Türkiye, 6 Şubat'ta büyük bir deprem felaketi yaşadı. 50 binden fazla can kaybı var. Deprem sonrası özellikle sosyal medyaya yansıyan komplo teorileri şu soruyu gündeme getirdi. Dışarıdan müdahale ile deprem olabilir mi? HAARP gerçek mi? Yoksa sosyal medyadaki videolar psikolojik harp niteliğinde mi? Uzman isimler yanıtladı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Füzeye benzeyen ışık görüntüleri. Sarsıntılar ve yıkım. Sosyal medya bu görüntülerle sarsıldı. Türkiye, 6 Şubat'ta 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde depremlerle yııkıldı. 11 kent depremden etkilendi. Özellikle Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş'ta acı büyüktü. Sonrasında gündeme gelen konu şu; dış etkiyle deprem olur mu?

Aslında HAARP diye bir proje var. HAARP, Türkçe karşılığı "Yüksek frekanslı etkin güneşsel araştırma program"ı olarak bilinen, Amerika Birleşik Devletleri'nin Alaska eyaletinde bulunan bilimsel bir proje.

Amacı füzeleri havada imha etmek, toprağın altını incelemek, denizaltılarla haberleşmeyi kolaylaştırmak ve büyük bir alandaki tüm haberleşmeyi kesmek. Ama iddialar başka. Bazı uzmanlar, bu teknoloji iklimleri değiştirmek, ozon tabakası ile oynamak, deprem yaratmak, radyasyon yaymayan termonükleer patlamalar yaratmak gibi korkunç güce de sahip.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Peki, Türkiye'deki depremler öncesi ortaya çıkan Amerikan gemisi fotoğrafları ne anlatıyor? Depremler sonrası ortaya çıkan iddiaya Türk uzmanlar ne diyor? Yani dış müdahale ile deprem olur mu?

İşin deprem boyutu ayrı, sıra dışı bir durum var. İletişim boyutunda bu mesajların sosyal medyada yer alması kafaları karıştıran etkenlerden.

Deprem sonrası sürekli sosyal medyada "HAARP" teknolojisinin gündeme getirilmesi, bir iletişim operasyonu olabilir mi? ABD ve diğer büyük güçler bu konuda psikolojik harp mi yapıyor? Soru işaretleri arasında.

Sosyal medyadaki görüntüler üzerinden algı faaliyeti mi var tartışılıyor. Türkiye, iddialara tepkili. AFAD'ın açıklaması net. Batandaşlarımız sosyal medya başta olmak üzere çeşitli mecralarda kasıtlı ya da kasıtsız olarak paylaşılan asılsız bilgilere itibar etmemeli diyor. Bundan sonraki süreçte, iddia komplo teorisi olarak mı kalacak, yoksa nasıl bir aydınlığa kavuşacak, bunu zaman gösterecek.