Canlı Yayın
Uğur Hakan Hacıoğlu
Duygular ve mantığın arasında kimi zaman tercih yapma durumunda kalmak insanın sıklıkla başına gelen bir durumdur. Duyguların yoğun ve heyecanlı oluşu, mantığın durağan ve koruma psikolojisi içinde insan istediği sonuca ulaşabilmek adına kimi zaman ikisi arasından bir tercih yapmak durumundadır. Kimi zaman tercihlerimiz bizi istediğimiz noktaya taşırken kimi zaman da tercihlerimiz bizleri bambaşka bir noktaya götürür.
Global dünyanın giderek hayatlarımızda etkinliğini hızı ve teknolojisiyle arttırmasıyla hayatlarımız seri, aceleci ve tüketim faaliyetleri artmış bir hale geldi. Hız çağının içinde dostluklarımızı, yemeklerimizi, yaşantımızı daha hızlı tüketmeye başladık. Bu durum tercihlerin de, hayallerin de, düşünce ve beklentilerin de hızlıca tüketilmesine neden olmaya başladı. İnsanlar kıyasıya devam eden sürat yarışının içinde bazen neyi tercih ettiği hususunda bile arafta kaldığı anlar yaşadı.
Karaburun’da hayatın daha sakin ve doğal ilerlediği bir noktadan yaşamayı tercih edip çiftçilikle uğraşan Alişan Özaydın profesyonel müzik kariyerinin ilk single çalışması olma niteliğini taşıyan “Baykuş” çalışmasını geçtiğimiz Eylül ayında yayımlamıştı.
Hızın arttığı tüketim toplumunda bu durum elbette müzikal üretimleri de etkiledi. Daha hızlı, çabuk tüketilebilen ve kısa sürede yenilenme ihtiyacı güden üretimlerin karşısında halen sakin, doğal ve dinlendikçe kıymetlenen üretimlerin kıymetini hissettiren isimlerden biri olarak Alişan Özaydın üretimlerine devam ediyor.
Kısa bir süre önce dinleyicilerin beğenisine sunulan “İyileşir Mi Kalbim” doğru anını bekleyen bir üretim olarak karşımıza çıktı. Üç yıl önce Alişan Özaydın’ın yazdığı bir nakaratın geçen zaman zarfında yaşananlarla eşdeğer bir şekilde demlenmesi ile Gülşah Elikbank’ın “İyileşir Mi” şiirinin sözlerinden oluştu. Demlenme süreci de dahil hassas ve sabırlı bir üretim böylelikle bizlerle buluştu.
Yaralanmış, iyileşme korkuları yaşayan, travmalı bir bireyin psikolojik ruh halinin aktarıldığı “İyileşir Mi Kalbim” günümüz ilişkilerinin yıpratıcı, yaralayıcı vakalarına göndermede bulunuyor. Bu göndermelerin ışığında tüketim toplumunun birçok alanda olduğu gibi duygu aleminde de tüketim bağımlısı olduğunu görüyoruz.
Gerek sözleri, gerek müzikal yapısı ile “İyileşir Mi Kalbim” Alişan Özaydın’ın ses rengine yakışan onunla özdeşleşebilen bir yapım olmuş. Bu yapımın sözlerinde yer alan “Eski bir masalı son kez anlat bana” insana yitirmek üzere olduklarını hissettiren bunu da çocukluğunun masumiyetinin kaybolduğu son masalın dinlenişi ile bağdaştıran bir çalışma… Sözlerindeki derinlik ile “İyileşir Mi Kalbim” dinlendikçe keşfedilecek, fark edilecek ve insana duygusal ve ruhsal katkılar sağlayacaktır.
Son dinlenen masallar hatırlanır mı bilinmez ama bu yazıyı yazarken bana eşlik eden “İyileşir Mi Kalbim” gecenin dinlenen son parçası olacak. Umuyorum ki yeni üretimleriyle Alişan Özaydın sadece müzikal dünyasını değil yaşantısında da kendine has barındırdığı üslubunu bizlere daha da hissettirecektir. Müzikal üretimlerinin yanında Karaburun’daki yaşantısını da dijital mecralarda paylaşması ile bambaşka bir hayatın bir temsilcisi olduğunu bizlere hissettiriyor. Umuyorum ki o hayatı bizlere ilerleyen zaman dilimlerinde daha da gözlemleme fırsatı sunacaktır.
“İyileşir Mi Kalbim” Garaj Müzik etiketiyle yayımlanan, dinleyiciye vadettikleriyle bambaşka bir pencere sunacak bir çalışma olmuş. Umuyorum ki sizlere yeni haftada eşlik edip sizleri Ege kıyılarında gezdiren, nefes aldıran anlar yaşatacaktır. Çalışmanın düzenlenmesi de Turhan Oğuzhan Atay’a ait… Ona da emekleri için ayrıca teşekkür etmek gerekiyor.
