Gazanfer Özcan son yolculuğuna uğurlandı

Gazanfer Özcan son yolculuğuna uğurlandı
expand

İstanbul'da vefat eden tiyatro sanatçısı Gazanfer Özcan, Marmara İlahiyat Fakültesi Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Tedavi gördüğü hastanede vefat eden tiyatro sanatçısı Gazanfer Özcan için Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde tören
düzenlendi.

Törende, çok üzgün oldukları gözlenen Gazanfer Özcan'ın eşi Gönül Ülkü Özcan, kızı Fulya Ündüz, torunu Tarık Ündüz ve damadı Gazanfer Ündüz taziyeleri kabul etti.

Tören süresince Gönül Ülkü Özcan'ı önceki evliliğinden oğlu Kılıç Işılay ve torunu Sinan Işılay yalnız bırakmadı.

Türk bayrağına sarılı Özcan'ın tabutunun tiyatro sahnesindeki katafalka konulmasıyla başlayan törende, saygı duruşunda bulunuldu.

Tiyatro sanatçısı Aliye Uzunatak, Gazanfer Özcan'ın öz geçmişini, Perihan Savaş ise filmografisini okudu.

Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya törende yaptığı konuşmada, küçük sahnelerin büyük sanatçılarla ve onların arayışlarıyla dolduğunu ifade ederek, sahnenin bugün sevinç, coşku, heyecanlara değil, büyük bir yitirilişe sahne olduğunu söyledi.

Şair Cemal Süreyya'nın "Her ölüm erken ölümdür" sözünü anımsatan Alkaya, "Ama eğer yerine bir ekolün yok oluşundan başka hiçbir cümle koyamayacağımız bir sanatçının ölümü ise çok daha erken ölümdür. Acımızı sükunetle, sadelikle paylaşıyoruz. Ailesine baş sağlığı diliyorum" dedi.

Orhan Alkaya, Gazanfer Özcan'ın hayat hikayesini bilen herkesin, "bu ülkede tiyatro sanatçısının yaşadığı acıyı", "yaşadığı acıyı feda edilişin bir hayat karşılığı olduğunu" bileceğini vurgulayarak, "Söylenecek çok şey var ama susuyorum. Son ana kadar çalışan, oyunculuğunu son ana kadar sürdüren Özcan, giderken de bize çok şey söyledi. Başımız sağolsun. Büyük usta seni çok sevdik" diye konuştu.

Özcan anısına bir adet yanan mumu sahneye getirerek, diğer mumlar arasına koyan Tiyatro Sanatçı Gencay Gürün de Gazanfer Özcan'ın en önemli tiyatro sanatçısı olduğunu, onun İstanbul'un klasik komedi stilinin son temsilcisi olduğunu söyledi.



Gürün, şöyle konuştu:

"Biz onlarla büyüdük. Gazanfer bey, son temsilci olarak bizi terk etti. Ankara'da oturduğum dönemde bile oyunlarını görmek için İstanbul'a gelirdim. Büyük bir zevk, sıcaklık ve sevgi duygusuyla ayrılırdım. Etrafına sevgi ve sıcaklık saçardı. Onu görmek, konuşmak mutluluk verirdi. Türkiye, bu çapta bir sanatçıyı kolay bulamayacak. Bir dönemin temsilcisiydi."

Gürün, bir tiyatro sahnesine Gazanfer Özcan adının verilmesini önerdi.

Torunu gözyaşlarını tutamadı


Törende Özcan'ın ailesi adına torunu Tarık Ündüz konuşma yaptı. Ündüz, gözyaşlarını tutamayarak yaptığı konuşmada, duygularını şöyle dile getirdi:

"Öncelikle buraya gelen herkese ailem adına teşekkür ediyorum, eksik olmayın. Biliyorum bizlerle beraber burada izliyor. O yüzden çok üzüldüğümü de belli etmek istemiyorum. Aile olarak bir parçamız bizden alındı. Bugünden itibaren yarım yok. Yarımı, annemle, babamla, anneannemle sizlerle dolduracağım. Oyuncu kişiliğinden önce, inanılmaz bir dede olduğu için inanılmaz dede-torun ilişkisi yaşatığı için ona çok teşekkür ediyorum. Çok iyi bir eş, çok iyi bir baba ama inanılmaz bir dedeydi. Yarım yok, sağ olun var olun."

