Anatomi Ve Fizyoloji: Willis Poligonu Nedir Ve İşlevi Nelerdir?
Beyin, merkezi sinir sisteminin ana organıdır, bilginin tercümesi, tepkiler ve yapıların kontrolü için mekanizmalar üretir. Bu yapı, çalışmasına izin veren bir enerji depolama sistemine sahip olmamasıyla karakterize edilir, bu nedenle kesinlikle kan akışına bağımlıdır. Klinik araştırmalar, kan akışının olmaması veya azalmasının kişinin bilincini kaybetmesinin yalnızca 10 saniye, kişide gözlenen önemli ikincil etkilerin ise 15 ila 20 saniye sürdüğünü belirlemiştir.

Bu sayede vücudumuz, ana işlevi vücuttaki basınç değişikliklerini tamponlamak ve böylece beyne giden kan akışının bozulmasını önlemek olan halka şeklinde bir arter sisteminden oluşan bir yapıya sahiptir. Bu atardamar ağı, Willis poligonu olarak bilinir.
Anatomi Ve Fizyoloji: Willis Poligonu Nedir?
Willis poligonu, kafatasındaki karotid ve vertebral arterleri birbirine bağlayan anterior ve posterior iletişim arterlerinden oluşmaktadır. Rolleri, felç riskini sınırlayan karotis veya vertebral tıkanıklık durumunda beyni beslemektir. MR ve CT bunları görselleştirebilir.
Genelde olarak, bu yapının eylemi, 18. yüzyılda işleyişini ve serebral sistem için önemini ilk kez vurgulayan İngiliz nörolog Thomas Willis tarafından belirlendi. Leptomeningeal boşlukta yer alan bir yapıdan oluşur ve serebral boşluğun araknoid ve pia mater ile sınırlanmış bir alanıdır.
Willis poligonu halka şeklindedir ve ana işlevi beyin ve beyin gibi merkezi sinir sisteminin organlarına giden kan akışını düzenlemek için gerekli olan damar ve de arterden meydana gelir.

Anatomi Ve Fizyoloji: Willis Poligonu İşlevleri Neleridir?
Kanın beyin bölgesine taşınmasını sağlayan altı ana arter, bir altıgene benzetilen ilginç bir şekilde birleştirilmiştir, bu nedenle Willis yapısının çokgen ifadesi olmaktadır. Alandaki uzmanlar, iskemik eğilimleri olmayan bazı hastaların bu yapıyı eksik bulmasının yaygın olduğuna dikkat çekmişlerdir.
Willis poligonunun gerçekleştirdiği işlevler, hayatta kalmamız için büyük önem taşır, çünkü beynin büyük bir bölümünü sulayan kan, içinden akar. Ek olarak, prensipte onu yöneten arterde değişiklik veya hasar olması durumunda bile kanın beynin farklı bölgelerine ulaşmaya devam etmesini sağlayan ana yardımcı mekanizma ile karşı karşıyayız.
Aynı zamanda iki beyin yarım küresi tarafından alınan kan akışını dengeler, böylece bir yarım küreye ulaşan kanın diğerlerinin kanıyla iletişim kurmasını sağlar.

Willis Poligonu Arterleri
Willis altıgeni esas olarak aşağıdaki arterlerden oluşur:
Anterior iletişim arterleri (ACA): Beynin prekomünal bölgesinde, bu arter, iki anterior serebral arteri birbirine bağlayan, yaklaşık 4 ila 5 mm uzunluğunda, tahmin edilmesi zor olsa da, boyutundaki birçok varyasyon yaklaşık olduğundan kaynaklanır. Bu arter ile ilgili durumlar görme alanı bozukluklarına yol açar.
Posterior iletişim arterleri (ACP): Anterior koroidal arterden gelen iletişim arteridir ve aynı serebral hemisferin 3 arteri arasındaki bağlantıyı sağlamakla görevlidir. Bu yapıda gelişebilecek en yaygın patoloji posterior komünikan arter anevrizmasıdır.
Oftalmik arter: Bu, optik siniri besleyen ön klinoid süreçlerden geçer. İç karotid arterin kollateral dalını oluşturur.
Dış karotid arter: İnsan beyninde bulunan ve ortak karotid arterden çıkan ana arterlerden biridir. Bu karotis nabzını almamızı sağlayan arterdir ve daha yüksek yapılara kan temini açısından altı önemli çatallanmaya ayrılır.
Baziler arter: Sağ ve sol taraftaki vertebral bileşkeden çıkan ve oksijenli kanı beyne taşımakla görevli ünlü arterdir.