Yıldız Şale Köşkü tekrar ziyarete açıldı

19'uncu yüzyıl Osmanlı mimarisinin nadide örneklerinden Yıldız Şale Köşkü, tekrar ziyarete açıldı.

Haberin Devamı

TBMM Genel Sekreterliği Milli Saraylar Daire Başkanlığı, köşkte tarihi ahşap objelere zarar veren böceklere karşı ilaçlama yapıldığını açıkladı.

Türkiye'de ilk defa 'fümigasyon' yöntemiyle yapılan ilaçlamanın başarılı bir şekilde uygulandığı da belirtildi.

Ziyaretçiler haftaiçi 4 YTL, cumartesi ve pazar günleri 2 YTL, öğrenciler ise 1 YTL ücretle köşkü gezebilecek.

Beşiktaş, Ortaköy ve Balmumcu arasında, Boğaziçi’ne egemen bir konumda 500 bin metrekarelik bir alanı kaplayan Yıldız, yerleşim tarihi Bizans dönemine dek inen bir koruluk.

İstanbul’un Türklerin eline geçmesinden sonra 'Kazancıoğlu Bahçesi' adıyla anılan koruluk, III Selim’in, annesi Mihrişah Valide Sultan için 'Yıldız' adıyla yaptırdığı bir köşkten dolayı bu ad ile anılmaya başlandı.

Sultan III Mahmud, Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz dönemlerinde eklenen köşk ve kasırlarla gelişen yapılar topluluğu, Sultan Abdülhamid Dönemi’nde yapılan binalarla Yıldız Sarayı adını aldı.

İmparatorluğun bugün yerinde İstanbul Üniversitesi’nin bulunduğu Eski Saray, Topkapı Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı’ndan sonra dördüncü yönetim merkezi haline geldi.

Fransızca 'dağ evi'

Yıldız Sarayı’nın bir parçası olan ve adını Fransızca 'dağ evi' anlamına gelen 'chalet' sözcüğünden alan Şale Köşkü, 19'uncu yüzyıl Osmanlı mimarlığının en ilgi çekici yapılarından biri olarak görülüyor.

Yüksek duvarlarla çevrili bir bahçe içinde ve farklı tarihlerde yapılan birbirine bitişik üç ana yapıdan oluşan köşkün birinci bölümünün 1880’de, Sarkis Balyan’ın yaptığı ikinci bölümünün 1889’da Merasim Köşkü adıyla tanınan ve D’Aranco’nun yaptığı üçüncü bölümünse 1898 yıllarında tamamlandığı biliniyor.

'Devlet konukevi' niteliği

Son iki bölüm, Alman İmparatoru II Wilhelm’in İstanbul’a gelişlerinde konaklaması için yapıldı ve bu özelliğiyle Şale, Yıldız Sarayı yapılar grubu içinde bir 'devlet konukevi' niteliği taşıyor.

Osmanlı konut geleneğine uygun olarak 'haremlik' ve 'selamlık' gibi de kullanılabilecek bölümlerden oluşan, dış dünyaya yedi kapıyla ve ahşap pancurlu pencerelerle açılan Şale’nin katları arasındaki bağlantıyı biri mermer, ikisi ahşap merdivenler sağlıyor.

Koridorlar üzerinde düzenlenmiş, altmış oda ve dört salona sahip yapı, Barok, Rokoko ve İslam etkilerini yansıtan kalem işleri, geometrik bezemeler ve manzaralı panolarla süslü.

Şale Köşkü, Cumhuriyet döneminde, kısa bir süre için lüks bir kumarhane olarak işletildi, daha sonraysa eski işlevini sürdürerek aralarında İran Şahı Rıza Pehlevi, Suudi Arabistan Kralı Faysal, Ürdün Kralı Hüseyin, Endonezya Cumhurbaşkanı Sukarno, Etopya Kralı Haile Selasiye, Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle gibi adların da bulunduğu konuklara kapılarını açtı.