"Çocukluğum futbol seyretmekle geçti"

Çocukluğum futbol seyretmekle geçti
expand

CNN TÜRK’te bir spor programıyla ekranlara gelen Neslişah Alkoçlar, kamera önü tecrübesiyle ilgili en ağır eleştirileri anneannesi Hülya Koçyiğit’ten alıyor. Torununu çekimlerinde yalnız bırakmayan Koçyiğit’in tavsiyesi ‘doğallık, doğallık, doğallık’…

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Tüm gözlerin onun üzerinde olması da attığı her adımın takip edilmesi de son derece normal. Anneannesi, Türk sinemasının dört yapraklı yoncasından biri Hülya Koçyiğit; dedesi, bir zamanların ünlü futbolcusu Selim Soydan; annesi, bu iki ismin göz önünde olan kızları Gülşah Alkoçlar; babası, adı Bursa ve Uludağ ile anılan, işadamı Ender Alkoçlar... Her ferdi bu kadar ünlü bir ailenin son kuşak temsilcisi olmak ve soyadını gururla, başarıyla sürdürme misyonunu taşımak büyük sorumluluk. Neslişah Alkoçlar da bunun farkında ve adımlarını hep bu sorumluluğu düşünerek atıyor. Genç olmasının getirdiği ‘hata yapma’ payını sıfıra indirgemeye azmetmiş. Şimdilerde hedefinde, yakında sunacağı spor programı var. Spor da ne demeyin? Çünkü o, içinde ‘milli’ kelimesini de kapsayan birçok spor dalında madalyalı sporcu. İşi, hayatı, duyguları, ailesi ve gelecekle ilgili planlarını biz sorduk, o yanıtladı.

HELLO!: Aile işleri ve reklam dünyası derken ekran önüne geçiş nasıl oldu?

Neslişah Alkoçlar: Yaptığım medya pazarlama işi ve başta anneannem olmak üzere ailemin medyayla iç içe olması doğal olarak medyayla beni hep yakın tuttu. Bir yapımcı aile dostumuzun bana “Sağlık programı sunar mısın?” teklifi üzerine düşüncem bu yönde gelişmeye başladı. Bugün CNN TÜRK kanalında hafta içi her gün saat 10.30’da ‘Spor Toplantısı’ programına katılıyorum.

 HELLO!: Peki aile işi cazip gelmedi mi? ‹ş seçimlerinde neyin arayışı içindesiniz?

N. Alkoçlar: Anne babam, genç ve kendi işlerinde çok başarılı, çalışkan ve profesyoneller. Ayrıca kurumsal bir yapıları da var. Ben de zaten bu yapıda yönetim kurulu üyesi olarak çalışıyorum. Tabii ki ileride aile işimizi yapma zorunluluğunda olacağım ama bugün kendi işimi yapıp kendi paramı kazanmak daha keyifli geliyor ve tecrübe kazanıyorum.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

HELLO!: Bir kadın olarak iş yaşamında nasıl bir duruş ortaya koymaya özen gösteriyorsunuz?

N. Alkoçlar: İşini çok iyi yapan, çok çalışan, kariyerine önem veren bir kişiyim ve bu duruşa özen gösteriyorum.

HELLO!: CNNTürk’te başka projeleriniz olacak mı?

N. Alkoçlar: Çok çalışıyorum. Bugün yapacağım işe konsantre olmuş durumdayım. İleride ne olur bilemem. Tabii ki programcı, televizyoncu olmak, kendi programımı sunmak hedeflerim arasında ama daha çok erken. İleride buna sadece ben değil, yönetici ve seyirciler karar verecek.

HELLO!: Ekranda nasıl bir Neslişah ile karşılaşacağız?

N. Alkoçlar: Gerçek, sıcak, konuşkan, canlı ve heyecanlı bir Neslişah. Kısacası kendim olarak çıkacağım. Ekranda oyun oynamayan beni göreceksiniz.

HELLO!: Ekranda olmak nasıl bir duygu? Biraz ego yapıyor mu?

N. Alkoçlar: Çok heyecanlı ve ego yapan bir duygu olduğu kesin. Ama en önemlisi bu bir iş ve ben işimin en iyisini yapmak istiyorum.

HELLO!: Televizyonla ilgili tüyoları anneannenizden alıyor musunuz?

N. Alkoçlar: Almaz olur muyum? Türkiye’nin en iyi ekran yüzlerinden birisi anneannem. Hatta bazı çekimlerime gelip beni en sert şekilde eleştiren de anneannem oluyor.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

HELLO!: Hülya Koçyiğit size nasıl bilgiler aktardı?

N. Alkoçlar: Tabii ki pek çok bilgi fakat en önemlisi ‘doğallık, doğallık ve doğallık’...

HELLO!: Zaten onunla beraber büyüdünüz. Belki de set arkalarında... O duyguları hatırlıyor musunuz?

N. Alkoçlar: Bu konuda tek hatırladığım anneannemle gurur duyduğum ve onun bu çekimlerde çok yorulduğuydu.

HELLO!: Anneannenizin filmlerini izlerken ya da çekimlerde bulunurken neler hissederdiniz?

N. Alkoçlar: Gurur ve mutluluk.

HELLO!: Siz de onu eleştirir miydiniz?

N. Alkoçlar: Evet. Ailemizde genelde anneannem baş tacıdır ve çok eleştirilmez. Zaten fazla da eleştirilecek yanı yoktur. Ama ailede işiyle ilgili en sert eleştirileri sadece ben yapardım. Bu da onun hoşuna gider ve beni dinlerdi.

HELLO!: Televizyonda dikkatinizi çeken programlar arasında neler var?

N. Alkoçlar: Cüneyt Özdemir’in programlarını seyretmek çok hoşuma gidiyor. Zeki ve akılcıl program yönetip güncel konuları işliyor. Bir de Saba Tümer’i çok seviyorum. Tümer, sıcak, canlı ve gerçek program sunuyor, çok eğlenceli...

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

HELLO!: Yoğun olarak hangi tür programları ya da filmleri izliyorsunuz? Örneğin dizi takipçisi misiniz?

N. Alkoçlar: Dizileri çok takip etmiyorum çünkü bu ara çok çalışıyorum. Fırsat buldukça ‘Fatmagül’ün Suçu Ne’ dizisini seyretmeye çalışıyorum. Tabii ki işim gereği bu ara tüm spor programlarını seyrediyorum.

HELLO!: Sizce televizyonda eksik, fazla olan ya da ihtiyaç duyulan nedir?

N. Alkoçlar: Bu konuda yorum yapacak tecrübe ve bilgiye sahip değilim. Bana göre gerçek olan yani ekranda oynamayan, seyirciye kendisinden birisi hissi veren programlar ve sunucuları başarılı görüyorum. Ben de böyle olmak için çalışıyorum.

HELLO!: Sporla ilişkinizi bize anlatır mısınız? Hangi sporları yapıyorsunuz?

N. Alkoçlar: İki yaşımda kayağa başladım. Daha sonra lisanslı olarak kayak yarışmalarına katıldım ve Türkiye şampiyonu milli bir kayakçı oldum. Aynı dönemde snowboard Türkiye şampiyonu da oldum. Üç sene üst üste dünya çocuk kayak şampiyonası ligine katıldım ve en iyi beşincilik derecesine kadar ulaştım. Türkiye’nin hem kayakta hem snowboard’da milli olup gençler olimpiyatında Türkiye’yi aynı anda iki branşta temsil eden bayan sporcusuyum. Ayrıca lisanslı dalgıcım, windsurf, wakeboard, basketbol ve voleybol ile ilgileniyorum. Özellikle dedem Selim Soydan’ın eski bir Fenerbahçeli futbolcu olması, babamın da hem Bursaspor hem de Türkiye Futbol Federasyonu’nun eski yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle çocukluğum hep spor yapmak, futbol seyretmek ve dinlemekle geçti.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

HELLO!: Sporun yaşamınızdaki faydalarını ve size getirdiği değişimleri nasıl hissettiniz?

N. Alkoçlar: Spor, disiplin ve çalışma demektir. Ayrıca müsabık sporcu olmak, geçmek ve kazanmak demektir. Bu kurallar yaşam biçimin olunca, istekli, azimli, çalışkan ve başarılı olma arzusu yüksek bir insan olduğumu düşünüyorum.

HELLO!: Formunuzu herdaim koruyorsunuz. Kuşkusuz sporun etkisi de vardır.

N. Alkoçlar: Mutlaka. Sporun kesinlikle ömür boyu yapılması gerekir. Sadece form tutmak için değil, sağlık için de çok önemlidir.

HELLO!: Hangi takımı tutuyorsunuz?

N. Alkoçlar: Ben Galatasaraylıyım. Dedem, annem ve Aslışah Fenerbahçeli, anneannem Beşiktaşlı, babam ise Bursasporludur.

HELLO!: Fanatik misiniz? Futbol deyince akan sular durur mu?

N. Alkoçlar: Çok fanatik olduğumu söyleyemem. Zaten ailede her takımı tutan olduğundan fanatik olsaydım hep huzursuzluk olurdu. Ama ara sıra birbirimizi de aile içinde kızdırırız tabii ki.

HELLO!: Maçları nerede ve kimlerle birlikte izlemeyi tercih edersiniz?

N. Alkoçlar: En çok dedemle izlerim. Zaten bu işten ailede en iyi o anlar. Onun yorumları çok değerlidir.

HELLO!: Hangi sporcuları beğeniyorsunuz?

N. Alkoçlar: Messi tabii ki. İnanılmaz yetenekli ve ilginç bir hikâyesi de var.

HELLO!: Kendi içinizdeki çocukta neler buldunuz? Hayat koşusunda neler çıktı karşınıza?

N. Alkoçlar: Çok şanslıyım ki ilgili ve sevgi dolu bir ailede büyüdüm. Dolayısıyla sevgi ve mutluluk herdaim yanımdaydı. Umarım hayat boyu bu şansım devam eder.

HELLO!: Yaşam felsefenizin temel direkleri neler? Kendinizi ifade edebildiğinizi düşünüyor musunuz?

N. Alkoçlar: Çalışmak, mutlu olmak, ailemle ve dostlarımla beraber olmak...

HELLO!: Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

N. Alkoçlar: Doğal, aceleci ve heyecanlı.

HELLO!: Kendinizde en çok neyi seviyor ve eleştiriyorsunuz?

N. Alkoçlar: Özgüvenimi severim ama aceleciliğim bazen zarar verir. Bu da sanırım sonuç odaklı olmamla ilgili.

HELLO!: Mutluluğu nasıl tanımlıyorsunuz?

N. Alkoçlar: Tek kelime ile ailemle birlikte olmak.

HELLO!: Kız kardeşinizle ilişkileriniz nasıl? Ya da ailede duygularınızı kiminle paylaşırsınız?

N. Alkoçlar: Aslışah’la küçükken hiç geçinemezdik, hep kavga ederdik ama son yıllarda en yakınım ve sırdaşım kız kardeşim Aslışah. Tüm hayatımı onunla paylaşırım. Tabii ki anneannem de benim sırdaşımdır.

HELLO!: Varmak istediğiniz nokta neresi?

N. Alkoçlar: Şu anda tek hedefim başlamak üzere olduğum işi en iyi şekilde yapabilmek. Sonrası gelecektir diye düşünüyorum.

HELLO!: Bir genç olarak nasıl bir yaşam biçiminiz var? Örneğin bir gününüzü nasıl geçirirsiniz? Nerelerde eğlenir, nerelerde gezer, ne yer içersiniz? Bunlara ek olarak hangi tür müzik dinlemeyi seversiniz?

N. Alkoçlar: Müzik kesinlikle Türkçe hatta sadece Türkçe. Gece sokağa çıkacaksam, akşam üstü Lucca ve gece Piyasa; alışveriş İstinyePark, öğlen yemeği Borsa Lokantası. Bunun haricinde stüdyoda çekim ve evde televizyon.

HELLO!: İlginç tatil destinasyonu noktalarınız var mıdır?

N. Alkoçlar:  İlginç midir bilmem ama bunaldıkça Bursa’ya gider, çocukluk arkadaşlarımla beraber olurum. Bu, beni çok rahatlatır ve keyif verir.

HELLO!: Kültür sanat ve kitap okumakla aranız nasıldır? Kimleri okursunuz? En etkilendiğiniz yazar ve kitabı nedir?

N. Alkoçlar:  Kitap okurum, en son Elif Şafak’ın ‘Firarperest’ini okudum. Ondan önce ‘Çekim Yasası’nı okudum. Genelde kitap seçimimi psikoloğum İpek Tlabar’ın veya annemin önerilerine göre yaparım.

HELLO!: Spritüalizm yükselen bir değer. Sizin yoga, meditasyon, nefes terapisi, içsel yolculuk gibi konulara ilginiz var mı? Eğer bu konulara yoğunlaştıysanız sizde ne gibi değişimleri beraberinde getirdi?

N. Alkoçlar:  Psikoloğum İpek Tlabar, bu konuda gerçekten bir uzman ve onu tanıdığım gün hayatım çok olumlu yönde değişti. Kendisi bu konularda çok bilgili. Nefes terapisi, meditasyon ve içsel yolculuğu haftada iki kez kendisiyle birlikte yapıyoruz. Bugünün yoğun ve hızlı dünyasında bence olmazsa olmaz konulardan birisi beden sağlığı, diğeri ise ruh sağlığıdır. Artık herkes beden sağlığı için spor yaptığı gibi ruhsal sağlık için de destek alıp çalışmalıdır. Ben İpek Tlabar ile tanıştığımdan beri daha huzurlu ve sorunları daha kolay aşan bir yapıya kavuştum.

HELLO!: Moda ile ilişkiniz hangi düzeyde?

N. Alkoçlar: Modayı yakından takip ediyorum ve çok seviyorum. Bir sürü yaratıcı insan hem bizleri hoş göstermek hem de patronlarına para kazandırmak için uğraş veriyor. Buna ayrıca değer veriyorum. Modayı bu kadar sevmem ve imkânlarım ölçüsünde almam tabii ki babamı çok kızdırıyor. Ama ne yapayım, modayı yakından takip etmeyi seviyorum.

Röportaj: Figen Nalan Özkan
Fotoğraflar:
İhsan Uysal

Röportaj HELLO! dergisinde yayımlanmıştır.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow