Uzmanlara göre, hipertansiyon hastalarının çoğu belirti olmadığı sürece hasta olduğunu bilmiyor. Öyle ki; hipertansiyon, kalp damar hastalığının yanı sıra, böbrek yetmezliği, beyin ve göz gibi organlarda ciddi hasarlar bırakabiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. M. Bora Demirçelik, hipertansiyona karşı uyarıyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Kalp damar hastalığının yanı sıra böbrek, beyin ve göz gibi önemli organlara da geri dönüşü zor hasarlara sebep verebilir. Uzmanlara göre hipertansiyon hastalarının çoğu bu hastalığa sahip olduğunun farkında değil.

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. M. Bora Demirçelik, hipertansiyonun böbrek, kalp-damar hastalıkları, felç ve görme kaybına yol açabildiğini belirterek, 'Tedavi edilmezse yaşam süresini 10-20 yıl kısaltabilir. Tuz tüketiminin fazla olduğu toplumlarda kan basıncı yüksekliği daha sık.' ifadesini kullandı.

Medicana Bahçelievler Hastanesi'nden yapılan açıklamada, hipertansiyonun toplumda yaygın olarak görülen ancak hastalar tarafından çok iyi tanınmayan bir hastalık olduğu belirtildi.

Doğru ve yeterli tedavi ile hastalığın vücuda verebileceği zararların önlenebileceği veya en aza indirilebileceği aktarılan açıklamada, hastalık konusunda iyi bilgilendirilmemenin çoğu kez hastalarda gereksiz endişelere, yapılan önerilere tam uymamaya, hatta ilaç tedavisini düzensiz kullanmaya neden olduğu kaydedildi. Yani erken tanı önemli.

Demirçelik hipertansiyonla ilgili, “30 yaşından itibaren yılda en az 1-2 kere istirahat halinde tansiyon ölçümleri yaptırmaları kontrol ettirmeleri bizim için çok önemli. Özellikle şeker hastası olanlar, ailesinde yüksek tansiyonu olanlar, aşırı düzeyde tuz tüketen bireylerde hipertansiyon sıklığının daha fazla olduğunu biliyoruz. Tedavide en başta yaşam tarzı değişikliği, tuz kısıtlaması, düzenli egzersiz, Akdeniz tipi diyet dediğimiz diyet alışkanlıklarımızı hipertansiyon olmayacak şekilde, kalp hastalıklarından, damar hastalıklarından korunacak şekilde dizayn etmemiz oldukça önemli. Tansiyon hastalığına erken tanı koyabilmek için çeşitli tarama testleri öneriliyor hem aile merkezlerinde hem sosyal merkezlerde bunlar yapılabilir” ifadelerini kullandı.