Sanat eserlerine yönelik protestolarıyla gündeme gelen Almanya merkezli iklim aktivisti grubu "Son Nesil"in sözcüsü Lina Johnsen, CNN TÜRK'e özel konuştu. Johnsen, amaçlarının siyasetçileri derhal eyleme geçirmek olduğunu söyledi. "İnsanlığı yok oluştan kurtarabilecek son nesil biziz" dedi. Dış Haberler Muhabiri Hilken Doğaç Boran'ın özel röportajı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Hilken Doğaç Boran: Protestolarınız sanat dünyası tarafından kınanıyor. Sanat eserlerini hedef alarak dikkat çekmek oldukça kolay. Bu dikkat beraberinde iklim eylemlerine yönelik bir düşmanlığı da beraberinde getirebilir. Sizce bu eylemleriniz insanları iklim kriziyle mücadeleye karşı yabancılaştırmaya değer mi?

"İKLİM CEHENNEMİNE SÜRÜKLENİYORUZ"

Lina Johnsen: Kıymetli sanat eserlerinin yok edilme ihtimalinin dünyamızın gerçekten yok olmasından daha fazla tepki çekmesi, bize dünyaya yönelik yaklaşımımızın ne kadar yanlış olduğunu gösteriyor. İklim sisteminde geri dönülemez noktalara varmamıza 2-3 yıl gibi oldukça kısa bir süre kaldı. Bunu istemiyoruz. Çünkü bu noktada kontrolü tamamen kaybedecek ve kendimizi bir iklim cehenneminin içinde bulacağız. Protestolarımız bir yangın alarmı görevi görüyor. Toplumu ve siyasetçileri sarsıp “derhal harekete geçmeliyiz” diyoruz. Bunun sevilip sevilmemekle alakası yok. Durumun ne kadar ciddi olduğunu anlatmakla alakası var. Hepimizin hayatını kurtarmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Eğer iklim cehennemine düşersek bu güzel sanat eserlerinin hiçbir değeri kalmayacak. İklimi korumayı destekleyenlerin yaptığımız protestoyu anlamadıkları için bize karşı duruş benimsemeleri yanlış bir varsayım.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Hilken Doğaç Boran: Şimdi protestolarınızla kamuoyunun dikkatini çekmeyi başardınız. Bir sonraki adım ne olacak? Bu dikkati nasıl iklim eylemine dönüştüreceksiniz? Nihai amacınız ne?

"İKLİMİ DÜZELTMEK İÇİN TOPLUMU DEĞİŞTİRMELİYİZ"

Lina Johnsen: Evet kamuoyunun bizi gördüğü bir dikkat seviyesine ulaştık. Şimdi bunu eyleme geçmek için baskıya dönüştürmemiz gerek. Bunu da toplumsal değişim sağlayabilecek büyüklükte bir kitleye ulaşarak sağlamayı umuyoruz. Çünkü asıl ihtiyacımız olan bu; toplumu ve ekonomiyi derhal değiştirmek. Siyasetçilerin dürüst olmaları ve gerçekleri oldukları gibi söylemeleri gerekiyor. En basit önlemlerden başlayarak derhal harekete geçmeliyiz. Örneğin otoyollarda hız sınırını düşürmek ve çevreyi korumak için siyasetçilerden talep ettiğimiz 9 Euroluk toplu taşıma biletleri gibi.

Hilken Doğaç Boran: Cevabı bariz bir soru olabilir ama yine de sormak istiyorum. Örgütünüzün ismini nasıl seçtiniz? Neden “Son Nesil”? Ve iklim eylemciliği konusunda böyle agresif bir yol izlemeye size ne itti?

EYLEMLERİYLE TEPKİ ÇEKEN GRUP İSMİNİ NEREDEN ALIYOR?

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Lina Johnsen: “Son Nesil” bizim gezegendeki son nesil olduğumuz anlamına gelmiyor. Benim, sizin ve hayatta olan herkesin bu gidişatı değiştirme şansı olan son nesil olduğunu ifade ediyor. Yani biz iklim krizinde geri dönülemeyecek bir noktaya gelmeyi engelleyip, kendimizi koruyabilecek son nesiliz. İsmimiz buradan geliyor. Siyasetçiler eyleme geçmediği için şu an son hız ciddi bir iklim cehennemine doğru gidiyoruz. Hükümetin eylemsizliği bu noktada agresif bir tavır anlamına geliyor. Biz de elimizden gelen her şeyi yapıp, bahsettiğim iklim cehennemine dikkat çekmeye ve herkesi eyleme geçirmeye çalışıyoruz. Hükümetlerin görevi bizi korumak. Onlardan zaten yapmaları gereken bir şeyi rica etmek zorunda kalmak hiç adil değil. Çünkü bu onların sorumluluğu.

Hilken Doğaç Boran: Tabii ki “Son Nesil” sadece Almanya ve Avusturya’da yok. Birçok farklı ülkede de benzer örgütler var. Herkes kendini anadilinde “Son Nesil” olarak adlandırıyor. Diğer örgütlerle irtibat halinde misiniz? Protestolarınızı koordine ediyor musunuz?

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

İKLİM EYLEMLERİNİN DEVAMI GELİR Mİ?

Lina Johnsen: Evet diğer örgütlerle irtibat halindeyiz. Birçok farklı iklim aktivistliği gruplarının oluşturduğu A-22 adında bir ağ var. Hepimiz barışçıl ve şiddeti reddeden eylem gruplarıyız. Şu anda da buna ihtiyacımız var. Toplumsal olarak, gruplar olarak, bir araya gelmeli ve hep birlikte hükümetlere baskı kurmalıyız. Harekete geçmelerini sağlamalıyız. Birlikte görüşmeli, siyasetçileri de toplumla birlikte masaya oturtmalı ve derhal ihtiyacımız olan çözümleri müzakere etmeliyiz.

Hilken Doğaç Boran: Son bir sorum daha var. Yakın gelecekte daha fazla protesto planlıyor musunuz? Sadece sanat eserlerini mi hedef alacaksınız?

"DAHA FAZLA EYLEM YAPMAYI PLANLIYORUZ"

Lina Johnsen: Eyleme geçme alanımız daraldıkça toplumun savaş, demokratik çöküş gibi felaketlere yol açacak döngüden kurtulmasına yönelik baskı da o kadar artıyor. Yani bu protestoları daha da ileri götürmeli ve genişletmeliyiz. Bunun işe yaraması için barışçıl ve şiddet içermeyen şekilde yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ama hükümetlerin bizi görmezden gelmesine müsaade etme-meyi de sürdürmeliyiz. Protestolarımız, siyasetçilerin açıklamalarına göre şekilleniyor. Size şimdiden neler planladığımızı söylemem mümkün değil, ama kesinlikle planladığımız protestolar var.