Yeni masallara, umuda ve sakinliğe…
Duygular ve mantığın arasında kimi zaman tercih yapma durumunda kalmak insanın sıklıkla başına gelen bir durumdur. Duyguların yoğun ve heyecanlı oluşu, mantığın durağan ve koruma psikolojisi içinde insan istediği sonuca ulaşabilmek adına kimi zaman ikisi arasından bir tercih yapmak durumundadır. Kimi zaman tercihlerimiz bizi istediğimiz noktaya taşırken kimi zaman da tercihlerimiz bizleri bambaşka bir noktaya götürür.
Global dünyanın giderek hayatlarımızda etkinliğini hızı ve teknolojisiyle arttırmasıyla hayatlarımız seri, aceleci ve tüketim faaliyetleri artmış bir hale geldi. Hız çağının içinde dostluklarımızı, yemeklerimizi, yaşantımızı daha hızlı tüketmeye başladık. Bu durum tercihlerin de, hayallerin de, düşünce ve beklentilerin de hızlıca tüketilmesine neden olmaya başladı. İnsanlar kıyasıya devam eden sürat yarışının içinde bazen neyi tercih ettiği hususunda bile arafta kaldığı anlar yaşadı.
Karaburun’da hayatın daha sakin ve doğal ilerlediği bir noktadan yaşamayı tercih edip çiftçilikle uğraşan Alişan Özaydın profesyonel müzik kariyerinin ilk single çalışması olma niteliğini taşıyan “Baykuş” çalışmasını geçtiğimiz Eylül ayında yayımlamıştı.
Hızın arttığı tüketim toplumunda bu durum elbette müzikal üretimleri de etkiledi. Daha hızlı, çabuk tüketilebilen ve kısa sürede yenilenme ihtiyacı güden üretimlerin karşısında halen sakin, doğal ve dinlendikçe kıymetlenen üretimlerin kıymetini hissettiren isimlerden biri olarak Alişan Özaydın üretimlerine devam ediyor.
Kısa bir süre önce dinleyicilerin beğenisine sunulan “İyileşir Mi Kalbim” doğru anını bekleyen bir üretim olarak karşımıza çıktı. Üç yıl önce Alişan Özaydın’ın yazdığı bir nakaratın geçen zaman zarfında yaşananlarla eşdeğer bir şekilde demlenmesi ile Gülşah Elikbank’ın “İyileşir Mi” şiirinin sözlerinden oluştu. Demlenme süreci de dahil hassas ve sabırlı bir üretim böylelikle bizlerle buluştu.
Yaralanmış, iyileşme korkuları yaşayan, travmalı bir bireyin psikolojik ruh halinin aktarıldığı “İyileşir Mi Kalbim” günümüz ilişkilerinin yıpratıcı, yaralayıcı vakalarına göndermede bulunuyor. Bu göndermelerin ışığında tüketim toplumunun birçok alanda olduğu gibi duygu aleminde de tüketim bağımlısı olduğunu görüyoruz.
Gerek sözleri, gerek müzikal yapısı ile “İyileşir Mi Kalbim” Alişan Özaydın’ın ses rengine yakışan onunla özdeşleşebilen bir yapım olmuş. Bu yapımın sözlerinde yer alan “Eski bir masalı son kez anlat bana” insana yitirmek üzere olduklarını hissettiren bunu da çocukluğunun masumiyetinin kaybolduğu son masalın dinlenişi ile bağdaştıran bir çalışma… Sözlerindeki derinlik ile “İyileşir Mi Kalbim” dinlendikçe keşfedilecek, fark edilecek ve insana duygusal ve ruhsal katkılar sağlayacaktır.
Son dinlenen masallar hatırlanır mı bilinmez ama bu yazıyı yazarken bana eşlik eden “İyileşir Mi Kalbim” gecenin dinlenen son parçası olacak. Umuyorum ki yeni üretimleriyle Alişan Özaydın sadece müzikal dünyasını değil yaşantısında da kendine has barındırdığı üslubunu bizlere daha da hissettirecektir. Müzikal üretimlerinin yanında Karaburun’daki yaşantısını da dijital mecralarda paylaşması ile bambaşka bir hayatın bir temsilcisi olduğunu bizlere hissettiriyor. Umuyorum ki o hayatı bizlere ilerleyen zaman dilimlerinde daha da gözlemleme fırsatı sunacaktır.
“İyileşir Mi Kalbim” Garaj Müzik etiketiyle yayımlanan, dinleyiciye vadettikleriyle bambaşka bir pencere sunacak bir çalışma olmuş. Umuyorum ki sizlere yeni haftada eşlik edip sizleri Ege kıyılarında gezdiren, nefes aldıran anlar yaşatacaktır. Çalışmanın düzenlenmesi de Turhan Oğuzhan Atay’a ait… Ona da emekleri için ayrıca teşekkür etmek gerekiyor.
Yeni masallara, umuda ve sakinliğe…
SON DAKİKA
