Haremde çırılçıplak uzanan kadınlar var mıydı?

Haremde çırılçıplak uzanan kadınlar var mıydı
expand

Harem algısına farklı bir perspektif kazandıran İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Irvin Cemil Schick, Osmanlı hareminin cariyelerin havuz kenarlarında yastıklar üstünde çırılçıplak uzandığı, paşaların yahut padişahların biteviye âlem yaptığı bir yer olmadığını söyledi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Asıl haremin Osmanlı toplumunda toplumsal cinsiyetin üretildiği yer olduğunu vurgulayan Schick, “Kanunî’nin, Hürrem’in cinsel hayatı hakkında abesle iştigal edeceğimize, yüzyıllar boyunca Osmanlı toplumunda derin izler bırakmış olan harem kurumunun gerçekliğine yoğunlaşmalıyız”dedi.

TBMM Milli Saraylar Dairesi Başkanlığı’nca her ay düzenlenen ‘Saray Konferansları’nın bu ay ki konuğu ‘HAREM’ algısına farklı bir perspektif kazandıran İstanbul Şehir Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. İrvin Cemil Schick oldu. Tarihi Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleştirilen konferansta Dr. Schick ‘Hangisi Gerçek Harem?’ konulu bir konuşma yaptı.

Batı’nın Doğu algısının en merkezî, en vazgeçilmez unsurlarından biri harem imgesi olduğunu anlatan Dr. İrvin Cemil Schick, “Şehvet ve zorbalık bu algının birçok önemli öğesini şahsında toplar. Cumhuriyet Türkiye’sinde Osmanlı geçmişine Batı’nın gözlüğüyle bakmak âdet olduğundan günümüzde de bu algı hakim konumdadır. Buna karşı çıkan bazı muhafazakâr yazar ve araştırmacılar ise haremin her şeyden önce bir mektep olduğu gibi eşit derecede isabetsiz görüşler öne sürüyor. Oysa harem hem bunların hepsiydi hem de hiçbiri. Haremde eğitim de vardı, şehvet de. Çünkü haremin gerçekliği popüler kültüre yansıyandan çok daha karmaşıktı” diye konuştu.

Toplumsal cinsiyet inşa mahalli

Haremi bir şehvet odağı yahut bir mektep olarak tasavvur etmektense, onu her şeyden önce bir “toplumsal cinsiyet inşa mahalli” olarak görmenin daha yerinde olacağını anlatan Schick, “Daha da somutlaştırırsak ‘harem’ adı verilen mekânsal düzen kız çocuklarına nasıl Müslüman kadın, erkek çocuklarına da nasıl Müslüman erkek olunacağını öğretir. Bu anlamda bir mekteptir gerçekten de. Ama cariyelerin müzik, edebiyat, raks öğrendiği bir mektep değil, cinsiyetlerin toplumsal rollerini öğrendikleri bir mektep” dedi.

Gerçek hareme yoğunlaşmalıyız

Osmanlı hareminin cariyelerin havuz kenarlarında yastıklar üstünde çırılçıplak uzandığı, paşaların yahut padişahların biteviye âlem yaptığı bir yer olmadığını vurgulayan Schick şunları söyledi:

“Osmanlı haremi, cariyelerin yahut aile efradının sabahtan akşama kadar eğitim gördüğü bir akademik kurumdan da ibaret eğildi. Asıl harem Osmanlı toplumunda toplumsal cinsiyetin üretildiği ve yeniden üretildiği bir mekândı. Televizyon dizilerinde, romanlarda haremin bu vechesinin işlenmesini beklemek elbette gerçekçi değildir. Ama benim naçizâne görüşüm şudur ki, Kanunî’nin, Hürrem’in cinsel hayatı hakkında abesle iştigal edeceğimize, yüzyıllar boyunca Osmanlı toplumunda derin izler bırakmış olan harem kurumunun gerçekliğine yoğunlaşmamız daha hayırlı olacaktır.”

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow