Tarihte bugün: 13 ağustos

Tarihte bugün: 13 ağustos
expand

Oscar ödüllü İngiliz yönetmen Alfred Hitchcock 1899 yılında doğdu.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Gerilim ve korku türünün en büyük ustası sayılan yönetmen Alfred Hitchcock, 13 ağustos 1899'da İngiltere'de dünyaya geldi, 19 nisan 1980'de ABD'de hayata veda etti.
 
Mizahi tatlar kattığı gerilim filmleri olağanüstü ilgi görmüş, Hitchcock adı ortalama izleyici için bir yıldızın adı kadar büyük önem kazanmıştı.
 
Eğlendirmenin ötesinde bir amaç taşımadığını ısrarla belirtmesine karşın, eleştirmenler filmlerinde derin felsefi boyutlar bulmuş, onu sinema sanatının büyük ustaları arasına sokmuşlardı.
 
Genç sinemacıları da önemli ölçüde etkilemiş olan Hitchcock, 1979'da ABD Sinema Enstitüsü'nün Yaşamboyu Başarı Ödülü'nü aldı, ertesi yıl da Kraliçe II. Elizabeth kendisine 'Sir' unvanı verdi.
 
Babası kümes hayvanları ticaretiyle uğraşan Hitchcock, Londra'da, St. Ignatius College adlı Cizvit okulunda okudu. Daha sonra Londra Üniversitesi'nde mühendislik öğrenimi gördü.
 
1920'de, 'Famous Players Lasky' adlı ABD şirketinin Londra şubesinde sessiz filmlerin ara yazı tasarımlarını hazırlayarak sinema dünyasına girdi. İlk filmini 1925'te çekti.
 
Ertesi yıl yönettiği 'Kiracı' (The Lodger), daha sonra Hitchcock adıyla özdeşleyecek olan gerilim türündeki ilk yapıtıydı. 'Şantaj' (Blackmail, 1929) ise ilk sesli İngiliz filmi oldu.
 
'39 Basamak' (The Thirtynine Steps, 1935) ve 'Bir Kadın Kayboldu'nun (The Lady Vanishes, 1938) ardından Hollywood'a yerleşti. Oradaki ilk filmi 'Rebecca' (1940) ile En İyi Film dalında Oscar kazandı.
 
Hitchcock, bundan sonraki 30 yıl boyunca ortalama her yıl bir film yaptı. Bu dönemde, gerilim yaratmadaki teknik ustalığını çarpıcı biçimde gözler önüne serdi.
 
Örneğin 'Aşktan da Üstün'de (Notorious, 1946), kalabalık bir salonun yüksek tavanına yerleştirdiği kamera, bütün salonu gösterdikten sonra görkemli bir inişe geçiyor, bu kamera hareketi ev sahibesinin avucunda tuttuğu ve öyküdeki gerilimin en önemli öğelerinden biri olan anahtarın yakın plana girmesine değin sürüyordu.
 
'Öklüm Kararı' (Rope, 1948) adlı ilk renkli filmiyse, Hitchcock'un başka düzeyde giriştiği bir teknik gösteriydi. Bir apartman dairesinde geçen ve bazılarının süresi 10 dakikaya varan toplam 11 çekimden oluşan film, çekimler arasındaki ustaca geçişlerle, kesintisiz tek bir çekimden oluşuyor izlenimi veriyordu.
 
1950'lerde 'Trendeki Yabancı' (Strangers on a Train, 1951), 'Arka Pencere' (Rear Window, 1954) ve 'Ölüm Krkusu' (Vertigo, 1958) gibi filmlerde gerilim tekniklerini kusursuzlaştıran Hitchcock, 1960'larda yeni bir üsluba yöneldi.
 
'Sapık'ta (Psycho, 1960), başroldeki kadının sinema tarihinin en ünlü cinayet sahnelerinden birinde bıçaklanarak öldürülmesi filmin ilk üçte birlik bölümünde yer alıyor; 'Kuşlar'da (The Birds, 1963) kuşları insanlara saldırmaya yönelten şeyin ne olduğu sorusu yanıtsız kalıyor; 'Esrar Perdesi' (Torn Curtain, 1966) ve 'Topaz'da ise (1969) bir yandan klasik casusluk öyküleri anlatılırken, bir yandan da bu tür etkinliklerin yarardan çok zarar geçirdiği yolunda güçlü karşı temalar işleniyordu.
 
'Cinnet' (Frenzy, 1972) ve 'Aile Oyunu' (Family Plot, 1976), Alfred Hitchcock'un eski üslubuna başarılı bir dönüş yaptığı filmler oldu.
 
Hitchcock, 'Kiracı'dan başlayarak filmlerinde çok kısa sürelerle göründü ve bunu bir Hitchcock geleneğine dönüştürdü. 1950 ve 60'larda, tümünü sunduğu ve bazı bölümlerini yönettiği birkaç televizyon dizisi ününü daha da artırdı.
 
Yaşamını ve yapıtlarını konu alan çok sayıda kitabın en önemlilerinden biri John Russell Taylor'ın 'Hitch: Alfred Hitchcock'ın Yaşamı ve Dönemi' (Hitch: The Life and Times of Alfred Hitchcock, 1978) adlı çalışmasıdır.
 
Fransız sinemacı François Truffaut da Hitchcock'la yaptığı bir dizi söyleşiyi 'Hitchcock' (Le Cinema selon Hitchcock, 1966) başlığı altında toplamıştı.
 
Günün diğer önemli olayları
 
1871: 1918-1919 Alman Devrimi'nin önderlerinden Karl Liebknecht hayata merhaba dedi.
1910: Modern hemşireliğin kurucusu Florence Nightingale hayata veda etti.
1922: Büyük Taarruz öncesinde, Fevzi Paşa ve karargahı cepheye gitti. 14 ağustosta birliklerin cepheye kaydırılması başlandı.
1923: Mustafa Kemal, yeniden Büyük Millet Meclisi Başkanı seçildi.
1927: Küba lideri Fidel Castro doğdu.
1950: Darülbedayi'nin en eski oyuncularından, Ermeni asıllı tiyatro sanatçısı ve kantocu Kınar (Dağ) hanım yaşamını yitirdi.
1951: Çankırı'da meydana gelen depremde 56 kişi öldü, 500'e yakın ev yıkıldı.
1961: Doğu Almanya, Batı'ya kaçışları önlemek için Berlin sınırını dikenli telle kapattı. 20 ağustosta, daha sonra 'Utanç Duvarı' olarak bilinecek beton duvar örülmeye başlandı.
1964: Hükümet, Atina'nın Kıbrıs politikasını değiştirmemesi halinde, Yunan uyruklu tüm Rumları sınırdışı etme kararı aldı.
1984: Yurtdışından Türkiye'ye dönüş yapan işçi çocuklarına uyum dersleri verilmeye başlandı.
1986: Başbakan Turgut Özal, "12 Eylül olmasaydı iktidara gelemezdik" dedi.
2003: Sinemanın karakter oyuncusu Kazım Kartal, 67 yaşında İstanbul'da hayatını kaybetti.
 
Tarihte bugün arşivi

Ekim ayı arşivi
Kasım ayı arşivi
Aralık ayı arşivi
Ocak ayı arşivi
Şubat ayı arşivi
Mart ayı arşivi
Nisan ayı arşivi
Mayıs ayı arşivi
Haziran ayı arşivi
Temmuz ayı arşivi
1 ağustos
2 ağustos
3 ağustos
4 ağustos
5 ağustos
6 ağustos
7 ağustos
8 ağustos
9 ağustos
10 ağustos
11 ağustos
12 ağustos

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow