Doğum Sonrasına Dikkat: Depresyon mu Melankoli mi
Gebelik süreci ve doğum, kadınları bedensel ve ruhsal olarak etkilemektedir. Bedensel ve hormonal değişimler, edinilen yeni roller, ilişkisel ve sosyal etkiler derken; kadının uyum sağlaması gereken birçok konu başlığı diziliverir. Yaşanılan büyük değişikliklere büyük tepkiler vermek “normal”dir. Ancak, neyin ne zaman “sorun” olarak adlandırılması ve yardım alınması gerektiği konusuna açıklık getirmekte fayda var.
Doğum sonrasında, kadınların birçok duyguyu bir arada hissetmesi, sorumluluk duygusuyla ne yapacaklarını bir an için bilememeleri olasıdır. Araştırmalar doğumdan sonraki üçüncü günde, hormon düzeylerinde ciddi bir düşüş gerçekleştiğini belirtiyor. Bunu, bedensel ve ruhsal tüm yorgunluğun omuzlara çöktüğü an gibi düşünebiliriz.
Doğum sonrası melankoli olarak adlandırılan süreç de böylece başlamış oluyor. Her kadın yaşamasa da, yaşayanlar farklı şiddette yaşasalar da, doğum sonrası melankoli sık görülen bir durum. Anneliğe geçiş dönemi, beraberinde halsizlik, keyifsizlik, ani duygu değişimleri gibi belirtiler getirebilir. Tüm bunlar bir süre sonra kendiliğinden geçer.
Ancak doğum sonrası melankoli belirtileri, doğum sonrası depresyonla benzerdir. Bu benzerlik, depresyon gibi riskli bir durumun gözden kaçırılmasına sebep olabilir. Bu sebeple, kendinizi dinlemeniz ve farkındalıkla ilerlemeniz önemli.
Doğum sonrası depresyonun belirtileri
• İki haftadan uzun süren keyifsizlik hali,
• Kendinize ve bebeğe karşı ilginin azalması/ yok olması,
• İştahta ve kiloda değişiklikler
• Uykuya dalmada zorluk ve sürekli olarak yorgun hissetmek,
• Çabuk ağlama,
• Kapana kısılmışlık hissi,
• Motivasyon azalması,
• Odaklanmada güçlük,
• Sorunlarla başa çıkmayacakmış gibi hissetmek,
• Kolay sinirlenme,
• Aile, arkadaş ve sosyal çevreden uzaklaşma,
• Baş ağrısı, karın ağrısı, bulanık görme gibi gerginlikle ilişkili belirtiler,
• Tekrarlayan kendine zarar verme veya intihar düşünceleri.
Eğer bu belirtileri kendinizde gözlemliyorsanız, doğum sonrası depresyon yaşıyor olabilirsiniz. Öncelikle bunun son derece insani bir durum olduğunu, “iyi bir anne” olup olmamanızla hiçbir şekilde ilgisi olmadığını, doğru destek ve tedaviyle bunun üstesinden gelebileceğinizi unutmayın. Depresyon, bütün enerjiyi tüketen bir hastalık olup kendinizle ve bebeğinizle ilgilenme gücünüzü elinizden alabilir. Burası kontrolü elinize aldığınız nokta olsun. Hiç zaman kaybetmeden doğru tedaviye yönelerek depresyonun üstesinden gelebileceğinizi unutmayın.
Bir uzmanla görüşmenin yanında, kendiniz için yapabilecekleriniz ise şöyle:
Kendinizle ilgilenmek – zihinsel ve fiziksel iyiliğiniz için adımlar attıkça, kendinizi de daha iyi hissedeceksiniz.
Gebelik esnasında bir destek planı oluşturmak – bir kriz durumunda atabileceğiniz adımları ve size destek olabilecek kimseleri öncesinden planlamak her şeyi kolaylaştıracaktır.
Neler hissettiğinizi en azından bir kişiyle paylaşmak – bir başkasıyla hisleriniz hakkında konuşmak çok rahatlatıcı olabilir ve her şeyi anlamlandırmanızda yardımcı olabilir.
Kendiniz için zaman ayırın – bebekten bağımsız, sadece kendiniz için bir zaman dilimi oluşturun. Size iyi hissettirecek herhangi bir şeyle meşgul olun.
Partnerinizden, ailenizden ve arkadaşlarınızdan destek almak – Sosyal destek, iyileşme sürecinde son derece önemlidir. Sevdiklerinizi size nasıl yardımcı olabilecekleri konusunda bilgilendirin.
İlişkilerinize özen göstermek – Sevdiğiniz kişilerle zaman geçirmek, beyninizdeki “iyi hissetme” hormonlarını aktive eder.
Yeterli uyku almak – Yeni doğan bir bebekle bu biraz zor olsa da, iyi bir uyku ruh halinizi ve enerjinizi çok olumlu etkileyecektir.
Öğün atlamamak – Yedikleriniz ruh halinizi etkiler. Kan şekerinizi dengede tutmak ve yeterli vitaminleri aldığınızdan emin olmak bu dönemde daha da önemlidir.
Evden dışarıda zaman geçirmek – Açık hava, hem bedeninize iyi gelecek hem de rahatlamanıza yardımcı olacaktır.
Hafif düzeyde egzersiz yapmak – Egzersiz, depresyonun tüm türlerine karşı etkili silahlardandır.
Bir destek grubuna katılmak – Diğer kadınların da sizinle benzer şeyler yaşadığını duymak, onların hikayelerini dinlemek size güç verebilir.
Elbette bu sayılanlar, bir uzmanın sizin için planlayacağı tedavinin yerine geçmeyecektir. Sadece destekleyici olacaktır. Doğum sonrası depresyon için uygun psikoterapi teknikleri ve belki de ilaç desteği almanız gerekebilir.
Doğum sonrası depresyon, yalnızlaştırıcı, zorlayıcı ve korkutucu olabilir. Tespit edildiği ve tedavi edildiği sürece, geçici olduğunu ve bunu atlatacağınızı unutmayın. Ne kadar erken fark edilirse o kadar kolay bir süreç olacaktır. Neler hissettiğinizi/yaşadığınızı paylaşmaktan ve ihtiyacınız olan desteği talep etmekten çekinmeyin.
Diğer Yazıları
Bilinçli farkındalıkla yemek
Bilinçli farkındalığı, en basit haliyle, anda kalabilme sanatı olarak tanımlayabiliriz. Zihnimizin geçmiş ya da gelecekle değil, içinde bulunduğumuz anda olması anlamına gelmektedir. “Keşke öyle yapmasaydım” ya da “istediğim gibi bir iş bulabilecek miyim” diye düşünürken, yaşadığımız an elimizden akıp gider; hakkını vererek yaşamayı unutmuş oluruz. Bu durumun bir sürü olumsuz sonucu vardır. Biz şu an için yemek yeme alışkanlığımıza odaklanalım. Ne yediğimizin, ne kadar yediğimizin farkına bile varmadığımız onca öğünü şöyle bir değerlendirelim.
Devamını Oku 15.05.2021Sevgiyi göstermek
İlişkiler, genellikle başlarda heyecanın, duygu yoğunluğunun ve romantik sürprizlerin en yüksek noktasından başlar, zamanla bu eğri aşağılara iner. Uzun süredir birlikte olan çiftler arasında “Seni seviyorum, dememe gerek yok. Zaten biliyorsun.” gibi ifadeleri duymak daha olası bir hal alır. Aynı kişilerin, ilişkide heyecan kalmamasından yakınması aslında bir tutarsızlıktır. Duygularımızı göstermek, karşımızdaki kişiye hissettirmek, iki tarafa da iyi gelen, ilişkiyi besleyen ve heyecanı arttıran şeylerdir. Sevgimizi göstermek için neler yapabiliriz? Uzun ilişkiler için umut yok mu? Gelin bakalım.
Devamını Oku 10.05.2021Kilo yönetiminde psikolojik etkenler
Obezite, çağımız için ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Obeziteye bağlı fiziksel ve ruhsal hastalıkların maliyeti günden güne artmaktadır. Çeşitli yeme programlarının, diyet uzmanlarının popülerliği de bu sebeple şaşırtıcı değildir. Diyet seçenekleri sonsuz gibi... Sonuç alma garantili! Ancak asıl önemli olan, sizin için doğru ve sağlıklı kiloyu hedeflemeniz ve o kiloya ulaştığınızda da bunu koruyabilmenizdir.
Devamını Oku 03.05.2021