"Zoraki militan" hayvanlar!

İnsanoğlu, savaşlar dolu tarihine hayvanları da alet etmekten geri kalmadı. Kimi doğrudan muharip kimi taşıma kimi moral kimi de canlı bomba olarak insanlar tarafından savaşlarda kullanıldı.

Haberin Devamı

İnsanoğlunun savaş zulmüne en çok katlanmak zorunda olan hayvanlar atlar, köpekler, develer ve sığırlar oldu.

Atlar, develer ve sığırlar genellikle taşıma amaçlı kullanıldı. Kimi zaman filler ve katırlar da bu amaçla savaşlardaki yerlerini aldılar.

Köpekler ise daha çok doğrudan saldırı amacıyla kullanıldı. Bu amaçla kullanılan bir diğer hayvanda domuzlardı. Çok eski zamanlarda Yunanistan'daki Megara kentinin bu hayvanları ordusuna kattığına dair bilgiler yer alıyor. Yine fillerin de özellikle paniklediklerinde etrafa verdikleri zarardan faydalanmak için savaşlarda kullanıldığı biliniyor.

En acımasız kullanım biçimi ise hayvanların canlı bomba olarak kullanılması. Tankları patlatmak için kullanılan köpekler, üzerlerine bomba konulan güvercin ve yarasalarla yapılan saldırılar bunlardan sadece birkaçı. Yine Çin'de Yanzhou ile Çin İmparatorluk ordusu arasında yapılan savaşta maymunlara samandan giysiler giydirilip bunların üzerine yanıcı yağ dökülüyor ve ateşe verilerek düşman kamplarına salınmıştı. Hayvanların canlı bomba olarak kullanılması günümüzde de devam ediyor. Özellikle terör örgütleri bu hayvanlardan yararlanıyor.

Patlayıcıların üretimi için yapılan deneylerde kullanılan fareler, haberleşmek için kullanılan güvercinler, denizdeki mayınları tespit edip temizlemek için eğitilen yunuslar ve deniz aslanları da yine insanoğlundan nasibini alan diğer hayvanlar olarak dikkat çekiyor.

Bu arada savaş gemilerindeki fare ve haşeratları yok etme timi üyesi kedileri de unutmamak lazım.

DEVELER

Savaşçı develerle ilgili Heredot'tan Arabistanlı Lawrence'a kadar çok sayıda şey yazıldı. Antik Yunan tarihçileri 6. yüzyılda Perslilerin malzeme taşımak için deve kullandıklarını tespit ettiler. Aynı Persliler Lidya atlılarına karşı develeri ön hatta çektiler çünkü atların develerden korktuklarını farketmişlerdi. Modern tarihte ise Avustralyalılar, Britonlar, Yeni Zelandalılar develeri kullandılar. Özellikle I. Dünya Savaşı develerin yoğun olarak kullanıldığı bir savaş oldu. Çölde susuz kalabilme potansiyelleri onları özellikle Orta Doğu'da vazgeçilmez hale getirdi.

YARASALAR

Amerikan ordusu II. Dünya Savaşı sırasında Japonya'ya yarasa göndermeyi planlıyordu. Aslında onlar sadece yarasa değildi, onlar bomba yüklü yarasalardı. Bu hayvanlara Kamikaze yarasaları deniyordu. 1940'lı yıllarda donanma tarafından test edilen bu memeliler savaşta hiç kullanılmadı. Project X-Ray adı verilen
bu proje iptal edildi. Plan, Japon hava sahasına girip bomba atmak yerine, özel eğitim görmüş ve üzerinde yanıcı madde bulunan yarasaları büyük şehirlere fırlatmaktı. Daha sonra yarasaların şehirlerin karanlık yerlerine konuşlanacağı ve zamanı gelince üzerlerindeki maddelerin yangın çıkaracağı düşünülüyordu. Ancak yarasalar komutla kış uykusundan uyanmıyorlardı. Kundakçılık eğitimi almış bu yarasalar bu yüzden hiç aktif görev yapamadan emekli edildi.

FİLLER

Silahın icadından çok önce, filler ordular için çok önemli bir kuvvet olarak kabul görüyorlardı. Ordudaki fillerin temel görevi askerleri kovalayıp ezmekti. En çok Hintliler filleri kullandı. Hatta dört aşamalı klasik Hint saldırı tekniklerinin en önemli parçalarından biri haline gelmişlerdi. Fakat daha etkili, ekonomik ve hafif silahların icadı fil askerlerin sonunu getirdi.

