Vücuttaki iltihaplanmayı bu yöntemlerle yok edin!
Obezite, diyabet, kanser, hipertansiyon, otoimmün sistem hastalıkları ve yaşlanmanın akut değil kronik inflamasyona bağlı olduğu artık bilinen bir gerçek. Ve bunun için antiinflamatuvar ilaçların da avuç avuç kullanıldığını görüyoruz. İnflamasyonu gidereceğiz derken ilaçların her türlüsünün; ister kimyasal ister bitkisel olsun, vücudumuza zararlarını da unutuyoruz. Sadece doğal beslenme ile kronik inflamasyonu iyileştirmenin yolları var. Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez yazdı... (Sabah)



1- Düzenli yenilen rafine ve yüksek glisemik indekse sahip besinler, hiperglisemi sonucu kanda araşidonik asit üretimini fazlalaştırır ve inflamasyon belirteçlerini de kanda yükseltir. Beyaz undan yapılan tüm besinler, sofra şekeri, beyaz pirinç ve beyaz makarnayı beslenmenizden çıkarın. Siyez unlu ekşi maya ekmeği ve tam tahılları beslenmenize ekleyin.
2- Çoklu doymamış yağ asitlerinin doymuş yağ asitlerine oranı daha baskın olduğunda kronik inflamasyon gerilemektedir. Bu sebeple yumurta, balık, tavuk ve hindi etlerini hafta içinde daha sık tüketin. Zeytinyağını mutfağınızdan eksik etmeyin.
3- Omega 3, omega 6 yağ asidi oranı arttıkça inflamasyon belirteçleri kanda düzelme eğilimi gösterir. Beslenmeniz omega 6'dan az, omega 3'ten zengin olsun. Balık, keten tohumu, kuruyemişlerden daha zengin beslenip koyu yeşil yapraklı sebzeleri bolca yemek bu oranın olumlu değişimini sağlar.
4- Öğünlerinizi polifenolden zenginleştirin. Taze sebze, taze meyve, baklagiller, taze otlar, rafine olmayan tahıllar, siyah ve bitkisel çaylar, zeytinyağı polifenollerden oldukça zengin besinlerdir.
5- Etlerin çok yüksek ısıda pişirmesi, glikasyon ürünleri ve heterosiklik aminler inflamasyon belirteçlerini artırır. Etleri iyi pişirin ama 200 derecenin üzerinde olmamasına özen gösterin.
* Kilo vermek, az ve dengeli yemek, düzenli yürüyüş inflamasyonun diğer doğal ilaçlarıdır unutmayın.

Kaliteli ve sağlıklı bir yaşam için olmazsa olmaz yaşam şekli önerilerim geliyor. Uzun yaşamak için aç kalmak, yaşlanmayı yavaşlatmak için 17 saat gece açlığını uzatmak, kahvaltı yapmamak gibi yanlış önerilere vücudumuzun ihtiyacı bulunmuyor. Dengeli öğünler, sağlıklı besinler, doğal yiyecekler ve vücudumuzun doğasına uygun yeme planı hiçbir ilaçtan daha güçlü değildir ve her şeyi en iyi şekilde çözer inanın.
Hastalıktan da korur, kaliteli de yaşatır. Lütfen 7 altın tavsiyemi bir yere not edin ve düzenli uygulayın
1- Güne kahvaltı öğünü ile başlayın. Asla atlamayın. Kahvaltı yapmak vücudun metabolik kontrolü açısından çok değerli bir öğün olduğunu unutmayın.
2- Günde 3 öğün beslenmek ideali. Kahvaltı öğle veya bir ara öğün ve akşam yemeği planlamak iştahı dengeler kolesterol seviyelerini düşürücü etki sağlar.
3- Gece 12 saat açlık periyodu yeterli daha uzatmanın 12 saat açlık periyoduna göre büyük farkı bulunmuyor. Gece 12 saatlik açlık sirkadiyen ritmin düzenli çalışması için yeterli.
4- Öğünlerinizde protein, diyet lifi ve sağlıklı yağlardan daha zengin besinler seçmeyi ihmal etmeyin.
5- Yatmadan en az 3 saat önce yeme işleminize son verin. Bu alışkanlık otofajinin optimize olmasını sağlar.
6- Günün erken vakitlerinde sağlıklı besinlerden daha kalorili öğün tüketirken akşama doğru sağlıklı kalorilerden de olsa öğünlerinizin yüksek kalorili olmamasını sağlayın. Bu beslenme şekli de otofajiyi yükseltecektir.
7- Yürüyün. Her fırsatta sedanter olmak yerine aktif olun. Her gün yürüyün. Uzun yürüyüşler birçok gereksiz ilacı atmanıza dinç kalmanıza yardımcıdır unutmayın.