Kanser tedavisinde önemli yer tutan özellikle radyasyon onkolojisinde yenilikçi bir yöntem olan proton tedavisi dünyada yaygın hale geliyor. Ancak Türkiye’de durum pek iç açıcı değil. Her yıl en az 100 hasta yurtdışına tedaviye gidiyor. Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Berrin Pehlivan, “Kanser tedavisinde radyasyonu sıfırlayan yöntem Türkiye’de de olmalı” dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"Proton tedavisi" ile kanserli hücre öldürülüyor. Sağlam dokular korunuyor.

Kanser tedavisindeki proton yöntemi yeniden gündemde. Çünkü proton tedavisi radyasyonu neredeyse sıfırlıyor. Radyasyon onkolojisinin son 50 yılı bu soruna çözüm aramakla geçti. Proton tedavisi parçacık özelliği olan bir ışın çeşidi. En büyük özelliği tümörün arkasında kalan sağlam dokuların aldığı radyasyon dozunun sıfıra yakın olması.

Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Berrin pehlivan, proton tedavisini anlattı. Özellikle çocuk hastalara dikkat çekti. Pehlivan, bu tedavinin dünyada giderek yaygınlaştığını söyledi. Türkiye'den yaklaşık her yıl 100 kanser hastasının tedavi için yurt dışına gönderiliyor.

Dünyada 20'den fazla ülkede proton tedavisi uygulanıyor. “Biz, klasik radyoterapide tümörü yok etmek için X ışını kullanıyoruz. X ışını vücuda belli bir dozla giriyor ve belli bir dozla çıkıyor. Proton tedavinin belli bir dozla girişi var. Vücuda en yüksek dozunu tümörün içinde veriyor ve sıfır çıkış dozu var.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Çocuk hastalarda çok büyük önem kazanıyor bu yöntem. Çünkü çocuklara radyoterapide ne kadar az ışın verirseniz gelişimi o kadar az etkileniyor. İmmünolojik etkisinin de fazla olduğu tanımlandıktan sonra dokuya ne kadar az radyasyon dozu verirsek immün sisteminde o kadar az etkilendiğinin ortaya çıkmasından sonra proton terapi artık yeni çağın vazgeçilmez tedavilerinden biri oldu.

Aynı klasik radyoterapi ile ışınlayamayacağımız, yüksek dozlara çıkıp tedavi edemeyeceğimizi düşündüğümüz hastaları da yurt dışında gönderebiliyoruz. Sağlık Bakanlığı ödüyor. Ama tabii ki hastanın bir konseyden geçmesi gerekiyor. Konsey kararından sonra da yurt dışındaki bir merkezden de kabul alınması gerekiyor. Biraz meşakkatli bir süreci var açıkçası.

Sağlık turizmi merkezi olan ve çok iyi hastanelere sahip ülkemizde bu cihazın olmaması çok acı. Evet radyoterapi cihazlarımız inanılmaz iyi ve yaygın, Fransa’da Almanya’da birkaç tane olan bazı cihazlardan Türkiye’de çok sayıda var. Ama birkaç tane de proton terapi cihazının Türkiye’de olması gerekiyor” sözlerini kullandı.