Rejisör Engin Gürmen de Türkiye'nin çok değerli bir ustasını kaybettiğini belirterek, oyunun sonunda sahneye hiçbir zaman tek başına çıkmadığını, diğer oyuncularla birlikte selam verdiğini, coşkulu kutlamaları utanç kabul ettiğini,  yeni yetişen gençlere imkan tanıdığını anlattı.Özcan'ın oyunculara "Cümleleri abartmayın, ne kadar doğal söylerseniz, o kadar iyi olur" dediğini anlatan Gürmen, Özcan'ın ne kadar yorgun olsa da sahneye ilk günkü heyecan ile çıktığını dile getirdi.

Devletin görmezden geldiği devlet sanatçısı

Tiyatro sanatçısı Rutkay Aziz de son 3 yıldır Avrupa Yakası adlı dizide Gazanfer Özcan ile birlikte oynama onuruna eriştiğini belirterek, sette, sürekli özel tiyatroyu ve sorunlarını konuştuklarını anlattı.

Uğur Mumcu'nun, "Bu özel sektörde, özel tiyatroların ayrı bir özelliği vardır" dediğini anımsatan Aziz, Gazanfer Özcan'ın her özel tiyatro sahibi gibi tiyatronun tartışılmaz ve vazgeçilmez bir emekçisi olduğunu söyledi. Aziz, şunları kaydetti:

"Bu ülkenin her emekçisi gibi o da ödüllerini, alkışlarını aldı. Bir o kadar da acılar ve hüzünler yaşadı. Onunla birlikte onun zarifliğinde, üslubunda, anlayışında, tiyatro sahneleri bir döneme perdesini kapatmıştır. Bunu Maliye Bakanı, Kültür ve Turizm Bakanı düşünecektir. Böylesine nadir çiçek olan insanlar, ender yetişiyorlar. Her ne kadar Türkiye toprakları için bereketli topraklar deseler de zaman zaman o bereketli toprakları, gerçek anlamda bereketli kılmak adına, nadir çiçekleri koruma ve kollama altına almakla yükümlüyüz.

Bundan 2 yıl önce özel tiyatroları değerlendirme kurulu komik rakamları dağıtırken Gazanfer Özcan'ın maliyeye olan vergi borcu nedeniyle 50 bin TL'yi vermemiştir. Sen kime neyi vermiyorsun? Buradan o değerli kurula sesleniyorum, özellikle sen sahip çıkacaksın. Gazanfer Özcan Tiyatrosu'na sahip çıkacaksın. Bitti o tiyatro yok, bu anlamda çok acı çekiyorum. Bu Gazanfer Özcan'ın değil, Türkiye'nin sorunudur. Bütün rollerini güzel oynadı. Bu rolü ne yazık ki başarısızdı. Biz onu alkışlarla ölümsüzlüğe yolluyoruz, ışıklar içinde yatsın."

Vali Güler: "Üzerimize düşeni yapacağız"

İstanbul Valisi Muammer Güler de Özcan'ın ölümüyle Türk tiyatrosunda bir ulu çınarın devrildiğine işaret ederek, Özcan'ın Türk toplumunda, herkesin evinde yer bulabildiği bir sanatçı olduğunu söyledi.

Güler, herkesin tiyatro için bir şey yapması gerektiğini ifade ederek, üzerlerine düşeni yapacaklarını bildirdi.

İstanbul Büyükşehir belediye Başkanı Kadir Topbaş da Gazanfer Özcan'ın bir duayen olan gelecek nesillere örnek teşkil edecek ünlü bir sanatçı olduğunu belirterek, Türkiye'nin bir sanatçının ötesinde, nazik, zarif bir İstanbul beyefendisini kaybettiğini vurguladı.

Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk de sanat dünyasından bir yıldız kaydığını belirterek, görevlerinin tiyatro sahnelerini çoğaltmak, bu önemli isimleri yaşatmak ve yeni Gazanfer Özcanlar yetiştirmek olduğunu söyledi.

Öztürk, Kozyatağı'nda 6 ay sonra tamamlanacak kültür merkezindeki 420 kişilik salona, Gazanfer Özcan adını vereceklerini bildirdi.

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de tiyatroların sorunlarının böyle acılı günlerde değil, sağılıklı günlerde ele alınması gerektiğini ifade ederek, İstanbul Valiliği, Büyükşehir Belediye Başkanlığı önderliğinde bir sanatçı koordinasyonuyla sorunların ele alınmasını ve çözüm önerileri getirilmesini istedi.

Törende daha sonra din görevlisi eşliğinde dua okundu. Tören, katılanların Gazanfer Özcan'ın naaşı önünden saygı geçişi yapmasıyla sona erdi.

Özcan'ın cenazesi, Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde düzenlenen törenin ardından Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi'ne getirildi.

Demir almak günü gelmişti zamandan...


Camide, Özcan'ın eşi Gönül Ülkü Özcan, kızı Fulya Ündüz, torunu Tarık Ündüz ve damadı Gazanfer Ündüz ile Gönül Ülkü'nün önceki eşinden oğlu Kılıç Işılay ve torunu Sinan Işılay taziyeleri kabul etti.

Buradaki törene Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Valisi Muammer Güler, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, DSP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ahmet Vefik Alp, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ile eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna da katıldı.

Tiyatro sanatçısı Gazanfer Özcan'ı son yolculuğunda, "Avrupa Yakası" dizisi oyuncularından Hasibe Eren, Engin Günaydın, Ata Demirer, Gülse Birsel, Levent Üzümcü, Hale Caneroğlu, Şenay Gürler, Yıldırım Öcek, Binnur Kaya'nın da aralarında bulunduğu çalışma arkadaşları, Rutkay Aziz, Bülent Kayabaş, Ferhan Şensoy, Fatih Erkoç, Kerem Alışık, Atilla Dorsay, Zerrin Özer, Zihni Göktay ve Adnan Şenses'in de aralarında bulunduğu sanatçı dostları yalnız bırakmadı.

Özcan'ın cenazesi, burada öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından alkışlar eşliğinde bir süre eller üzerinde taşınarak cenaze arabasına konuldu.

Yoğun katılımın olduğu törenin ardından Özcan, Karacaahmet Mezarlığı'nda defnedildi.

Törene, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da çelenk gönderdiği görüldü.

Kültür Bakanı: "Bir mağduriyet varsa gidermeye çalışırız"


Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Gazanfer Özcan'ın tiyatroyla özdeşleşmiş bir isim olduğunu ifade ederek, Özcan'ın bir anlamda ayakta, sahnede öldüğünü söyledi.

Günay, Gazanfer Özcan için Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi'nde düzenlenen törenden ayrılırken, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Gazanfer Özcan'ı ilk kez üniversite öğrencisiyken izlediğini belirten Günay, "Üzerinden yıllar geçti, o gün bugün ilgiyle, sevgiyle izleye geldim" diye konuştu.

Özcan'ın son zamanlarda yaptığı televizyon çalışmalarının, halkın onu bir kez daha tanımasına ve sevmesine vesile olduğunu dile getiren Günay, şunları kaydetti:

"Gazanfer Özcan tiyatroyla özdeşleşmiş bir isimdi. Bir anlamda ayakta, sahnede öldü. Rahatsızlığı vardı ama hepimiz onu ekranlarda ve sahnede bir kez daha görmeyi beklerken vefat etti. Bir anlamda, sanatçıya yakışır bir ölüm oldu. Rahmetle anıyorum. Bu kalabalık cenaze töreninde onu herkesin sevdiği belli oldu. Sevenleri ve ailesine başsağlığı diliyorum."

Bakan Günay, "Gazanfer Özcan'ın, vefatının ardından ve bugün törenlerde, tiyatrosunun vergi borcu nedeniyle sıkıntılar yaşadığı dile getirildi. Bu konuda neler diyeceksiniz?" sorusu üzerine, şöyle konuştu:

"Sanıyorum bazı arkadaşların, yanlış arama konusunda özel bir gayreti var. Bu tartışmalar 2005-2006 sezonuyla ilgili. Şimdi 2009'dayız. 2008-2009 sezonu için tiyatrocu arkadaşlarımızın talep ettiği bütün yardımları yaptık. 2007'de seçim yılı olduğu için yardım yapılmamıştı. Bu ödemeyi 2008 yılı başında gerçekleştirdik. Bu yıllarla ilgili ihtilaf yok. 2005 yılında büyük bir tartışma olmuş, 2006'da yönetmelik düzeltilerek vergi meselesi yardım kriteri olmaktan çıkarılmış. 2005 yılındaki bir tartışmanın 2009'da dile getirilmesi, devletin sanata verdiği desteği küçültmek, göz ardı etmek konusunda bir niyetin ifadesi olarak gözüküyor. Devletin yanlışından kaynaklanan bir mağduriyet varsa, son zamanlarda sanatçı dostlara gösterdiğimiz yakın duygularla bunu da gidermeye çalışırız."

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow