Ahu Özyurt'un sunduğu Türkiye'nin Gündemi programının 18 Ekim 2017 tarihli bölümüne, Siyaset Stratejileri Uzmanı Elif Dördüncü Aydemir, Eski Devlet Bakanı Önay Alpago, Hukukçu Selami Öztürk, Hukukçu Pınar Hacıbektaşoğlu, Polis Akademisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şahin ve Sakarya ve Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu konuk oldu. Programda müftülere resmi nikah yetkisi masaya yatırıldı. İşte 7 dakikada programdan öne çıkan başlıklar...

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Programdan öne çıkan başlıklar şöyle:

Hacıbektaşoğlu: İsterse astronot kıysın...

Pınar Hacıbektaşoğlu, müftülerin nikah kıymasının dini nikahın da kontrol altında tutulmasını sağlayacağını belirtti. Hacıbektaşoğlu, "Sonuçta nikah kıymak belediye başkanının da görevi değil. Sadece nikah kıyma yetkisi verilmiş olduğu için onu da yapabiliyor. Nikah kıyacak olan memur nikah şartlarını çok iyi bildiği ve kontrol edilebilir olduğu sürece isterse astronot kıysın..." diye konuştu.

Müftülere resmi nikah yetkisi verilmesi toplumu ayrıştırır mı?

Eski Devlet Bakanı Önay Alpago, müftülere resmi nikah yetkisi verilmesinin çok hukukluluğa ve toplumda ayrışmaya neden olacağını savundu. Alpago, "Laik devlet, her vatandaşına eşit mesafede olur. Bu tasarı belli bir dini ön plana çıkartan, farklı dine inanan kişileri ayrı tutan bir tasarıdır. Ayrıca dini nikah yapanlar ve yapmayanlar arasında oluşacak ayrışma, zaten yeteri kadar ayrıştığımız bir toplumda yeni bir ayrışmayı ve mahalle baskısı dediğimiz baskıyı getirir" diye konuştu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Müftülere resmi nikah yetkisi verilmesinin sebebi seçim hazırlığı mı?

Hukukçu Selami Öztürk, nikah yetkisi konusunun Meclis'te yer tutmasına ve tartışma konusu haline gelmesine tepki gösterdi. Öztürk, "Biz bunu mu tartışmalıydık? Gündem bu mu olmalıydı?" diye sordu; "Evlendirme işlemi düzenli bir şekilde yürürken ve müftülerin ve toplumun da böyle bir talebi yokken nikah yetkisinin gündeme getirilmesi bir seçim hazırlığı. Her seçim döneminde dini ritüellerin kullanılmasından başka bir şey değil" diye konuştu.