İzmir merkezli Askeri Casusluk Davası, Ergenekon ve Balyoz gibi büyük operasyonların gölgesinde kalmış olsa da Türkiye'nin yakın dönemine damga vuran davalardan biriydi. Aralarında yüksek rütbeli subayların da bulunduğu 357 sanığa askeri sırları terör örgütüne vermekten şantaj ve fuhuşa kadar akıl almaz suçlamalar yöneltilmişti. Ancak 2 yılda köprülerin altından çok sular aktı, şimdi o suçlamaları yöneltenler benzer ithamlarla karşı karşıya.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

İzmir merkezli Askeri Casusluk Davası da diğerleri gibi bir ihbar mektubuyla başlamıştı. 10 Ağustos 2010'da İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne gönderilen e-mail'de, fuhuş yaptırılan kadınlar aracılığıyla yüksek rütbeli subayların uygunsuz görüntülerinin çekildiği, bu görüntülerle şantaj yapılarak bazı askeri bilgilerin elde edildiği öne sürülüyordu.

Soruşturma 2 yıldan fazla sürdü. Gözaltılar dalga dalga geldi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele'nin'de aralarında bulunduğu 88´i tutuklu 357 sanık hakkında hazırlanan iddianame ocak 2013'te 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. 
Sanıkların yüzlerce yıl hapis istemiyle yargılandığı davalar sürerken, Türkiye'de dengeler değişti. 2 yıl önce sorgulamayı yapanlar bugün zanlı durumuna düştü.
Casusluk davasında sanık olarak yargılanan kişilerin yaptığı şikayet üzerine başlatılan soruşturma kapsamında müfettişlerin hazırladığı raporlarda, o dava dosyasının nasıl oluşturulduğuna ilişkin çarpıcı ifadeler yer aldı. ''Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma davasının hazırlık aşamasında hayatı boyunca suça karışmamış kişiler ile adli suçlara karışan kişiler arasında sahte raporlarla bağlantı kuruldu. Önleme dinlemeleri ve diğer faaliyetler esnasında gerçekleştirilen usulsüzlüklerin tespit edilmemesi için istihbarat daire başkanlığının log kayıtları silindi'' denildi. 

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Müfettiş raporunda, soruşturmadaki algı operasyonlarına da değinildi.