'Orman Dede'den yanan ormanlar için 'seferberlik' çağrısı

25 yıl önce Samsun'da satın aldığı kıraç araziye 360 bini aşkın ağaç diken ve "Orman Dede" olarak anılan 85 yaşındaki Recep Öztürk'ü daha önce getirmiştik ekrana. Ege ve Akdeniz'deki yangınları üzüntüyle takip eden Öztürk, "Yanan ormanları geri getirmek için seferberlik ile çalışmalıyız" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Atakum ilçesi Çatalçam mevkisinde 1996 yılında satın aldığı yaklaşık 10 dönümlük arazisinde fidan yetiştirmeye başlayan, arazisinin bir kısmına ise 1999 yılında "Anneler Ormanı" kuran Öztürk, bugüne kadar yetiştirdiği ve Türkiye'nin dört bir yanına gönderdiği yüz binlerce fidan nedeniyle çevresinde "Orman Dede" olarak anılıyor.

Milli Mücadele'nin 100. yılı dolayısıyla arazisini "Atatürk Botanik Orman Parkı" adıyla halkın kullanımına açan Öztürk, ilerleyen yaşına rağmen, ağaçlardan ve doğadan kopmadan fidan yetiştirmeyi sürdürüyor.

Türkiye'deki orman yangınları karşısında büyük üzüntü yaşayan Öztürk, AA muhabirine, Bulgaristan'ın Rodop Dağları eteğindeki bir Türk köyünde dünyaya geldiğini ve 14 yaşında ailesiyle Türkiye'ye göç ettiğini anlattı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

İngilizce öğretmeni olarak 1982'ye kadar görev yaptığını ve daha sonra kendisini ağaçlara adadığını ifade eden Öztürk, doğduğu köyün ormanlarla kaplı olduğunu, ağaç sevgisinin çocukken başladığını aktardı.

Öztürk, arazisinde yetiştirdiği yaklaşık 400 bin fidanın büyük kısmını Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki ağaçlandırma çalışmaları için bağışladığını, küçük bir alanın bile ağaçlandırılmasından büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.

"Hüngür hüngür ağlayasım geliyor"

Türkiye'deki orman yangınlarının vatanını seven her vatandaş gibi kendisini de derinden etkilediğini vurgulayan Öztürk, duygularını şöyle dile getirdi:

"Büyük bir felaket. Zaman zaman hüngür hüngür ağlayasım geliyor. O kadar duyguluyum. O kadar emek… Ormanla topraklarımız da yok oluyor. Ormanlar toprağın en değerli varlığı. Ormanlar gidince topraklarımız çıplak kalıyor. Cennet gibi vatanımız için çok üzülüyorum. Benim burada yaptığım orman bir teselli bile olamıyor. Yıllarca yetiştirdiğimiz, büyüttüğümüz ağaçlar bir anda kül oluyor. Üzülüyorum kahroluyorum."

Yanan ormanları yerine getirmek için seferberlik yapılması gerektiğini kaydeden Öztürk, "İnsanlar bundan çok ders çıkarmalı. Toprağımıza, vatanımızın varlığına sahip çıkmak için bu bize kamçı olmalı. Yanan ormanları, topraklarını yerine getirmek için bütün gücümüzde 7'den 70'e seferberlik ile çalışmalıyız."​ diye konuştu.