hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Fatoş Karahasan Fatoş Karahasan

    "B2H" insanca yönetim zamanı başlıyor

    05.06.2020 Cuma | 16:03Son Güncelleme:

    ÜNİTE Edelman Yürütme Kurulu Başkanı Işıl Arıdağ, koronavirüsle birlikte değişen dünyada tüketicilerin güvendikleri, sorumlu ve insancıl markaalrı tercih edeceklerine dikkat çekiyor. “Geleceği Akıl kadar kalbe de dokunan, güven tesis eden, B2H anlayışını yani insancıl iş ve iletişim yönetimini benimseyen liderlerin inşa edeceğini belirtiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Son dönemde çok sık duyuyoruz “B2H” terimini. Nasıl yorumluyorsunuz gelişmeleri?

    İngilizce de olsa B2B, B2C, C2C, B2G iş hayatımızda çok sık kullandığımız ifadeler…. “Business to Business”, “Business to Consumer”, “Consumer to Consumer”, “Business to Government”. Peki neden, B2H - Business to Human ifadesini, hem de Türkçe olarak kullanmıyoruz?

    Bu ifade çok zengin, diğer tüm ifadelerin çatısı olacak kadar kapsamı geniş ve derin. Çünkü özünde İnsan var; özünde İnsana İş, İnsan İçin İş var. Özünde İnsancıl Yönetim var.

    İnsancıl yönetim kavramıyla ne kast ediyorsunuz?

    Şirket dediğin insan tarafından yönetiliyor, marka sesi dediğin arkasındaki insanların aklı, çalışanlar dediğin kanlı canlı insanlar, paydaşlar dediğin insanlar tarafından temsil ediliyor. Hedef Kitle dediğin insanlar topluluğu. M2M - Machine to Machine, Makineler Arası İş, insanoğluna yüzde yüz hükmedene dek böyle. Ne yaparsak yapalım, insanoğlu makineleri yönettiği ve faydalandığı müddetçe durum bu.
    Peki insanoğlu ne ister? Fayda ister, değer ister, ilgi ister, saygı bekler, iyiyi seçer, iyiliği sever. İşinin temelini ‘insan odaklı amaç’ oluşturan, amacı olan markaları tercih eder. Dolayısıyla bu dünyanın liderleri, bu markaların ardındaki insancıl iş modeline inanan insanlar.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Salgın neleri değiştirdi?

    İnsancıl iş ve iletişim yönetiminin önemi, salgın dönemiyle sınırlı değil esasında; bu sıralarda değerini bir kez daha idrak etmemiz dışında. Edelman’ın 12 ülkede 12 bin kişi ile gerçekleştirdiği, markaların bu dönemdeki davranışının tüketicilerin gelecekteki marka tercihlerini nasıl etkileyeceğini incelediği ‘Koronavirüs Salgını Döneminde Marka Güveni’ araştırmasında çarpıcı sonuçlar yer alıyor.

    Ne değişiklikler gözlemleniyor?

    Araştırmaya katılanların yüzde 65'i, bir markanın salgın zamanında duruşunun satın alma kararlarını etkileyeceğini belirtiyor; hatta 3’te 1’inden fazlası yakınlarını ve arkadaşlarını, inanmadığı ve güvenmediği markaları terk etmeleri için zorlayacaklarını söylüyor. Katılımcıların yüzde 71'i, bu dönemde insanı odağına almak yerine ticareti önde tutan markalara güvenlerini sonsuza dek kaybedeceklerini belirtiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Neler ön plana çıkacak?

    Özetle, pandemi döneminde işini ve iletişimini insancıl yöneten markaların, vazgeçmediklerimizden ve vazgeçmeyeceklerimizden olacak. Post-pandemi döneminin odağında ‘insan’ ve ‘güven’ yer alacak. İnsanlar yollarına, zor zamanlarında yanlarında olan güvendikleri ‘insancıl markalar’ ile devam edecek.

    İnsancıl markalar bu dönemde ne yaptı?

    Güven sağlayan amaç odaklı ‘insancıl markalar’ farklı şekillerde yönetseler de ortak noktalarda buluştular İhtiyaçları doğru ve zamanında tespit ettiler, iç görüleri ve duyguları sürekli takip ettiler, değerlerini ve iş anlayışlarını yeni döneme hızla uyarladılar. Bunların ötesinde yeniliklere imza attılar, yatırımlarını kesmediler. Fayda ürettiler, paydaşlarına ve topluma değer kattılar.

    Krizi nasıl yönettiler?

    Krizi yönetmenin ustalık gerektirdiği bu dönemde, iş ve iletişim yönetimini farklı silolar olarak değerlendirmediler. Endişe dolu belirsizlik döneminde sorumlu, birleştirici, olumlu, uyumlu, esnek, sahici, dürüst, şeffaf, samimi davrandılar, iletişimde kaldılar. Teşekkür ettiler, üzüntülerini dile getirdiler, gerektiğinde özür dilediler. Çalışanları ile sürekli teması korudular, paydaşları ile iş birliklerini sürdürdüler ve desteklediler, müşterileri ve tüketicilerine yarar sağladılar, çevreyi korudular. Sürdürülebilir iş modeli ve dijitalleşme gibi temel konularda yaptıkları yatırımlar sayesinde de bu süreci, görece daha kolay yönettiler.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bunun ödülünü alacaklar doğal olarak....

    Evet, Post-pandemi döneminde dirençleri ve güçleri de buradan kaynaklanacak. İnsanlar, güvendikleri sorumlu ve insancıl markaları tercih edecek.

    Akıl kadar kalbe de dokunan, güven tesis eden, B2H anlayışını yani insancıl iş ve iletişim yönetimini benimseyen liderler geleceği inşa edecekler.