Deprem felaketlerinin ardından İstanbul’daki riskli görülen, okul ve hastane gibi toplu kullanılan binalar için "depreme dayanıklılık raporu" talep edildi. Ancak dolandırıcı firmalar o raporların da sahtesini yaptı. Peki doğru rapor için nelere dikkat edilmeli ve nasıl anlaşılır?

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından gözler İstanbul’a çevrildi. Olası Marmara depremine karşı önlem çalışmaları hız kazandı. Megakentteki hastane ve okul gibi toplu kullanılan yapılardan depreme dayanıklılık raporu talep edildi. Ancak raporu hazırlayan bazı şirketlerin kolonlardan karot almak gibi maliyetli işleri yapmayarak sahte rapor hazırladığı ortaya çıktı.

Prof. Dr. Ali Koçak konu ile ilgili olarak şu ifadeleri söyledi;

“Ancak ne yazık ki çok iyi uygulama yapan müteahhitlik ve mühendislik firmaları olduğu gibi usulsüz olarak hiçbir inceleme yapmadan bunları hazırlayan müşavirlik firmaları da maalesef ortaya çıkabiliyor.

Örneğin bir karot almadan projesinin uygun olup olmadığını kontrol etmeden, donatıları incelemeden bir binanın riski olup olmadığını saptamak mümkün değil.

Burada yapılacak işlemlerde mutlaka binadan karot alınması karot almak vasıtasıyla beton dayanıklının saptanması, donatıların incelenmesi, donatıların projesinin uygun olup olmadığı alınan karot sonuçlarının projede öngörülen değerleri sağlayıp sağlamadığı, projenin yerinde uygun olup olmadığı, mimar ve taşıyıcı sistem tasarımının aynen yerinde uygulanıp uygulanmadığını kontrol etmek gerekiyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Bunun yanı sıra binanın depreme dayanıklı olup olmadığı zeminle de alakalı zeminin etütlerin incelenmesi gerekiyor. Bu aşamada zemini de yapıya uygun olup olmadığını denetlemek gerekiyor. Böylece kapsamlı bir araştırma yaparak ancak biz bir binanın depreme dayanıklı deprem riskine karşı güven olup olmadığını söyleyebiliyoruz.”