hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Prof. Cezmi Eraslan: Karar vicdanı yaralamıştır

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    1071 akademisyen, Anayasa Mahkemesi'nin 9 akademisyenin yaptığı başvuru üzerine verdiği hak ihlali kararına karşı bir bildiri imzaladı. Akademisyenler, Anayasa Mahkemesi'nin bu kararla, terör propagandasına cezayı hak ihlali gördüğünü savundular. "Anayasa Mahkemesi terörü meşrulaştıramaz" dediler. Bildiriye imza atan akademisyenlerden biri olan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Cezmi Eraslan, CNN TÜRK'e konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Prof. Cezmi Eraslan açıklamasında, "Ülkemizde insanlarımızın, akademisyenlerimizin, aydınlarımızın belli konularda fikir beyan etmeleri, görüş, inanç, düzen, kanaat belirtmeleri en temel haklarımız arasında. Bu çerçevede insanlar tabii ki görüşlerini belirteceklerdir. Ancak söz konusu mevzu hakikaten özel bir mahiyet taşımaktadır. Türkiye'nin doğu ve güneydoğusunda yaşamakta olduğu bir temel sıkıntı var. Bu Osmanlı döneminden, özellikle Tanzimat’tan bu tarafa devletin otoritesini ülkenin her yanına yayma çabasının başladığı dönemden itibaren devam eden bir sıkıntıdır. Cumhuriyet döneminde Cumhuriyet inkılaplarına dönük yine bu bölge, dönemin büyük güçleri vasıtasıyla kışkırtılmış, karıştırılmış, isyanlara sebep olmuştur. Bu çerçevede 1980’den sonra yine Türkiye’nin ilişkide bulunduğu devletler, bölgede planı, programı, hedefi olan büyük, yakın ya da uzak komşu devletlerin de oyun aracı olan hareket alanı olan bir bölge söz konusu. 80’den sonraki dönemde bu bölgede ortaya çıkan bir terör örgütü var. Yabancı devletlerle ilişkileri belli, dolayısıyla böyle bir konu ile ilgili fikir beyan ederken son derece sorumlu davranmak gerekir. Bizim hareket noktamız bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü muhafaza etme zemini üzerindedir. Dolayısıyla gerek akademisyenlerimizin, gerekse devletimizi yönetenlerin, insanımızın bu konuda çok daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Herhangi bir hükümet politikası, parti politikası çerçevesinde değil, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü çerçevesinde bu olaya bakmak gerekir. Bu noktada da, ben hukukçu değilim. Tarih talebesiyim. Tarihin özellikle son 200 küsur senesinden bu tarafa yaşadıklarımıza baktığımızda bu konuda fikir beyan etmenin, sadece bir ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemeyeceğini görüyorum. Bugünde ki beyannamede de bu ifade edilmiş, sınır içinde sınır ötesinde Türkiye’nin hem sınır bütünlüğünü hem millet bütünlüğünü muhafaza etmeye dönük çabalar bütün hızıyla sürerken böyle bir kararın verilmiş olması hakikaten mahşeri vicdanı yaralayan bir şeydir. Bu sebeple tepkimizi dile getirmek istedik." ifadelerini kullandı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow