Çocuklar ve merak
Bir çocuk için dünya yeni şeylerle doludur: tadılacak yemekler, tanışılacak insanlar, oynanacak oyunlar, görülecek yerler ve daha neler neler! Çocuk, hayatının kalan dönemlerinde olmayacak bir yoğunlukta dokunur, tadar, koklar, izler, dinler. Öğrenme macerası böylece sürer gider. Bu sürecin kalbinde ise merak vardır. Dünyayı keşfetmek için çocuğun tek ihtiyacı meraktır. Merak doğuştan gelir. Araştırmalar merak düzeyi yüksek çocukların öğrenme, öğrendiğini unutmama ve okulda başarı oranları açısından diğerlerinden daha ileride olduklarını göstermektedir. Peki çocuktaki merakı desteklemek için neler yapabiliriz?
Merak, güvenli ve tanıdık ortamlarda filizlenir. Kendini güvende hisseden bir çocuk, tanıdığı bir yetişkinin yanındayken keşfe çıkmaya hazırdır. Kaygı seviyesi yükseldikçe öğrenme zorlaşır. Kaygılı bir çocuğa özel ilgi göstermek, güvende olduğuna dair telkinde bulunmak ve onun rahatlamasını sağlamak gerekir. Eğer sabırla yaklaşırsanız, zamanla kaygısının azaldığını ve öğrenmeye açık bir hale geldiğini görmeniz mümkün olur.
Elbette öğrenme stillerini de dikkate almak önemlidir. Bir çocuk, bahçede gördüğü kurbağayı hemen eline almak, ona dokunmak isterken bir diğeri uzakta durup gözlemlemek ve kurbağa hakkında sorular sormak isteyebilir. Bu noktada çocuğunuzu neyin ne şekilde meraklandırdığını dikkate alarak ilerleyin. Birlikte tohum ekerek çiçeklerin nereden geldiğini keşfedebilirsiniz. Ya da bardaklara farklı miktarlarda su koyarak vurduğunuzda neden her bardaktan farklı bir ses geldiğini değerlendirebilirsiniz.
Yapılandırılmamış oyun saatleriyle, çocuğunuzun merakını geliştirebilirsiniz. Onunla zaman geçirin. Çocuklar birlikte yaşanmış deneyimleri, o sırada duydukları heyecanı ve mutluluğu, hediyelere kıyasla çok daha iyi hatırlar. Hatıralar ömür boyu kalır, hediyeler geçicidir.
Bir yürüyüşe çıkmak, birlikte yemek yapmak, parkta zaman geçirmek gibi etkinlikler planlayın. Bu etkinlikler sırasında merak etme ve soru sorma konusunda çocuğunuza model olun. Kim, ne, ne zaman, nerede, neden gibi sorular sorarak düşünmesini sağlayın. Diyelim ki sokakta bir kedi gördünüz. Kediyi birlikte izleyin ve çocuğunuza sorun: “Sence bu kedi nereye gidiyordur? Acaba ne yapıyor? Kediler hakkında bilmek istediğin şeyler neler?” Ya da mutfakta birlikteyken, değişiklikleri gözlemlemesine yardımcı olacak noktalar bulun. Örneğin tost ekmeğinin tost olduktan sonra nasıl değiştiğini gözlemlemesini sağlayın. Farklı olan şeyleri sıralamasını önerin. Ayrıca, çocuğunuz size bir soruyla geldiğinde, cevaplamadan önce mutlaka onun bu konuda ne düşündüğünü sorun.
Nesneleri eşleştirmek ve kümeler oluşturmak da keyifli olacaktır. Çocuğunuz için objelerin nasıl benzer veya farklı olduklarını fark edebilmek, gelecekte okul hayatı için de kolaylaştırıcı olacaktır. Çatalları ve kaşıkları kümelere ayırmak, küçük yapraklarla büyük yaprakları birbirinden ayırmak gibi keyifli oyunlar oynayabilirsiniz.
Çocuğunuzun hata yapmasına izin verin. Her takıldığında cevaplarla devreye girmek yerine, çocuğunuza sorun: “Hmm yaptığın kule devrildi. Sence neden öyle oldu? Acaba devrilmemesi için ne yapabiliriz?” Elbette siz ağır parçaları hafif parçaların üstüne koyduğu sürece kulenin devrileceğini biliyorsunuz, ama çocuğunuz bunu bilmiyor. Deneme yanılma yoluyla bunu kendi keşfetmesine izin verdiğinizde onun sorun çözme becerilerini geliştirmiş, merakını beslemiş ve içindeki bilim insanına hitap etmiş olursunuz.
Çocuğunuzun meraklı olmasını ve keşfetmesini destekleyerek ona özgüven vermiş ve takdir etmeyi öğretmiş oluyorsunuz. Dünyayı anlamasını ve tecrübelerin sahip olunan şeylerden daha değerli olduğunu görmesini sağlıyorsunuz. Merak, tüm kapıları açar. Merak, size ve çocuğunuza maceralarla ve öğrenilecek yeni şeylerle dolu heyecan verici bir yol sunar. Yürümeye başlayın!
Diğer Yazıları
Bilinçli farkındalıkla yemek
Bilinçli farkındalığı, en basit haliyle, anda kalabilme sanatı olarak tanımlayabiliriz. Zihnimizin geçmiş ya da gelecekle değil, içinde bulunduğumuz anda olması anlamına gelmektedir. “Keşke öyle yapmasaydım” ya da “istediğim gibi bir iş bulabilecek miyim” diye düşünürken, yaşadığımız an elimizden akıp gider; hakkını vererek yaşamayı unutmuş oluruz. Bu durumun bir sürü olumsuz sonucu vardır. Biz şu an için yemek yeme alışkanlığımıza odaklanalım. Ne yediğimizin, ne kadar yediğimizin farkına bile varmadığımız onca öğünü şöyle bir değerlendirelim.
Devamını Oku 15.05.2021Sevgiyi göstermek
İlişkiler, genellikle başlarda heyecanın, duygu yoğunluğunun ve romantik sürprizlerin en yüksek noktasından başlar, zamanla bu eğri aşağılara iner. Uzun süredir birlikte olan çiftler arasında “Seni seviyorum, dememe gerek yok. Zaten biliyorsun.” gibi ifadeleri duymak daha olası bir hal alır. Aynı kişilerin, ilişkide heyecan kalmamasından yakınması aslında bir tutarsızlıktır. Duygularımızı göstermek, karşımızdaki kişiye hissettirmek, iki tarafa da iyi gelen, ilişkiyi besleyen ve heyecanı arttıran şeylerdir. Sevgimizi göstermek için neler yapabiliriz? Uzun ilişkiler için umut yok mu? Gelin bakalım.
Devamını Oku 10.05.2021Kilo yönetiminde psikolojik etkenler
Obezite, çağımız için ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Obeziteye bağlı fiziksel ve ruhsal hastalıkların maliyeti günden güne artmaktadır. Çeşitli yeme programlarının, diyet uzmanlarının popülerliği de bu sebeple şaşırtıcı değildir. Diyet seçenekleri sonsuz gibi... Sonuç alma garantili! Ancak asıl önemli olan, sizin için doğru ve sağlıklı kiloyu hedeflemeniz ve o kiloya ulaştığınızda da bunu koruyabilmenizdir.
Devamını Oku 03.05.2021