramanca direniyoruz ama bu desteğe muhtacız. Uluslararası ortaklarımız bu işgalin başından beri kendi kapasitelerini artırmaları gerektiğini biliyor. Avrupa, ABD ve diğer ortaklarımızın savunma sanayileri zaten daha fazla obüs, mermi, ağır top, HIMARS sistemleri gibi konulardaki bu talebi göz önünde tutuyor. Bu çok yoğun bir savaş. Eşi benzeri görülmemiş bir mühimmat kullanımı söz konusu. Cephedeki askerlerle konuştuğumuzda “tarih kitaplarında bile böylesini görmedik” diyorlar. Bu çok yoğun bir savaş. Ama herkes bunun farkında ve Ukrayna’nın gereken silah ve mühimmatı kesintisiz bir şekilde almayı sürdürmesi için hem yurtiçinde hem de yurtdışında vites atmaya hazırlar.

    Rusya’nın son haftalarda sivilleri ve altyapıyı oldukça yoğun bir şekilde vurduğuna değindik. Kremlin yakın zamanda bu saldırıların Kiev’i müzakere masasına geri getirme amacıyla yapıldığını açıkladı. Cumhurbaşkanı Zelenski’nin böyle bir planı var mı? Başkan Putin’le masaya oturur mu? Kiev’in bu konudaki tutumu nedir?

    Cumhurbaşkanımız Ukrayna’nın müzakereler konusundaki net duruşunu ifade etti. Bu, uluslararası ortaklarımız tarafından kabul edilmiş durumda. Masaya oturmadan önce gerçekleşmesi gereken şeyler var. Öncelikle Rus askerleri Ukrayna’dan çekilmeli. Terk etmeli. Ya da burada sebepsiz yere ölmeli. İkinci olarak, bu müzakerelere uluslararası hukuk ve BM Şartı çerçevesinde yapılmalı. Ancak o zaman bir çözüm müzakere edilebilir. Bu bahsettiğim şartlar bizim için tartışmaya kapalı. Burada taviz vermeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun toprak bütünlüğümüzü yeniden tesis edeceğiz. Ama aynı zamanda Rus liderlerin açıklamalarından şunu anlıyoruz. Henüz gerçeği kabullenmeye ve uluslararası hukuka riayet etmeye hazır değiller. Bu yüzden müzakereleri tercih etmekle beraber,,, bu savaşı her şeyimizle verip cephede kazanmamız gerektiğinin farkındayız. Sözlerimi bitirirken şunu da ifade etmek isterim. Türkiye’nin Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik savaşı hakkındaki uluslararası diplomaside oynadığı rolün öneminin farkındayız. Türkiye ve Türk halkına verdikleri destekten dolayı minnettarız. “Bayraktar” ismi her evde konuşuluyor. Savaşın ilk dönemlerinde bize büyük fayda sağladılar. Türkiye’nin tahıl anlaşmasına arabuluculuk etmesine ve anlaşmanın dağılmasını önlemesine minnettarız. Türkiye’nin Azovstal müdafiilerini güvenle takas etme sürecinde oynadığı aktif rolden dolayı minnettarız. Çok teşekkürler, aynen böyle devam etmeliyiz. Tabii ki Türkiye bir adım daha öteye geçerek uluslararası kamuoyuna Rusya’yı ekonomik ve siyasi olarak izole etme konusunda destek verebilirse çok daha iyi olur. Çünkü uluslararası hukuka saygı göstermeyen, insan hayatını umursamayan ve ülkelerimizin paylaştığı değerleri kale almayan bir ülke tecriti hak eder.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow