hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Cüneyt Özdemir: Washington'da ortalık toz duman

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    KAYNAKCNN TÜRK

    5N1K programı sunucusu ve yapımcısı Cüneyt Özdemir, CNN TÜRK canlı yayınında Başak Şengül'ün konuğu oldu. Özdemir, Trump'ın mektubunu, Halkbank'a açılan davayı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Pence ile görüşmesini yorumladı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Cüneyt Özdemir'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

    ABD HEYETİ İLE GÖRÜŞME

    - Video ve fotoğraflara baktığımızda çok gergin bir görüşme başladı. İlk kez iki liderin gülmediği, suratların asık bir şekilde geldiği fotoğraf karesini görüyoruz. Pence'in suratı asık, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın suratı asık. Bunun nedenlerini konuşmak lazım. Çünkü Pence buraya Başkan Trump için bir şeyler kopartmaya için, bir söz almak için ya da bir cümle duymak için geldi. O cümle de 'Harekata son veriyoruz' ya da 'Harekatı şu gün bitiriyoruz ve geri çekiyoruz'. Fakat gelmeden önce de Cumhurbaşkanı Erdoğan çok net bir şekilde bu harekatın devam ettiğini duyurdu. Başlangıçta görüşmenin gergin başlamasının nedenlerinden bir tanesi bu. 

    "REZALET MEKTUP"

    - İkincisi ortaya çıkan mektup rezaleti. Dün akşam saatlerinden bu yana ABD basını ve sosyal medya dalga geçiyor. Mektubun üslubu, yaklaşımı pek çok yorumcu tarafından dalga konusu olmuş durumda. Tabii başka skandallar da var. Mektuba Donald Turmp, sadece bir cumhurbaşkanına hitabından çok hani bunu bir insan arkadaşına yazmaz. Bir devlet başkanı bir devlet başkanına böyle mektup yazıyor. İsimsiz bir üst düzey yetkilinin Ahmet Hakan'a yaptığı açıklamayı çok beğendim. Dedi ki 'Bu mektubu hak ettiği yere, çöpe attık. Hemen de harekata başladık. Ben şaşırmıştım. İlk kez bir sınır ötesi operasyonun öğlenden sonra başladığını gördük. Normal şartlarda sabahın erken saatlerinde başlayan operasyonları haberleştiriyoruz. Ama şimdi görüyoruz ki bir tepki olarak erkene çekildi. Bu mektuba net bir cevap. Bu mektuba bu mektubun üslubuyla cevap verilmez.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "OPERASYONU SAVUNAN TEK İSİM ŞUAN TRUMP"

    - Baş döndüren bir Trump ile karşı karşıyayız. 5 dakikası 5 dakikasına tutmuyor. Şunun da hakkını verelim. Sınır ötesi operasyonu savunan tek isim şuan Trump. Baktığınız zaman ilk başta esti gürledi, böyle mektuplar yazdı ama sürekli sınır ötesi operasyonun gerektiğini, Suriye'de Amerikan askerlerinin sonsuz savaşlarda yorulduğunu ve çekeceğini söyledi. Hatta bugün PKK'nın IŞİD'den daha tehlikeli olduğunu söyledi. Bu cümleleri Washington'da kuran kimse yok. Hatta PKK'nın adını anan yok. YPG'nin adınını anan yok. Sadece Türkler var.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "TÜRKİYE ETRAFINDA BİR KUŞATMA VAR"

    - Şuan Türkiye Amerikan siyasetinin tam ortasında kendini buldu. Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı ile yaptığı bir konuşma nedeniyle Demokratlar tarafından görevden aldırılmaya çalışılıyor. Fakat şuanda o Ukrayna meselesi unutuldu. Tamamen Türkiye konuşuluyor. Türkiye Cumhurbaşkanı'nın durumu konuşuluyor. Üstelik bir kuşatma şeklinde konuşuluyor.

    "TRUMP'IN KOLTUĞU TEHLİKEDE"

    - Trump, kendi koltuğunu kurtaracak bir şey bekliyor, bırakın nefes almayı. Çünkü koltuk tehlikede. Şimdi düne karar Ukrayna nedeni ile eleştiriliyordu. Şimdi kimse Ukrayna'yı konuşmuyor. Basında bir numaralı konu Türkiye. İki numaralı konu Türkiye'nin Suriye'ye harekatı. Üç numaralı konu da Cumhurbaşkanı Erdoğan. Amerikan siyaseti ve basınında şöyle bir durum var. Bir meseleyi kişiselleştirmeyi çok seviyorlar. Bir kişiyi kahraman ya da kötü adam ilan ediyorlar. Ya da buna çalışıyorlar. Bir yandan baktığımız zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik eleştiriler, Halkbank davasının 2 yıl sonra ortaya çıkması. 2 yıl masa altında bekletilip iddianamenin ortaya çıkarılıp bu günlerde kabul edilmesi. Hulusi Akar çok önemli bir açıklama yaptı. 'YPG kimi yerlerde kimyasal silah kullanıyor ve bunu Türk ordusunun yaptığı şekilde lanse edilmesinden endişe duyuyoruz' dedi. Washington'da birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir savaş suçlusu olarak yargılanabileceği iddiaları ortaya atılmaya başlandı. Böyle bir şey olur mı? Biz üç sonra bambaşka bir şey de görebiliriz. Bir kuşatma görebiliriz. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "RIZA SARRAF SANIK OLMAYABİLİR"

    - Hem Amerika'daki hem de Türkiye'deki kaynaklarımla konuştum. 'Rıza Sarraf sanık olmayabilir' dediler. Halkbank iddianamesinin zamanlaması manidar. Çünkü 2 yıldır bekletiliyordu, rafın altından dosya çıkartıldı. Rıza Sarraf yine tanık sandalyesine oturabilir. Aslında Halkbank davasının ikinci bölümünü seyrediyoruz. Tanık sandalyesinde Rıza Sarraf oturursa eğer, bir metafor olarak söylüyorum Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ya da o dönem ülkeyi yöneten bakanları ve bizim 17-25 Aralık'ta ismini duyduğumuz, FETÖ soruşturmalarına konu olan o dinlemelerde adı geçen isimlerin olduğunu göreceğiz. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "WASHİNGTON'DA ORTALIK TOZ DUMAN"

    - Washington'da ortalık toz duman. Pence Türkiye'de ama dün akşam Trump ile Demokratlar ilk kez karşı karşıya geldi. Birbirlerine bağırarak odayı terk ettiler. Trump, Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi'yi 'Ruh hali iyi değil' diye suçluyordu. O da Trump'a 'Biz böyle bir insanla nasıl yönetiliyoruz. Bunun akıl sağlığı yerinde değil' diyordu. Seviye iyice düşmüş durumda. Trump da savruluyor. 5 dakikada değişiyor bütün işler. Bir bakıyorsunuz Türkiye'nin yanında demeç veriyor. Bir bakıyorsunuz böylesine tuhaf bir mektup. Muhtemelen 'Yaz kızım' diyerek sekreterine yazdırmış. Hiçbir ülkenin kabinesi bunu onaylayarak bir devlete göndermez. Bir devlet başkanı bir devlet başkanına bu cümleleri kurmaz. Şunu iyi okumamız lazım. Trump aslında büyük bir ezberi bozdu. Bir anlamda demokratların, Obama'nın, neoconların kurduğu Orta Doğu'daki düzeni bozuyor. Ve bu düzeni bozduğu zaman da pek çok taşı yerinden oynatıyor. Şuandaki azil süreci de bu taşları yerinden oynattığı için. İşte ismi belli olmayan kaynaklar tarafından sızdırılan şeylerle başlamıştı. Bir de buna medya propagandası eklendi. Bir tek yalan haberlerle değil. Biz haberleri çok faklı okuyoruz, farklı izliyoruz. Bizim Türkiye'de izlediğimiz haberle ABD'de, Almanya'da, İngiltere'de, Fransa'da izlenen haberler farklı. Nesi farklı, bütün kurgusu farklı. Yani "Türk ordusu Kürtleri öldürüyor" algısı yerleştirilmeye çalışılıyor. Bu algıyı yerleştirirlerken de 'Bunun sebebi kim? İşte Erdoğan' diyorlar. Şu anda iki cephede operasyon var aslında. Biri sınır ötesinde diğeri algılar operasyonu. 

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow