hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Uğur Hakan Hacıoğlu Uğur Hakan Hacıoğlu

    Başka Bir İstanbul: İklim Tamkan’dan Goldberg in İstanbul

    25.12.2022 Pazar | 09:31Son Güncelleme:

    Şehrin ilk ışıkları süzülürken İstanbul’da, ufuktan beliren yeni günde her siluet kendi hayatına dair yeni umutları ve beklentileri kendi içinde taşır. Bir sonraki günde de tazelenecek umutlarla şehrin dokusu içinde milyonlarca insan kaldırım taşları üzerinde geçmişin raflara karışmış insanlarının enerjilerini de hissederek kendi yolculuklarının güzergahına devam ederler…

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Vapurların, Galata’nın, Metrobüs duraklarının, sabah uykusuzluklarının, gece hayatlarının, sokaktaki kedilerin ardında görünenin ötesinde bir de görünmeyen bir İstanbul vardır. Belki de bu “görememe” durumu Kalkedon dönemine kadar inilmesi gerekecek önemli bir hadisedir. İsmi değişse de, toplumlar değişse de, hatta üzerindeki mimari yapıların işlevleri değişse de İstanbul’da görünmeyen birçok yüz, gizde kalmış birçok sır vardır. Sırların kimi tarihi vesikalar ile kimi siyah – beyaz fotoğraflarla kimi de bir nota defteriyle açığa kavuşabilir.

    Barok müziğin önemli isimlerinden biri olan Johann Sebastian Bach, Almanya’da müzisyen bir babanın oğlu olarak hayata başladı. Babasının Eisenach dükünün sarayında müzik yönetmeni olması çok erken yaşlarda müziğe ilgi duymasına ve alakadar olmasına olanak sağlamıştır. Kısa zamanda keman ve klavsen çalmayı öğrenmiş takibinde de Latince dersleri alarak müziği sadece notalarıyla değil tarihiyle de keşfetme yolculuğuna girişmiştir. Bu girişim öncüllüğünün de temellerini hazırlayacak müzikal yolculuğunun önemli bir kırılma noktasıdır. Atmosferi, kenti, insanları yahut dilleri tanımak müzikal anlamda ortaya konan eserin kıymetini arttırdığı gibi ezgilerin duygu formunu daha da yukarıya taşımaktadır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    “Goldberg Variations” Bach’ın müzikal kariyerinin önemli üretimlerinden bir tanesidir. 32 bölümden oluşan bu eser Bach tarafından uykusuzluk hastalığına yakalanan Dresden kontu için bestelemiş ve eseri her gece konta çalacak olan genç çembalocu Johann Gottlieb Goldberg’e ithaf etmiştir. Eser günümüze değin birçok önemli piyanist tarafından düzenlenmiştir. Josef Rheinberger, Józef Koffler, Dmitry Sitkovetsky, Jean Guillou, József Eötvös, Jacques Loussier ve Caio Facó gibi birçok müzik insanı “Goldberg Variations” eserine repertuarında yer vermiş, yaptıkları düzenlemeler ile kendi yorumlarını dinleyiciyle buluşturmuşlardır.

    Şubat 2021’de kendisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşide İklim Tamkan; “Gitmemiş olsaydım bugünkü İklim olamazdım” demişti. Bu bağlamda Ankara’daki eğitimi sonrasında Avusturya’da önce Viyana ardından da Graz’da müzikal eğitimi ile kariyerini sürdürmesinin aslında müzikal repertuarını ne denli geliştirdiğini, görüş alanını ve ufkunu açtığını bizlerle paylaşmıştı. Geçtiğimiz günlerde yayınlamış olduğu son çalışması “Goldberg in İstanbul” dinleyici ile buluştu. İklim Tamkan, Fazıl Say’ın Bach’tan esinlenerek meydana getirdiği bu esere kendi müzikal penceresinden dinleyicilere sunmanın yanında kendi gözlerinden yakaladığı ve gördüğü İstanbul’u da bizlerle paylaşıyor. Yorulmuş, eski ama hala canlı ve dinamikliğini koruyan uçlarda yaşamayı seven şehrin melodiyle uyumu aslında hem şehrin hem de eserin İklim Tamkan tarafından doğru bir şekilde yorumlandığını bizlere hissettiriyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    ACM Production tarafından dijital platformlarda yerini alan “Goldberg in İstanbul” kayıt, mix ve mastering’i besteci ve prodüktör Pieter Snapper imzası taşırken, esere çekilen klibin yönetmenliğini Pelin Kaçar üstlendi. İklim Tamkan yıllar geçtikçe müzikal anlamda bizlere yeni sürprizler hazırlamaya devam edecek gibi görünüyor. Bu bağlamda dinleyicilerin ondan gelecek yeni çalışmalara hazırlıklı olmaları gerek…
    Yeniliklere, müziğe ve İstanbul’a…