Gastroenteroloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Salih Boğa, karaciğer yağlanmasının nedenleri, tedavisi ve ilerlemesi durumunda neler yapılması gerektiğini tüm ayrıntılarıyla sizler için anlattı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Karaciğer yağlanması her 4-5 kişiden birinde saptanabilen, oldukça sinsi ilerleyen bir hastalıktır. Karaciğer yağlanması sıklıkla görüntülerle saptanabilir ya da hastalar karaciğer enzim yüksekliği sebebiyle araştırılırken karaciğerin normalden yağlı olduğu ortaya çıkabilir. Yağlanma aslında karaciğer organına özgü bir durum değildir, kişinin kilosu normalden fazlaysa vücudun her yerine yayılan yağlar karaciğere de infiltre olur, karaciğer de yağlanır. Karaciğerdeki yağlanma bir süre sonra iltihaplanmaya sebep olabilir. Aslında iltihaplı karaciğer yağlanması, tehlikeli karaciğer yağlanmasıdır. Her türlü karaciğer yağlanmasının giderilmesi, hastanın diyet ve egzersizlere yönlendirilerek yağlanmanın azaldığının görülmesi çok önemlidir. Fakat, eğer karaciğer yağlanması iltihaplıysa yani karaciğer enzimleri de yağlanmayla birlikte artmışsa uzun vadede karaciğer hastalıklarına; karaciğer sirozu ve hatta karaciğer kanserine yol açabilecek NASH dediğimiz iltihaplı ve yağlı karaciğer hastalığına neden olur. Hal böyle olduğunda ise NASH tanısı alan hastaların çok daha sıkı gastroenterolojik takibi, gereğinde fibroscan dediğimiz karaciğerdeki iyileşme dokusunu ve siroza gidişi ölçen aletlerle sık takibi ve daha yakın diyet, egzersiz ve gerektiğinde ilaç önerileriyle yağlanmanın ve iltihabın gerilediğinin gösterilmesi şarttır.