Prostat kanserinde erken teşhis umut veriyor

Prostat kanseri, erkeklerde en sık görülen ve sinsi ilerleyen kanser türlerinden biri. Gelişen MR teknolojisi sayesinde artık belirtiler ortaya çıkmadan önce hastalık erken evrede teşhis edilebiliyor. Yeni tanı yöntemleri, klasik biyopsilerin yerini alarak şüpheli bölgeye nokta atışıyla tanı konulmasını sağlıyor. Bu da hastalığın sadece tümörlü bölgeye odaklanılarak tedavi edilmesine imkân tanıyor. "Fokal tedavi" adı verilen bu yöntem, erken evre hastalarda etkili sonuçlar veriyor. Uzmanlar, özellikle 50 yaş üzerindeki erkeklerin düzenli kontrollerini yaptırmalarını tavsiye ediyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Erkeklerde en sık görülen kanser türü olan prostat kanserinde, erken tanı artık çok daha mümkün oldu. Yeni geliştirilen tanı yöntemleri sayesinde hastalık, belirtiler ortaya çıkmadan teşhis edilebiliyor. Bu da tedavi sürecinde başarı oranını artırıyor. Sinsi ilerleyen prostat kanseri, uzun süre hiçbir belirti göstermeden gelişebiliyor. Ancak gelişen MR teknolojisi sayesinde artık tümör daha erken fark edilebiliyor.

Nokta Atışı Teşhis Dönemi

Geliştirilen yeni tanı yöntemleri, klasik biyopsi uygulamalarının yerini alıyor. Artık sadece şüpheli bölgeye odaklanılarak, nokta atışıyla kesin tanı koyulabiliyor.

Fokal Tedavi ile Hedefe Yönelik Müdahale

Yeni tanı yöntemleriyle birlikte, prostatla sınırlı kalmış kanserlerde fokal tedavi yöntemi de öne çıkıyor. Bu yöntem, hastalığın erken evresinde etkili sonuçlar sağlıyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Üroradyolog Prof. Dr. Ahmet Tuncay Turgut, bu yeni tanı yöntemleriyle ilgili şu bilgileri verdi:

“Prostat kanseri, ilerlerken herhangi bir belirti vermediği için çok sinsi bir hastalık. Ancak detaylı görüntüleme sağlayan MR teknolojileri sayesinde artık prostat kanserini daha net görebiliyor, erken evrede teşhis koyabiliyoruz. Bu da tedaviye daha erken başlamamıza olanak tanıyor.

Eskiden, şüpheli bir durum olduğunda rastgele bölgelerden örnek alıyorduk. Bunu bir portakalın içindeki çürük alanı bulmaya çalışmak gibi düşünebiliriz. Ancak MR sayesinde şüpheli bölge doğrudan tespit ediliyor ve sadece o alana biyopsi yapılarak tanı konulabiliyor.

Artık klasik yöntemlerin aksine, tüm prostat bezine değil, sadece tümörlü bölgeye müdahale ediyoruz. Bu sayede hem tanıyı daha erken koyuyor hem de hastaya daha konforlu ve etkili bir tedavi sunabiliyoruz.”

Uzmanlar, erkeklerin düzenli kontrollerini yaptırmalarını ve özellikle 50 yaş üzerindeki bireylerin prostat sağlığını yakından takip etmelerini öneriyor.