1995 yılı sonrası doğumlular, yani "Z kuşağı", son dönemde kendilerine özgü bir dil oluşturdu. Yabancı dil ve Türkçe kelimeleri karıştırıp günlük hayatta "Buluşmaya gitmek" tamlamasını "Date çıkmak", yoğun sevgi gösterisi sonrası terk etmeyi ise "Love bombing" olarak tanımlıyorlar. Peki bu dil nasıl oluştu? En çok hangi kelimeler kullanılıyor? CNN TÜRK ekibinden Kübra Aydın'ın haberi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Z JENERASYONUNUN YENİ SÖZLÜĞÜ

Son dönemde ‘Z jenerasyonu’ diye adlandırılan 1995 sonrası doğumlular arasında yeni bir dil oluştu. Yabancı dillerle Türkçe kelimelerden oluşan karışık ifadelerden oluşan bu yeni dil, sadece sosyal medyayla sınırlı kalmayıp günlük konuşmalarda da kendini göstermeye başladı.

Psikolog Hicran Tülüce, ''Tüm dünyada, sadece Türkiye’de değil Z kuşağının kendi dili oluştu. Aslında ve burada belli kelimeleri düşünceleri kısaltarak, daraltarak, işte içine biraz da mizah katarak kendi aralarında bir dil oluşturdular.'' ifadelerini kullandı.

"EBEVEYNLER ERGENLERLE ŞEFFAF İLETİŞİMDE OLMALILAR"

Tülüce, ''Bu akımlar çok hızlı yapılabiliyor ama bunların her zaman pozitif ya da güvenli olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu nedenle ebeveynlerin yapması gereken şeyler, çocuklarla ve ergenlerle şeffaf iletişimini sürdürmeye çalışmak olmalı.'' dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Gençlerin kullandığı kelimeler arasında "Cringe" yani başkası adına utanmak, ''Shiplemek'' yani iki kişiyi birbirine yakıştırmak gibi kavramlar da var.

Tülüce, ''Türkiye’de yaklaşık 13 milyondan fazla Z kuşağı bulunduğu düşünülüyor. Tabii ki Z kuşağı sanal dünyanın içinde doğdu ve bunu aktif olarak kullanıyorlar. Bu Kuşakta ''Fomo'' diye bir kavram var. Yani Trendlerden haberlerinin olmaması gibi bir kaygı oluştu. O yüzden de sosyal medyayı çok aktif kullanıyorlar. Kelimeler ya da oradaki kavramlara yabancı kalmak istemiyorlar.'' dedi.

UZMANLARA GÖRE KULLANILAN YENİ KELİMELER TÜRKÇE DİLİNİN BOZULMASINA YOL AÇABİLİR

Tülüce, ''Z kuşağının kullandığı bu kelimeler aslında onların yazılı hayatta, iş hayatında, grameri yanlış kullanmak ya da eksik kullanmakla ilgili sorun yaratabiliyor. Orta ve uzun vadede ise şöyle bir sorun olabilir, dilin bu kadar basite indirgenmesi ya da konuşma dilinin bu kadar basitleştirilmesi hem edebiyata, sanata tarihi olan ilgi azaltıyor, hem okuma oranlarını çok düşürüyor.'' şeklinde konuştu.