DOMUZLAR

Fillere karşı mücadele etmek durumunda kalan ordular çareyi domuzları kullanmakta buldu. Domuzların üzerine yanıcı maddeler sürülüyor daha sonra da yakılıyordu. Alev alev yanan domuzlar düşman ordunun fillerinin üstüne salınıyordu. Kundakçı domuzlar çoğu zaman ateşten çok korkan fillerin etkisiz hale getirilmesi için yeterli oluyordu.

İNEKLER

Eskilerde kalelerle korunan şehirleri kuşatan ordular, Age of Empires, Yüzüklerin Efendisi gibi bilgisayar oyunlarını oynayanların yakından bildiği "trebuchet"ler kullanırdı. Bu aletler geçilmesi zor mesafe ve yükseklikteki hedeflere taş ya da benzeri şeyler atmayı sağlayan bir çeşit mancınıktı. Ancak bu trebuchet'lerle inek ölüsü atmak gibi bir savaş şekli de vardı. Aslında bu bir bakıma Ortaçağ biyolojik savaş biçimiydi. Kuşatılan şehir zaten birçok şeyden mahrum kalmışken şehirlerine atılan bu ölü ineklerin çürürken yaydığı kötü koku ve hastalıklarla da mücadele etmesi gerekiyordu. Böylece amaç şehir halkını ve askerlerini bıktırıp teslim olmaya zorlamaktı.

GÜVERCİNLER

Şimdinin nazik tüylü ekmek ve kırıntı yiyen kuşlarının aksine güvercinler bir zamanlar çok sert hayvanlardı. İki dünya savaşı boyunca gözetlere ve mesaj taşıma gibi amaçlarla 200 bin güvercin görev yaptı. Özel olarak askeri tesislerde yetiştirilen bu kuşlar özellikle küçük kapsüllerin içine konularak ayaklarına sanılan mesajlarla askerlerin iletişiminde önemli rol oynadılar. Bunlardan biri göğsü ve bacaklarından vurulmuş olmasına rağmen bacağından sarkan mesajı gitmesi gereken yere ulaştırmış ve 1919 yılında 194 askerin kurtulmasını sağlamıştı. Cher Ami isimli bu güvercine madalya verildi ayrıca onun tek bacaklı heykeli yapıldı. Bu heykel Smithsonian Müzesi'nde sergileniyor. Savaş boyunca yüzlerce kilometre uçan bu cesur kuşlar özellikle Fransa'nın Alman işgalinden kurtarılması sırasında tavan yaptılar. Bu dönemde güvercinler 12 önemli mesajı yerine ulaştırmayı başardı.

KÖPEKLER

Köpeklerin savaşta kullanımı antik dönemlere dayanıyor. Hun imparatoru Attila, köpekleri en verimli kullanan liderlerden biri olarak biliniyor. İngilizler de hücumlarda köpeklerden faydalanmıştı. 20. yüzyıla gelindiğinde ise köpeklere farklı görevler verildi. Örneğin I. Dünya Savaşı'nda kafalarına gaz maskesi takılan köpekler siperlerdeki yaralı askerleri bulmakla görevlendiriliyordu. Rus birlikleri ise bu hayvanları eğiterek tankların altına bomba taşıtıyorlardı. Yine haberci olarak kullanılan köpekler de vardı. Vietnam'da köpekler karşımıza izci olarak çıktı. Görevleri düşmanın yerini tespit etmekti. Bugünlerde daha çok polis tarafından patlayıcıları, uyuşturucuları ve gizli cephaneleri tespit etmek için kullanılan köpekler, örneğin Amerika Birleşik Devletleri'nde rütbeleri var ve terfi edebiliyorlar.

ATLAR

Büyük İskender'in Bucephalus'u, Napolyon'un Marengo'su, Wellington Dükü'nün Kopenhag'ı... Atlar ve insanlar savaşlarda hep birlikteydi. Onlar, Avrupa'ya korkulan Hunlar'ı taşımış, Romalıların savaş arabalarını çekmiş, Ortaçağ'da şövalyelerin onuru olmuşlardı. Devrimlerde yine onlar vardı. Artık eskisi kadar kullanılmasalar da hala ordularda görev yapmayı sürdürüyorlar.

MAYMUNLAR

People's Daily gazetesinin haberine göre Taliban, NATO güçlerine karşı Afganistan-Pakistan sınırındaki bölgelerde eğittiği maymunları kullanmaya başladı.
Habere göre, maymunlar ödül ve ceza yöntemiyle kalaşnikof, hafif makineli tüfek ve havan topu kullanmayı öğrendi. Bu hayvanlar muz ve fıstık karşılığında paralı askerlere dönüşmüş olabilir mi bilemiyoruz ama maymunların Fas ordusu tarafından mayınları etkisiz hale getirmek için kullanıldığını biliyoruz.